895
galatasarayimiza bu kadar az katki yapmis olup da hakkinda 40 sayfa yazi bulunmasi manidardir.
sevgili genc yildiz adayimiz aydin yilmaz, degil galatasarayimizin, turkiye 1. futbol liginde mucadele veren hicbir takimda ilk 11 oynayacak seviyede degildir.
bugune kadar aydin hakkinda soylenen yegane soz cok hizli bir futbolcu oldugudur. her ne kadar topsuz hizli olsa da, topla hizli degil. cunku top kontrolu iyi degil. aydin driplingine basladigi an, biliyoruz ki o top onun ayagindan acilicaka ve en iyi ihtimalle biri kayip faul alacak, yoksa yine yeni yeniden bir top kaybi yasanacak.
seviyesini 1. lig cizgisinden bulmamamin yegane gostergesi, ozelligi olarak bir tek hizinin gosterilmesidir. duran top yok, orta yok, sut yok, kafa yok, calim yok, top kontrolu yok...
sevgili aydin mustafa pektemek ile yasit, cenk tosun dan 3 yas, sercan yildirim dan 2 yas buyuk ve onlardan daha fazla tercubeye sahip olmasina ragmen, hepsinden daha kotu futbolcu.
aydin yilmaz diyince aklima hep aykut ercetin gelir. bu iki kardesimiz de muhtemelen galatasaray formasiyla ozdeslesmek istemekte, kariyerlerini burada gecirip (aydin) burada sonlandirmak(aykut) istemekte. nasil olsa klube maddi bakimdan pek yuk olusturmuyoruz, sesimiz hic cikmiyo, oynamadik mi kapris yapmiyoruz, sessiz sedasiz bu trende biz de kalalim der gibiler. futbolculuk meziyetlerinden ziyade bu tutumu ben bir ozguvensizlik olarak yorumluyorum. nasil ki cogumuz bu arkadaslardan galatasarayimiza fayda gelmeyecegini dusunuyosak, kendini bilen ve taniyan bir insan da boyle dusunebilir pek tabii. ornegin aydin, burda yazilanlardan daha farkli mi dusunuyordur? galatasarayin ilaci ben olacagim mi diyordur? gelecek sezon benim sezonum olacak mi diyordur? eminim ki bunlarin hicbirini dusunmuyordur. buna eminim. amac sadece galatasaray catisi altinda kalabilmek, bir nevi zaman gecirmek. fakat bu zaman oyle seri geciyor ki lanet olsun, bugun aykut artik 30 a merdiven dayadi. senelerce bu mentalitede hareket eden aykut, klubu terketmek istemeyen aykut, yedek beklerim sorun olmaz diyen aykut, artik 30 a yaklasti.. galatasaraya verebildigi sey nedir? hicbirsey.
aydin yilmaz da bu konuda aykuta bakip dusunmeli. benim bir duragim yok mu diyebilmeli. inecegi yeri bilmeli artik. gidebilmeli. gitmeli. bu takima verebilecek hicbirseyi oldugunu idrak edebilmeli. kapasitesinin alt seviyede kaldigini kabullenebilmeli. tribundeki insanin sesini duyabilmeli. fakat aydinin kulaklari ve algilari bunlara tamamen kapali. cunku ozguveni sifir. ben galatasaraydan ayrilirsam naparim diyor muhtemelen icinden. klup bana git demeden gitmem dusuncesi hakim. ama bir futbolculuk kariyeri oldugunu unutuyor. bu noktada asil ihaneti kendinedir, galatasaraya degil. yaptigi meslege ihanet ediyor. futbolcu futbol oynamasi gerekirken, o transfer olup sansini baska yerlerde degerlendirmeyi dusunmuyor. yazik. senede 10 macla futbolcu olunmaz. kaybeden biz degiliz aslinda. kaybeden kendisi. almadigi kararlarda gec kaldikca cikmaza bir o kadar daha yaklasiyor.
sevgili genc yildiz adayimiz aydin yilmaz, degil galatasarayimizin, turkiye 1. futbol liginde mucadele veren hicbir takimda ilk 11 oynayacak seviyede degildir.
bugune kadar aydin hakkinda soylenen yegane soz cok hizli bir futbolcu oldugudur. her ne kadar topsuz hizli olsa da, topla hizli degil. cunku top kontrolu iyi degil. aydin driplingine basladigi an, biliyoruz ki o top onun ayagindan acilicaka ve en iyi ihtimalle biri kayip faul alacak, yoksa yine yeni yeniden bir top kaybi yasanacak.
seviyesini 1. lig cizgisinden bulmamamin yegane gostergesi, ozelligi olarak bir tek hizinin gosterilmesidir. duran top yok, orta yok, sut yok, kafa yok, calim yok, top kontrolu yok...
sevgili aydin mustafa pektemek ile yasit, cenk tosun dan 3 yas, sercan yildirim dan 2 yas buyuk ve onlardan daha fazla tercubeye sahip olmasina ragmen, hepsinden daha kotu futbolcu.
aydin yilmaz diyince aklima hep aykut ercetin gelir. bu iki kardesimiz de muhtemelen galatasaray formasiyla ozdeslesmek istemekte, kariyerlerini burada gecirip (aydin) burada sonlandirmak(aykut) istemekte. nasil olsa klube maddi bakimdan pek yuk olusturmuyoruz, sesimiz hic cikmiyo, oynamadik mi kapris yapmiyoruz, sessiz sedasiz bu trende biz de kalalim der gibiler. futbolculuk meziyetlerinden ziyade bu tutumu ben bir ozguvensizlik olarak yorumluyorum. nasil ki cogumuz bu arkadaslardan galatasarayimiza fayda gelmeyecegini dusunuyosak, kendini bilen ve taniyan bir insan da boyle dusunebilir pek tabii. ornegin aydin, burda yazilanlardan daha farkli mi dusunuyordur? galatasarayin ilaci ben olacagim mi diyordur? gelecek sezon benim sezonum olacak mi diyordur? eminim ki bunlarin hicbirini dusunmuyordur. buna eminim. amac sadece galatasaray catisi altinda kalabilmek, bir nevi zaman gecirmek. fakat bu zaman oyle seri geciyor ki lanet olsun, bugun aykut artik 30 a merdiven dayadi. senelerce bu mentalitede hareket eden aykut, klubu terketmek istemeyen aykut, yedek beklerim sorun olmaz diyen aykut, artik 30 a yaklasti.. galatasaraya verebildigi sey nedir? hicbirsey.
aydin yilmaz da bu konuda aykuta bakip dusunmeli. benim bir duragim yok mu diyebilmeli. inecegi yeri bilmeli artik. gidebilmeli. gitmeli. bu takima verebilecek hicbirseyi oldugunu idrak edebilmeli. kapasitesinin alt seviyede kaldigini kabullenebilmeli. tribundeki insanin sesini duyabilmeli. fakat aydinin kulaklari ve algilari bunlara tamamen kapali. cunku ozguveni sifir. ben galatasaraydan ayrilirsam naparim diyor muhtemelen icinden. klup bana git demeden gitmem dusuncesi hakim. ama bir futbolculuk kariyeri oldugunu unutuyor. bu noktada asil ihaneti kendinedir, galatasaraya degil. yaptigi meslege ihanet ediyor. futbolcu futbol oynamasi gerekirken, o transfer olup sansini baska yerlerde degerlendirmeyi dusunmuyor. yazik. senede 10 macla futbolcu olunmaz. kaybeden biz degiliz aslinda. kaybeden kendisi. almadigi kararlarda gec kaldikca cikmaza bir o kadar daha yaklasiyor.
