2
bence ( sağ bek hariç ) lig için yeterli bir kadro kurmuşlardır. taraftarı da sevindirmişlerdir. ama tüm bunlar olurken teknik direktör konusunda yeteri tecrübesi olamayan birini takımın başına getirerek yanlış yapmışlardır. yanlışı fark ettikleri zaman kendisinin yardımcıları ondan habersiz göndererek ikinci yanlışı yapmışlardır. tüm bunlardan sonra kalli' yi getirerek üçüncü yanlışı yapmışlardır.
tüm bunların sebebi başımız her derde girdiğinde gelen kalli' nin gittiğindeki süreçte herkesin takımı ben şampiyon yaptım havasıdır. oysa bu takım iyi bir kondisyoner olan ve yılların verdiği birikimi sahaya yansıtan cevat hoca' nın sayesinde şampiyon olmuştur. yoksa herkesin şunu oynat bunu oynat baskısıyla olmamıştır. kalli gittiğinde futbolcuların ondan memnun olmayışlarının üzerine kendilerine çeki düzen vermesi ve altı hafta şampiyonluğa sıkı sıkı tutunmaları sayesinde performans artmış ve zafere gidilmiştir.
şampiyon kadronun üzerine bu kadar iyi takviyeye rağmen geçen seneden 8 puan geride oluşumuzun sebebi nedir ?
toplumun herhangi bir kesiminde çalışırken genelde çalışanlar kendilerini yeterince çalıştırmayan yani amiyane tabirle '' yatıran '' yöneticileri severler. teknik direktörümüzün durumu da öyledir. sevilmektedir çünkü takımımız büyükler arasında ikinci yarı çalışmalara en geç başlayan takımdır. keza böylece antreman eksiği doğmakta ve fizik kondüsyon baabından diğer takımlarla aramız giderek açılmaktadır. trabzonspor ile ikinci yarı itibariyle aynı sayıda maç oynamamıza rağmen bizim takımın revire dönmesinde suçlu ararken biraz da kendimize bakmamız gerekir.
önemli not : ersun yanal' dan hayatta hazzetmem ama kendisi süper lig' de ikinci olan bir takımın teknik direktörüdür. başarısına saygı duyarım. neticede kendisinin takımında darbeye bağlı sakatlanan 1 ( yazıyla bir ) oyuncu bulunmaktadır.
hakemler ve ligimiz ne kadar değişti ?
hakemler ikinci yarı başlamasıyla birinci yarıdan sınıfta kalmak üzere olan performaslarını daha da düşürdüler. kabul ama her maç bütün suç hakemlerin midir ? sivas' ta ümit karan haksız atıldı. hakem yanlışıyla puan kaybettik. ama ümit' in 08-09 sezonunda gol atamamasında erdinç sezertam' ın payı ne kadardır ? yine kayseri maçında hakem yanlışıyla puan kaybettik. buna gösterilen tepkinin abartılması oyuncularda yarın öbür gün bir şey olursa nasıl olsa suçu hakeme atarlar psikolojisini yaratmaz mı ? oyuncu - teknik direktör ilişkisi normal olmadığı için oyuncularımız bariz bir şekilde maç seçmektedir. üstüne bir de ne olursa hakeme suç buluyorlar zaten yaklaşımı olursa başarısızlık kaçınılmazdır.
kısacası yönetimimiz,
oyuncu seçimleri ( sağ bek hariç ),gelirlerin arttırılması, sponsor bulunması ve stadyum yapımı açısından başarılıdır. teknik direktör seçimi ve bu makama yapılan müdahaleler açısından başarısızdır. başarısız konulara en azından şimdilik çare bulacaklarını umuyorum. ancak sezon sonu kökten çözüm getirmeleri gereken konular bulunduğunu gözden kaçırmasınlar. bordeaux maçında 8 yense kocaeli maçına yine gidecek bir taraftar olarak umutla bekliyoruz.
(bkz: galatasaray adının olduğu her yerde bir umut vardır.)
tüm bunların sebebi başımız her derde girdiğinde gelen kalli' nin gittiğindeki süreçte herkesin takımı ben şampiyon yaptım havasıdır. oysa bu takım iyi bir kondisyoner olan ve yılların verdiği birikimi sahaya yansıtan cevat hoca' nın sayesinde şampiyon olmuştur. yoksa herkesin şunu oynat bunu oynat baskısıyla olmamıştır. kalli gittiğinde futbolcuların ondan memnun olmayışlarının üzerine kendilerine çeki düzen vermesi ve altı hafta şampiyonluğa sıkı sıkı tutunmaları sayesinde performans artmış ve zafere gidilmiştir.
şampiyon kadronun üzerine bu kadar iyi takviyeye rağmen geçen seneden 8 puan geride oluşumuzun sebebi nedir ?
toplumun herhangi bir kesiminde çalışırken genelde çalışanlar kendilerini yeterince çalıştırmayan yani amiyane tabirle '' yatıran '' yöneticileri severler. teknik direktörümüzün durumu da öyledir. sevilmektedir çünkü takımımız büyükler arasında ikinci yarı çalışmalara en geç başlayan takımdır. keza böylece antreman eksiği doğmakta ve fizik kondüsyon baabından diğer takımlarla aramız giderek açılmaktadır. trabzonspor ile ikinci yarı itibariyle aynı sayıda maç oynamamıza rağmen bizim takımın revire dönmesinde suçlu ararken biraz da kendimize bakmamız gerekir.
önemli not : ersun yanal' dan hayatta hazzetmem ama kendisi süper lig' de ikinci olan bir takımın teknik direktörüdür. başarısına saygı duyarım. neticede kendisinin takımında darbeye bağlı sakatlanan 1 ( yazıyla bir ) oyuncu bulunmaktadır.
hakemler ve ligimiz ne kadar değişti ?
hakemler ikinci yarı başlamasıyla birinci yarıdan sınıfta kalmak üzere olan performaslarını daha da düşürdüler. kabul ama her maç bütün suç hakemlerin midir ? sivas' ta ümit karan haksız atıldı. hakem yanlışıyla puan kaybettik. ama ümit' in 08-09 sezonunda gol atamamasında erdinç sezertam' ın payı ne kadardır ? yine kayseri maçında hakem yanlışıyla puan kaybettik. buna gösterilen tepkinin abartılması oyuncularda yarın öbür gün bir şey olursa nasıl olsa suçu hakeme atarlar psikolojisini yaratmaz mı ? oyuncu - teknik direktör ilişkisi normal olmadığı için oyuncularımız bariz bir şekilde maç seçmektedir. üstüne bir de ne olursa hakeme suç buluyorlar zaten yaklaşımı olursa başarısızlık kaçınılmazdır.
kısacası yönetimimiz,
oyuncu seçimleri ( sağ bek hariç ),gelirlerin arttırılması, sponsor bulunması ve stadyum yapımı açısından başarılıdır. teknik direktör seçimi ve bu makama yapılan müdahaleler açısından başarısızdır. başarısız konulara en azından şimdilik çare bulacaklarını umuyorum. ancak sezon sonu kökten çözüm getirmeleri gereken konular bulunduğunu gözden kaçırmasınlar. bordeaux maçında 8 yense kocaeli maçına yine gidecek bir taraftar olarak umutla bekliyoruz.
(bkz: galatasaray adının olduğu her yerde bir umut vardır.)