5
ya arkadas ben çok samimi bir şey söyleyeceğim. aşağı yukarı aynı kadrolarla her hafta maça çıkıyoruz. isimler aynı ama genelde kadrolar yer değiştiriyor. samimi olan kısmı ise bu yaptığımız bütün maçlar çok kaliteli, keyif verici ve sonuna kadar mücadele içeriyor. birkaç defa tribünden maçı izlesinler, not versinler diye işi bilen arkadaşlarımı getirmiştim. onlar da aynı şeyi söyledi. top oynamayı biliyorsunuz dediler. tabii ki illa bir taraf kırılma anı, kopukluklar yaşayabiliyor. fakat 3 hafta üst üste berabere kaldığımız da olmuştu.
gs basket'i 20 küsür sayı fark ile yenmiştik sanıyorum. ardından sonraki haftalarda ekşi beşiktaş'ı yine hemen hemen aynı farkla yendik. yani önümüzde ne olur ne biter kestiremiyorum ama sanal alemde kolay kolay karşımızda duracak takım yok diyebiliyorum. sağlam kadro. alternatifler vesaire. 25 şubat akşamı da müthiş soğuk hava ve yağmur altında mükemmel bir maç oldu. çok severim böyle ingilterevari durumları. ayrıca sertlik, agresiflik gibi unsurları çok seviyorum. ha bunu rakiplerime karşı yapıyorum anlamı çıkmasın. özellikle bana yapıldığında daha çok mutlu oluyorum. belki anlık sinir falan yaşayabilirim ama hiç umrumda değil. gelsin çift dalsın rakibim, yere gömsün beni falan. yeter ki sakatlanmayayım. yalanım varsa fenere arena'da kaybedelim.
işte bu agresif futbol, sertlik de var.
maçın sonucuna da değinirsek, captano'nun yönettiği takımın kaybetmesi zaten nadir görülen bir olay. maçı kaybetceğimizi anladığım andan itibaren ( bu da farkı 3'ün altına uzunca bir süre indiremediğimiz zamanlara denk geliyor ) yağmurun, mücadelenin, hırsın keyfini çıkarmaya başladım. her maç olmasa da özel bir duygudur.
ekleme: aslında bu yazı burada bitmezdi. löp diye kestim :)
gs basket'i 20 küsür sayı fark ile yenmiştik sanıyorum. ardından sonraki haftalarda ekşi beşiktaş'ı yine hemen hemen aynı farkla yendik. yani önümüzde ne olur ne biter kestiremiyorum ama sanal alemde kolay kolay karşımızda duracak takım yok diyebiliyorum. sağlam kadro. alternatifler vesaire. 25 şubat akşamı da müthiş soğuk hava ve yağmur altında mükemmel bir maç oldu. çok severim böyle ingilterevari durumları. ayrıca sertlik, agresiflik gibi unsurları çok seviyorum. ha bunu rakiplerime karşı yapıyorum anlamı çıkmasın. özellikle bana yapıldığında daha çok mutlu oluyorum. belki anlık sinir falan yaşayabilirim ama hiç umrumda değil. gelsin çift dalsın rakibim, yere gömsün beni falan. yeter ki sakatlanmayayım. yalanım varsa fenere arena'da kaybedelim.
işte bu agresif futbol, sertlik de var.
maçın sonucuna da değinirsek, captano'nun yönettiği takımın kaybetmesi zaten nadir görülen bir olay. maçı kaybetceğimizi anladığım andan itibaren ( bu da farkı 3'ün altına uzunca bir süre indiremediğimiz zamanlara denk geliyor ) yağmurun, mücadelenin, hırsın keyfini çıkarmaya başladım. her maç olmasa da özel bir duygudur.
ekleme: aslında bu yazı burada bitmezdi. löp diye kestim :)