198
bu ülkenin yalnızlığının, ümitsizliğinin, kimsesizliğinin yenildiği gündür.
edirne'de bir apartman dairesinde olaylar gelişir.
hasta fenerli bir baba. sandalyeye yan oturmuş, bir eli başını ovarken diğer elinde tüten bir marlboro sigarası. beyaz donu, beyaz atleti, beyaz bir masanın üzerinde duran kül tablası. bir paket söndürülmüş üstünde. küfrediyor da küfrediyor. hakeme, hagi'ye, arif'e.
galatasaraylı bir anne. prekazi sayesinde galatasaraylı olanlardan. kanepenin bir ucunda bacakları kaskatı bir halde dua ediyor. ağlıyor da ağlıyor. her geçen saniye daha çok yalvarıyor. kanepenin yanında bir kül tablası daha. bu kez tekel2000 tütüyor üstünde. zaman geçmek, sigaralar bitmek bilmiyor. ışık çok az, balkon kapısı sonuna kadar açık nefes alınması için, ne kadar nefesler tutulsa da.
fenerbahçeli bir abi. üstünde 5 numaralı uche forması. daha 9 yaşında olduğu için durumun ne olduğunu pek kestiremiyor. yanmayan sobanın yanına çömelmiş bir eli ağzında, o sıralar herkesin evinde olan 55 ekran arçelik televizyona bakıyor. hayatı boyunca nefret edeceği takımın bir gol atması için bakıyor da bakıyor. annemle babam yeni paketlerini açıyorlar.
galatasaraylı bir atomik süper çocuk. üstünde 6 numaralı arif forması. üstünde ayılı pijamaları, elinde bir metrelik zor taşıdığı galatasaray bayrağı, sallıyor da sallıyor. o küçük kalbi o kadar heyecanlı ki maçı hatırlamıyor. 55 ekran arçeliği hatırlamıyor. o küçücük apartman dairesindeki çekirdek ailesinin kimsesizliğini, yalnızlığını hatırlıyor sadece. bu arada arif kaçırıyor, adams kaçırıyor. taffarel çıkarıyor, seaman çıkarıyor. bir paket daha bitiyor... bir mucize bekleniyor...
ve türkiye cumhuriyeti tarihinin en önemli anlarından birisi nihayet geliyor. beyaz takımın 4 numaralı oyuncusu emin adımlarla geliyor tarihi yazmaya. babam giyinmiş, elinde nokia 3300, gözleri dolu ve biraz çakırkeyif halde bekliyor. abimin eli halâ ağzında. annem abimin üstünü başını giydirmiş. kendisi de giyinmiş. gözlerinden yaşlar süzülürken pantolunumu giydirmeye çalışıyor. popescu gerilirken 55 ekran arçelik bize bakıyor. o da umutlanıyor. popescu geliyor ve öyle bir vuruyor ki. bir ülkenin bütün acısını alıyor vururken.
babam 3300'ı ile taksiyi çağırıyor. taksinin sağ arka camından arif formalı bir atomik süper çocuk çıkmış, bayrağını dalgalandırıyor...
edirne'de bir apartman dairesinde olaylar gelişir.
hasta fenerli bir baba. sandalyeye yan oturmuş, bir eli başını ovarken diğer elinde tüten bir marlboro sigarası. beyaz donu, beyaz atleti, beyaz bir masanın üzerinde duran kül tablası. bir paket söndürülmüş üstünde. küfrediyor da küfrediyor. hakeme, hagi'ye, arif'e.
galatasaraylı bir anne. prekazi sayesinde galatasaraylı olanlardan. kanepenin bir ucunda bacakları kaskatı bir halde dua ediyor. ağlıyor da ağlıyor. her geçen saniye daha çok yalvarıyor. kanepenin yanında bir kül tablası daha. bu kez tekel2000 tütüyor üstünde. zaman geçmek, sigaralar bitmek bilmiyor. ışık çok az, balkon kapısı sonuna kadar açık nefes alınması için, ne kadar nefesler tutulsa da.
fenerbahçeli bir abi. üstünde 5 numaralı uche forması. daha 9 yaşında olduğu için durumun ne olduğunu pek kestiremiyor. yanmayan sobanın yanına çömelmiş bir eli ağzında, o sıralar herkesin evinde olan 55 ekran arçelik televizyona bakıyor. hayatı boyunca nefret edeceği takımın bir gol atması için bakıyor da bakıyor. annemle babam yeni paketlerini açıyorlar.
galatasaraylı bir atomik süper çocuk. üstünde 6 numaralı arif forması. üstünde ayılı pijamaları, elinde bir metrelik zor taşıdığı galatasaray bayrağı, sallıyor da sallıyor. o küçük kalbi o kadar heyecanlı ki maçı hatırlamıyor. 55 ekran arçeliği hatırlamıyor. o küçücük apartman dairesindeki çekirdek ailesinin kimsesizliğini, yalnızlığını hatırlıyor sadece. bu arada arif kaçırıyor, adams kaçırıyor. taffarel çıkarıyor, seaman çıkarıyor. bir paket daha bitiyor... bir mucize bekleniyor...
ve türkiye cumhuriyeti tarihinin en önemli anlarından birisi nihayet geliyor. beyaz takımın 4 numaralı oyuncusu emin adımlarla geliyor tarihi yazmaya. babam giyinmiş, elinde nokia 3300, gözleri dolu ve biraz çakırkeyif halde bekliyor. abimin eli halâ ağzında. annem abimin üstünü başını giydirmiş. kendisi de giyinmiş. gözlerinden yaşlar süzülürken pantolunumu giydirmeye çalışıyor. popescu gerilirken 55 ekran arçelik bize bakıyor. o da umutlanıyor. popescu geliyor ve öyle bir vuruyor ki. bir ülkenin bütün acısını alıyor vururken.
babam 3300'ı ile taksiyi çağırıyor. taksinin sağ arka camından arif formalı bir atomik süper çocuk çıkmış, bayrağını dalgalandırıyor...