• 56
    --- alıntı ---

    avrupa macerasının sonu oldu bu maç. dün maç öncesi iyimserliğim ilk yarı bittiğinde yerle bir olmuştu. felaket bir ilk yarı izledik ayhan şahenk'te. galatasaray adına tabi ki, caserta da ise işler gayet yolundaydı. pota altına çok güzel toplar iniyor, yüzdeli atışlarla fark açılıyordu. biz ise bu bölümde hem potaya hem de birbirimize yabancıymış gibi oynuyorduk. sanki o salonda antrenman yapan takım galatasaray değil de caserta'ydı. oyuncuların birbirine olan yabancılığı ise hücumdaki top kayıplarının en büyük sebebiydi. bu bölümde rakibin alan savunmasını bir türlü çözemedik. dışarıdan şut sokamayınca savunma daha çok gömüldü ve drive etmek isteyene de alan kalmadı doğal olarak. koca ilk yarı boyunca - tutku'nun son saniyede orta sahadan salladığını da sayarsak - 0/11 üç sayı isbeti ile oynadık. şutların girmemesini geçtim, savunmayı delmek için penetre eden de olmayınca karambol bir basketbol çıktı ortaya. ilk yarı adına galatasaray'da tek olumlu istatistik 8/1'lik hücum ribaundu üstünlüğüydü. tabelada ise 20 - 41 yazıyordu.

    soyunma odasında oktay hoca ne yaptıysa, ikinci yarıya gerçek galatasaray çıktı. inanılmaz bir çaba ile 16 - 1'lik seri sonucunda farkı 6 sayıya kadar indirdik. ilk yarı girmeyen üçlüklerin girmeye başlaması ve savunmada kazanılan topların hızlı hücumlarla sayıya dönüştürülmesi farkı eriten başlıca faktörlerdi. ilk şoku atlatan caserta tekrar doğruları yapmaya başlayınca ve tutku ile doornekamp'ın aldığı karşılıklı teknik faul hızımızı düşürdü ve son çeyreğe 12 sayılık caserta üstünlüğü ile girildi: 40 - 52. son çeyrekte, üçüncü çeyrekteki kadar olmasa da yine mücadele vardı. maçın dönememesinin - bence - üç kritik noktası vardı ki bu üç noktada da başrolde andric vardı. önce hatalı yürüme yaptı, sonra hücum faul ve arkasından da 0/2 serbest atış ile geri dönüşümüzü engelledi belki de. maç da 54 - 64 sona erdi. ilk yarıda yediğimiz 21 sayı farkı çıkaramadık ne yazık ki.

    son haftaların formda oyuncusu ermal'in bu maçta yokları oynaması da bizim adımıza gecenin kötü geçmesine neden oldu aynı zamanda. iyi bir ermal caserta'nın bizi kendi silahımız olan pota altı sayıları ile vurmasına engel olabilirdi. istatistiklere baktığımızda potaya rakipten daha fazla gitmemize rağmen, düşük şut yüzdemiz nedeniyle bu maçı çeviremediğimizi görüyoruz. rakipten 4 fazla iki sayı (42/38), 2 fazla üç sayı (20/18) girişiminde bulunmamıza rağmen isabet oranında geride kaldığımız için istediğimizi alamadık. maçtaki en ilginç istatistik, ilk yarı 4/9 ile oynayan casertalı oyuncuların ikinci yarı 0/9 atması; bizim ise ilk yarı 0/11'den sonra 3/9 atmamız. demek ki o potada bir keramet var :) maç sonunda ribauntlardaki ezici üstünlüğümüzü (44/33) skora yansıtabilmiş olsak bile bu maçı çok rahat kazanabilmemiz gerekirdi. özellikle 20/10'luk hücum ribaundu üstünlüğü ile rakipten 10 fazla ikinci top şansı elde etmişken bunu avantaj olarak kullanamamak çok kötü. shumpert'ın 15 sayı, 13 ribaunt ile double-double yaptığı maçın diğer skorerleri ise 13 sayı atan eric williams ve 10 sayı atan lukasz koszarek.

    --- alıntı ---

    http://thisisthebesttillwedobetter.blogspot.com/...6-besinci-hafta.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın