73
hepimize geçmiş olsun, şampiyonlar ligi'nden, kupadan ve şimdi de ligten çekildik. çarşamba günü de kesin uefa'dan çekileceğiz. ve ne yazıkki tarihin en büyük kadrolarından birine sahip galatasaray haftalar öncesinden şov dışı kalacak. ben bu skibbe denen lanet adamın çok daha az puan ortalaması tutturacağını, dolayısıyla 2009 yılını göremeyeceğini söyledim defalarca. galatasaray tarihinin sigi held'den sonraki, belki de ondan da beter en kötü hocasıyla bu kadar puan aldığınıza şükredin.
geçen haftaki maçtan sonra çıkarttığımız yaygara bu maçın sonunu hazırladı. hakem istediğimiz gibi bir hakemdi, ayhan'a daha maçın başında sarı kart göstermedi, yan hakem kıyağıyla antalya'nın golünü yediler. baros'un lincoln'den ne eksiği var, attı kendini balıklama. sonrasında iki sarı kart daha alabilirdi vermedi hakem. sen yenemediğin maçta sorumluluğu hakeme yıkarsan olacağı budur. ben bu korkuları hafta boyunca yazdım.
şampiyonlar ligi, kupa derken, ligten de iptal olduk. lincoln'ün olmadığı bir avrupa kupası maçında da hezimete uğrayıp tamamen şov dışı kalırız. ruhsuz futbolcularla ruhlu maç oynanmıyor. lincoln yoksa, baros'u ve arda'yı oynatmayacaksın. büyük futbol büyük futbolcularla oynanır. bu meira denen baltaya daha ne kadar katlanacağız. gelmiş geçmiş en kötü savunmacılardan biri, nefret ediyorum kendisinden. sabri'yi artık durdurun, karşısında kim oynarsa oynasın milli oluyor. yediğimiz bütün goller onun tarafından. bütün pasları isabetsiz, ortalar avuta, şutlar taca.
arda'ya neler oluyor, ilk yarının yıldızı ikinci yarı her maç kötü oynuyor. sorunu futbol dışı mutlaka, bizim elimizden gelse soracağız, yokmu bu takımın ağabeyleri(yok, kovdular)
nonda dururken baros çıkıyor, girse ne yazar girmese çoktan ayakkabıyı asmış ümit karan'a maçı çevir deniyor. barış'ın yerine mehmet güven girdiğinde maç bitti zaten. bilmiyorum, ben galatasaray başkanından ameliyat bekliyorum. başta linderoth, meira, sabri, nonda, aydın, ümit karan'ı kadro dışı bırakmalılar. skibbe ile bir maça daha çıkılmaz. atamıyorlarsa, biz atarız. gene iş taraftara kaldı. bu kadar kansız futbolcularla doldurulmuş galatasaray hiç bir sezonda yoktu. ne kadar kötü takımlar seyrettik, ama galatasaray'lı futbolcuların bu kadar az olduğu kadro hiç kurulmamıştı.
antalyaspor kalecisi ömer'e helal olsun. senede iki maç oynuyor, cebine para dolduruyor. bizim kaleci de gol yemeden maçı bitiremiyor. atlar sahibine göre kişniyorlar galiba, milli takım defansında olan bizimkiler, kendi takımlarında rezalet maçlar çıkarıyorlar.
vah galatasaray vah, ortalama bir taraftarın gördüğü şeyleri takımı yönetenler göremiyor. olan bize oluyor, şu anda bir iki kişi hariç, takmışlardır kulaklıklarını müzik dinliyorlardır. yarın da neşeli ısıtma germe antrenmanına çıkarlar. çarşamba günü fransa'da, lincoln ile kewell'in ustalığı bir işe yararsa umut, onlarda aynıysa hezimetle döneriz. sonraki maçta ali sami yen kapalısında görüşürüz arkadaşlar. isyan maçına, başkaldırı maçına, devrim maçına.
geçen haftaki maçtan sonra çıkarttığımız yaygara bu maçın sonunu hazırladı. hakem istediğimiz gibi bir hakemdi, ayhan'a daha maçın başında sarı kart göstermedi, yan hakem kıyağıyla antalya'nın golünü yediler. baros'un lincoln'den ne eksiği var, attı kendini balıklama. sonrasında iki sarı kart daha alabilirdi vermedi hakem. sen yenemediğin maçta sorumluluğu hakeme yıkarsan olacağı budur. ben bu korkuları hafta boyunca yazdım.
şampiyonlar ligi, kupa derken, ligten de iptal olduk. lincoln'ün olmadığı bir avrupa kupası maçında da hezimete uğrayıp tamamen şov dışı kalırız. ruhsuz futbolcularla ruhlu maç oynanmıyor. lincoln yoksa, baros'u ve arda'yı oynatmayacaksın. büyük futbol büyük futbolcularla oynanır. bu meira denen baltaya daha ne kadar katlanacağız. gelmiş geçmiş en kötü savunmacılardan biri, nefret ediyorum kendisinden. sabri'yi artık durdurun, karşısında kim oynarsa oynasın milli oluyor. yediğimiz bütün goller onun tarafından. bütün pasları isabetsiz, ortalar avuta, şutlar taca.
arda'ya neler oluyor, ilk yarının yıldızı ikinci yarı her maç kötü oynuyor. sorunu futbol dışı mutlaka, bizim elimizden gelse soracağız, yokmu bu takımın ağabeyleri(yok, kovdular)
nonda dururken baros çıkıyor, girse ne yazar girmese çoktan ayakkabıyı asmış ümit karan'a maçı çevir deniyor. barış'ın yerine mehmet güven girdiğinde maç bitti zaten. bilmiyorum, ben galatasaray başkanından ameliyat bekliyorum. başta linderoth, meira, sabri, nonda, aydın, ümit karan'ı kadro dışı bırakmalılar. skibbe ile bir maça daha çıkılmaz. atamıyorlarsa, biz atarız. gene iş taraftara kaldı. bu kadar kansız futbolcularla doldurulmuş galatasaray hiç bir sezonda yoktu. ne kadar kötü takımlar seyrettik, ama galatasaray'lı futbolcuların bu kadar az olduğu kadro hiç kurulmamıştı.
antalyaspor kalecisi ömer'e helal olsun. senede iki maç oynuyor, cebine para dolduruyor. bizim kaleci de gol yemeden maçı bitiremiyor. atlar sahibine göre kişniyorlar galiba, milli takım defansında olan bizimkiler, kendi takımlarında rezalet maçlar çıkarıyorlar.
vah galatasaray vah, ortalama bir taraftarın gördüğü şeyleri takımı yönetenler göremiyor. olan bize oluyor, şu anda bir iki kişi hariç, takmışlardır kulaklıklarını müzik dinliyorlardır. yarın da neşeli ısıtma germe antrenmanına çıkarlar. çarşamba günü fransa'da, lincoln ile kewell'in ustalığı bir işe yararsa umut, onlarda aynıysa hezimetle döneriz. sonraki maçta ali sami yen kapalısında görüşürüz arkadaşlar. isyan maçına, başkaldırı maçına, devrim maçına.