2166
futbolun "f"sinden anlamayan başkandır. futbola fransızdır, hatta fransa milli futbol takımını say desen adım gibi eminim hala barthez, henry falan der. alakası var mı, var, daha tepedeki başkanın futbol kültürü olacak ki takımı da adam gibi yönetsin, ya da o kadar profesyonel olacak ki işi %100 bilenine emanet edip aradan çıkacak, sadece kendi işlerine karışacak...
yahu, bak frank rijkaard'ı getirmek demiyorum, frank rijkaard'ı göndermek demiyorum, gheorghe hagi'yi getirmek de demiyorum, frank rijkaard'ı getirip iki sezon bile sabretmeden gönderip yerine gheorghe hagi'yi getirmek ancak futbol cahili bir adamın yapacağı iştir.
düz mantık işte, "hagi... hmm, disiplinli, agresif falan... zaten takımın efsanesi, kredisi de fazla... boşta, yani fazla direnmez hemen kabul eder... hagi bu takımı adam eder yaw di mi adnan? getirelim..."
bu dünyadaki en büyük galatasaraylılardan biri, büyük kaptanımız bülent korkmaz... eti ne budu ne, bilmiyor mu ne şey olduğunu, bir antrenör olarak... hangimiz taraftarı olduğumuz takım zor zamanda iken ona yardım etmek istemeyiz ki? eğer olağanüstü bir sebebimiz yoksa... bülent korkmaz dedik geldi, gheorghe hagi dedik koşa koşa geldi...
bu dünya üzerindeki hiçbir galatasaraylı kendisine yapılan bu teklifi geri çevirmez... ki gheorghe hagi efsanemizdir ama bu listede sonlarda yer alır... çünkü galatasaraylı değildir, rumendir... galatasaray'ı çok sever belki ama galatasaraylı olmak başka bir şey...
çünkü ne hagi hagi'liğini galatasaray'a borçludur ne de galatasaray galatasaray'lığını hagi'ye...
bu durumda bu teklifi yapma zavallılığını gösteren hatalıdır, hem de yerden göğe kadar...
yani "and the oscar goes to mr. polat..."
yahu, bak frank rijkaard'ı getirmek demiyorum, frank rijkaard'ı göndermek demiyorum, gheorghe hagi'yi getirmek de demiyorum, frank rijkaard'ı getirip iki sezon bile sabretmeden gönderip yerine gheorghe hagi'yi getirmek ancak futbol cahili bir adamın yapacağı iştir.
düz mantık işte, "hagi... hmm, disiplinli, agresif falan... zaten takımın efsanesi, kredisi de fazla... boşta, yani fazla direnmez hemen kabul eder... hagi bu takımı adam eder yaw di mi adnan? getirelim..."
bu dünyadaki en büyük galatasaraylılardan biri, büyük kaptanımız bülent korkmaz... eti ne budu ne, bilmiyor mu ne şey olduğunu, bir antrenör olarak... hangimiz taraftarı olduğumuz takım zor zamanda iken ona yardım etmek istemeyiz ki? eğer olağanüstü bir sebebimiz yoksa... bülent korkmaz dedik geldi, gheorghe hagi dedik koşa koşa geldi...
bu dünya üzerindeki hiçbir galatasaraylı kendisine yapılan bu teklifi geri çevirmez... ki gheorghe hagi efsanemizdir ama bu listede sonlarda yer alır... çünkü galatasaraylı değildir, rumendir... galatasaray'ı çok sever belki ama galatasaraylı olmak başka bir şey...
çünkü ne hagi hagi'liğini galatasaray'a borçludur ne de galatasaray galatasaray'lığını hagi'ye...
bu durumda bu teklifi yapma zavallılığını gösteren hatalıdır, hem de yerden göğe kadar...
yani "and the oscar goes to mr. polat..."