3302
bildiğimiz klasik futbolcu röportajına benzemeyen, sadece gerçek bir futbol adamının yapabileceği açıklamalarda bulunmuştur. takımı sabote edenleri nazik ve politik bir dille ortaya çıkararak, sorunun kimlerden kaynaklandığını bulma konusunda hem yeni gelecek olan yönetime, hem de teknik kadroya al da at dercesine gollük bir pas vermiştir. bunun yanı sıra, çoğu yabancı futbolcunun oynadığı takıma olan bağlılığını ifade ederken çok samimi olduğunu düşünmüyorum, ancaaak kewell galatasaray'ı öyle bir sevmiş, öyle bir benimsemiş ki, bunu anlamamak mümkün değil. adam galatasaray derken yüzündeki ifade bile değişiyor. yeni gelecek olan yönetimin de 6 + 2 + 2 kuralı varken ve maç başına ücretle oynarken bu adamı göndermesini normal karşılayamam. bununla birlikte eğer kalırsa ve arda da sene sonunda yurt dışına transfer olursa, takımın 1. kaptanı yapılmalıdır. çünkü hem oynadığı zamanlarda yaptıklarıyla, hem galatasaray'a olan bağlılığı ile, hem de sabotajcılara bile kaptanlık pazubandının verildiği bir takımda kendisi bunu fazlasıyla hak etmektedir...
