274
hayatımda gördüğüm en kötü programlardan birisidir. kaçıncı sırada olur bilemem ama çok kötü program.
bir sunucunun etrafına toplanan 2 eski hakem, 2 eski futbolcu toplamda 5 kişi birbirlerine söz vermeden, söz hakkı istemeden kahve ortamındaymış gibi bağıra bağıra konuşuyorlar. kimse birbirinin dediğini dinlemeden pat diye lafın ortasına giriyor. kimin sesi daha yüksek çıkarsa ortama o hakim oluyor.
2 eski hakem olan ahmet çakar ve erman toroğlunun bu programdaki misyonları ise zıt fikirde olup tartışma ortamı yaratıp, reyting çekmektir. misal bir ofsayt pozisyonunda çakar ofsayt dediyse, toroğlu ofsayt değil der. sonra başlarlar şaklabanlığa. saatler sürer bu şaklabanlık.
sonra en ufak birşeyden nemalanıp, ne idiğü belirsiz insanları canlı yayına bağlatıp onların verdiği bilgileri doğru kabul edip, komplo teorisi üretirler.
türkiye'de futbol niye bu kadar kötü diyoruzya baş sorumlulularından biriside bu tür programlardır. çünkü bu programlarda asla futbol konuşulmaz. takımlar sahaya hangi dizilişle çıkmışlar, nasıl oynamışlar umurlarında bile olmaz. onların tek derdi bilmedikleri arka plandır. oralarla ilgili asılsız iddialar atarlar.
zaten program başlar başlamaz, arda'nın sakatlığının asıl nedeni ne?, q7 türkiye'ye niye geldi?, rijkaard ile servetin arasında bilinmeyen gerçek ne? gibi manşetler atarak insanlarda şüphe ve merak uyandırarak onları izlemeye teşvik ederler. bu asılsız manşetler ve iddialar ise ertesi günlerde gazetelerde manşet olur, forumlarda tartışma konusu olur.
hele palavra futbolcu transfer iddiaları ortaya atarlar ki hiç yazmamayayım.
sporda şiddet yasası çıkacaksa mutlaka bu tür programlara yasak gelmelidir.
galatasaray'lıların sevmediği yüde yüz futbol bile bunun yanında baş yapıt kalır. rıdvan ve güntekin en azından sahada olanı konuşuyorlar. hakemdi, şuydu buydu konuşmuyorlar. sahada gördüklerini yorumluyorlar. taraflı da olsa saha içini konuşuyorlar. telegol gibi programlar olacağına taraflı yorumarın yapıldğı programlar olsun daha iyi.
bir sunucunun etrafına toplanan 2 eski hakem, 2 eski futbolcu toplamda 5 kişi birbirlerine söz vermeden, söz hakkı istemeden kahve ortamındaymış gibi bağıra bağıra konuşuyorlar. kimse birbirinin dediğini dinlemeden pat diye lafın ortasına giriyor. kimin sesi daha yüksek çıkarsa ortama o hakim oluyor.
2 eski hakem olan ahmet çakar ve erman toroğlunun bu programdaki misyonları ise zıt fikirde olup tartışma ortamı yaratıp, reyting çekmektir. misal bir ofsayt pozisyonunda çakar ofsayt dediyse, toroğlu ofsayt değil der. sonra başlarlar şaklabanlığa. saatler sürer bu şaklabanlık.
sonra en ufak birşeyden nemalanıp, ne idiğü belirsiz insanları canlı yayına bağlatıp onların verdiği bilgileri doğru kabul edip, komplo teorisi üretirler.
türkiye'de futbol niye bu kadar kötü diyoruzya baş sorumlulularından biriside bu tür programlardır. çünkü bu programlarda asla futbol konuşulmaz. takımlar sahaya hangi dizilişle çıkmışlar, nasıl oynamışlar umurlarında bile olmaz. onların tek derdi bilmedikleri arka plandır. oralarla ilgili asılsız iddialar atarlar.
zaten program başlar başlamaz, arda'nın sakatlığının asıl nedeni ne?, q7 türkiye'ye niye geldi?, rijkaard ile servetin arasında bilinmeyen gerçek ne? gibi manşetler atarak insanlarda şüphe ve merak uyandırarak onları izlemeye teşvik ederler. bu asılsız manşetler ve iddialar ise ertesi günlerde gazetelerde manşet olur, forumlarda tartışma konusu olur.
hele palavra futbolcu transfer iddiaları ortaya atarlar ki hiç yazmamayayım.
sporda şiddet yasası çıkacaksa mutlaka bu tür programlara yasak gelmelidir.
galatasaray'lıların sevmediği yüde yüz futbol bile bunun yanında baş yapıt kalır. rıdvan ve güntekin en azından sahada olanı konuşuyorlar. hakemdi, şuydu buydu konuşmuyorlar. sahada gördüklerini yorumluyorlar. taraflı da olsa saha içini konuşuyorlar. telegol gibi programlar olacağına taraflı yorumarın yapıldğı programlar olsun daha iyi.
