resim
Gheorghe Hagi
Görev:Teknik Direktör
Takım:FCV Farul
Yaş:59
Uyruk:Romanya
  • 2550
    kimi yazarlara göre ''teknik direktör değildir'', kimi yazarlara göre ''ikileyip gitmesi gereklidir'', kimi yazarlara göre ''geleceğe dair umut vermemektedir.

    öncelikle hagi hakkında bunları okumak beni son derece büyük bir üzüntüye gark etmiştir. ben hagi'yi; bilbao kalecisini son saniyedeki şutu ile ağlara sokarken hatırlıyorum, dortmund deplasmanında o akıl almaz aşırtma vuruşunu yaparken hatırlıyorum, monaco'ya 35 metreden gol attıktan sonra tribünlere koşarken takım arkadaşlarını yanına çağırırken hatırlıyorum... kimi yazarlara göre bu yaptığım ajitasyon, fakat bana göre öyle değil. ben bunu galatasaray efsanesi olan birinin değerini gözler önüne sermek için yapıyorum. arada fark olsa gerek.

    ben hagi'nin elinden gelen her şeyi yaptığını ve gönül verdiği renklerin başarısı için çabaladığını, bunu başaramamanın da kendisine ne kadar üzüntü verdiğini görebiliyorum. hayır, bunu anlamak için alim olmaya gerek yok. basın toplantılarında söylüyor kendisi zaten, gözden geçirelim mi?

    2 mart 2011 galatasaray gaziantepspor maçı: "benim için şu anda en önemlisi galatasaray'dır. herhangi bir iyi düşünce ortaya konulursa devam edilir. hiçbir zaman pişman değilim. daha önce yaşamadığım bir durumu yaşıyorum ve acılar içindeyim''

    5 mart 2011 galatasaray karabükspor maçı: ''tabii ki istifa çağrıları beni üzdü. ama taraftarın bir şeyi unutmaması gerekiyor ki ben galatasaray’a son olarak katılan kişiyim. işlerin iyi gittiği bir durumda gelmedim. işler iyi giderken gelip ben bozmadım. takımı alıp bir şeyler yapmak istiyordum, bu hedefle geldim. ama tabii ki beni istemeyen varsa gelsin karşıma söylesin. bunu da hep birlikte konuşuruz.''

    13 mart 2011 ankaragücü galatasaray maçı: "oyunun büyük bir bölümü kontrolümüz altındaydı. ne olduysa son bir kaç dakikada oldu. bu dakikalarda yediğimiz gollerle takım göçtü. sıcağı sıcağına söyleyecek bir şey yok. çok üzgünüz, zor bir sezon geçiriyoruz."

    yukarıdaki maç sonrası basın demeçleri sadece birer örnek. hagi'nin üzüntüsünü anlamak için kanıt aramaya gerek yok. başarısız olacağını bile bile geldi, bu başarısızlık kendisinden kaynaklanmıyor. almanlar demiş ya ''futbol basit bir oyun'' diye. bu basit oyunu gheorghe hagi gibi bir futbol efsanesi mi yapamayacak?

    bir örnek vererek toparlayayım yazımı. bir doktor düşünelim, evet biliyorum genelde hasta-doktor-bozuk araba örneklerinden gidiyoruz ama daha iyi örnek verebileceğimizi sanmıyorum, galatasarayımız'ın durumu ortada. bir doktor düşünelim ki misal verecek olursak girdiği 20 ameliyatın 15'inde hastası vefat etmiş olsun. belki doktorluk gibi bir meslekte olayı istatistiğe dökmek mantıklı olmayacaktır ama bu sayılara bakılacak olursa doktor başarısız demektir, belki kendisine ''6 yıl tıp okumuş, doktorluğu öğrenememiş'' diyebilecek yazarlar bile vardır, bilemem. fakat işin içine detay sokacak olursak, bu operasyona giren 20 hastanın hepsinin hayati tehlikesinin büyük olduğu, çok zor trafik kazaları geçirdiği ve hayatta kalmasının bile mucize olduğunu düşünelim. yani herhangi bir doktorun bu hastaları hayatta tutması mümkün olmayıp, zaten durumları umutsuz vakadır. şimdi düşünelim, bu durum, doktorun kötü bir doktor olduğunu mu gösterir, yoksa sorumluluğuna giren durumların imkansızlığını mı?

    şimdi gheorghe hagi hakkında atıp tutan değerli yazarlarımızı bir kez daha sağduyulu düşünmeye davet ediyorum. ''hadi ikile'', ''geldiği gibi romanya'ya dönsün'', ''teknik direktörlükten anlamıyor'' demek baştan aşağı işin içinden sıyrılmaktır, düşünmemektir, kolaya kaçmaktır.

    düzeltme: imla
App Store'dan indirin Google Play'den alın