• 20
    şöyle bir yanlışa düşüyoruz genelde, ya baros'un tarafı, ya hagi'nin tarafını tutuyoruz, belki de çok alakasız bir konuda saf tutuyoruz. misal servet-rijkaard, hagi-misi veya ayhan-ultraslan olaylarında, saf tutmak kolaydır. çünkü feragat edilebilecek taraflar vardır. ama bu sefer, saf tutmanın çok yanlış olduğu bir konu. baros'un düzensiz bir yaşamı olduğunu da biliyoruz, maalesef hagi'nin diğer proaktif hocalara göre daha tepkisel yaklaşımlarının olduğunu da.

    fakat biri baros, hakan şükür'den sonra galatasaray'da gördüğüm en iyi forvet. diğeri hagi zaten.

    bu yüzden ben hala bu sorunu yönetimde buluyorum. hemen olayı doğrulamak yerine, belki yalan söyleyerek, konunun üstünü örterek ve inkar ederek, ilk aşamada olayın belki olduğundan çok daha büyük bir duruma gelmesini pekala engelleyebilirdi. pino-culio-baros olaylarında olduğu gibi. sonrasında, yönetimden ilgili kişiler hagi ile baros arasındaki bu ufak olayı çözebilirdi.

    ama bu denenmedi. direk, haber portalı gibi olayı yazdılar. bu hagi'yi taraftarın önüne atmaktan başka bir şey değildir. hagi'nin "erkekçe yüzüme söylesinler" lafına karşılık bir hamledir maalesef.

    bundan sonra konuyla ilgili hiçbir şey yapılmayacak. baros oynatılmazsa kabak hagi'nin başına patlayacak, oynatılırsa da bu sefer "misimovic'in suçu neydi?" denerek yine hagi'nin başına patlayacak.

    hem de en az suçlu olduğu halde...
App Store'dan indirin Google Play'den alın