892
süper baba dizisinin bir fenomen halini aldığı zamanlar. sanki sene 1995. güneşli bir istanbul akşam üstü. elimde simitim ayranım yeni açıkta maç saatini bekliyorum. sanırım samsunspor ile oynuyoruz. bir anda sesler yükselmeye başladı ortalık hareketlendi. o da ne? süper babanın oğlunu oynayan arkadaşımız da yeni açıkta. herkes birbirini ''süper babanın çocuğu gelmiş'' ''aaa bak süper babanın çocuğu'' mealinden uyarmakta.
olayın çığrından çıktığını gören yaklaşık 140 kiloluk acar bir abimiz bu tantanaya dayanamayıp ayağa kalkarak senelerce düşündükçe gülmekten öldüğüm o efsane cümleyi sarfetti.
''yeter a*q* o süper babanın çocuğu da biz * çocuğu muyuz ? ''
derin bir sessizlik ve sonra herkes simitine, ayranına, çekirdeğine geri döndü.
tanım: gece gece durup dururken anlamsızca özlediğim statdır.
olayın çığrından çıktığını gören yaklaşık 140 kiloluk acar bir abimiz bu tantanaya dayanamayıp ayağa kalkarak senelerce düşündükçe gülmekten öldüğüm o efsane cümleyi sarfetti.
''yeter a*q* o süper babanın çocuğu da biz * çocuğu muyuz ? ''
derin bir sessizlik ve sonra herkes simitine, ayranına, çekirdeğine geri döndü.
tanım: gece gece durup dururken anlamsızca özlediğim statdır.