1356
bazen uyuyamazsın, hülyalara dalarsın ayıkken.. aklına en güzel günlerin gelir. birinde ellerini yumruk yapmış kapalıya koşan tugay'ı görürsün, yıkılırsın tribünün önüne sen de.. zır deli derler belki ama senden delisi hagi ateşlemiştir füzenin fitilini sol ayağıyla.. çatala giderken çaresizce uçan monaco'nun kalecisini görürsün.. onun çaresizliği seni mutluluktan çıldırtandır.. bir an üşürsün, yatağın soğukluğu değil de, ankara'nın ayazında tir tir titrediğin, çamurun içinden ümit karan'ın indirdiği topa vuran lincolnün attığı goldeki halin gelir aklına.. çamurun içinde tribünlerin önüne atlayanlarla beraber, çamur sana ne kadar saf, ne kadar güzel gelir, içine atlamak istersin.. gözbebeğin arda gibi sökersin topu sağ kanattan, dalarsın içeriye, onun da küçükken odasında posteri olan adama çıkartırsın topu, kral derler kısaca ona. o bitirir her zaman en iyi şekilde yaptığı gibi, sahada yumak olursun.. son dakikada sabri olur, kornerden geriye seken topa can havliyle vurursun.. 3 gün önce sana ana avrat söven tribünlere koşarsın, mutluluktan hepsini içine sokasın gelir..
bazen uyuyamazsın, hülyalara dalarsın uzun.. yüzünde içten ama azıcık bir tebessümle dikersin gözlerini tavana.. işte dünyaya baktığın sarı kırmızı gözlüktür o yüzüne tatlı tebessümü konduran..
zır deli derler sana.. haklıdırlar aslında, hiç mutsuz deli gören var mı acaba?
bazen uyuyamazsın, hülyalara dalarsın uzun.. yüzünde içten ama azıcık bir tebessümle dikersin gözlerini tavana.. işte dünyaya baktığın sarı kırmızı gözlüktür o yüzüne tatlı tebessümü konduran..
zır deli derler sana.. haklıdırlar aslında, hiç mutsuz deli gören var mı acaba?