4
--- alıntı ---
ultraslan ömer - ömer ural kükner (akşam-19.03.2002)
'gece barcelona şöleni var, tutmuş kendini yazıyorsun' diye düşünenler haklıdır, özür diliyorum. ancak ortamı yumuşatmak şart, sahaya gergin çıkmak ters tepiyor.
galatasaray son yıllarda iki kez saha dışı koşulların acımasızlığına uğradı. ilki abdullah öcalan krizine denk gelen juventus maçıdır. siyasal boyut futbolcu ve taraftara yansıdı, olay çıkmaması özeniyle, sürtüşmesizlik uğruna iki puan yitirildi. seyirci karşılaşmayı afyonlanmış gibi sessizce izlemekle yetinince oyuna yapılacak katkıdan mahrum kalındı. ikincisi ise chelsea rövanş maçıdır. ingiltere'ye girişteki pasaport sorunları, her şeyin önüne geçip galatasaray'ın asy'de kaybettiği son karşılaşma haline dönüştü. artık roma'daki saldırılardan uzaklaşmak gerekir. teknik yönetim travmaya uğramış oyuncuları zihinsel egzersizlerle karşılaşmaya hazırlamalıdır. seyirciye düşen görev ise maç oynanırken roma'da yaşananları anımsatacak en ufak çağrışımdan kaçınmaktır. barcelona'nın orta zeka ve az yetenekli teknik direktörü ile birbirinden kötü kalecileri büyük avantajdır. yalnızca yedek overmars endişe yaratabilir. galatasaray'ın artılarını saymak gereksiz, keyifle çeyrek finali bekliyorum. gelelim kazım kanat'ın iki haftadır köşesinde sürekli işlediği 'ultraslan ömer ural' konusuna.
bana yazan ultraslan'lar beni hep kendilerinden gördüklerini belirtiyorlar. onlara yanıtlarımda böyle anılmaktan ancak gurur duyabileceğimi söylüyorum. şimdi de sütunumda yazıyorum; benim için ne amaçla olursa olsun 'ultraslan ömer ural' diyenler aslında mültefittir. kanat dahil tümüne teşekkür ediyorum.
ultraslan, galatasaray'ın başarısını dileyen her yaş ve kesimden insanın ortak felsefesidir. galatasaray'ı çok seven bir yorumcu sıfatıyla bu platformun dışında tutulmama kırılırdım. ancak kanat'ta üzüldüğüm tek nokta var, beni artık okumadığını yazıyor. tv'ye çıkmayan ve yalnızca yazdıklarıyla bulunduğu yere gelen birisi olarak, kanat'ı okur kimliğiyle yitirmekten incindim. kanat'ın canı sağolsun, ama onun nezdinde tarafsız kabul edilmek için özgün çizgimden asla taviz vermem. basın etiğinin temel kavramları, önyargısızlık, karşılıklı saygı, başkalarının görüşünü önemseme ve sorumluluk duygusudur. iki kelimeden oluşan okur cevapları dahil kanat'ı hala ıskalamamaya çalışıyorum.
--- alıntı ---
ultraslan ömer - ömer ural kükner (akşam-19.03.2002)
'gece barcelona şöleni var, tutmuş kendini yazıyorsun' diye düşünenler haklıdır, özür diliyorum. ancak ortamı yumuşatmak şart, sahaya gergin çıkmak ters tepiyor.
galatasaray son yıllarda iki kez saha dışı koşulların acımasızlığına uğradı. ilki abdullah öcalan krizine denk gelen juventus maçıdır. siyasal boyut futbolcu ve taraftara yansıdı, olay çıkmaması özeniyle, sürtüşmesizlik uğruna iki puan yitirildi. seyirci karşılaşmayı afyonlanmış gibi sessizce izlemekle yetinince oyuna yapılacak katkıdan mahrum kalındı. ikincisi ise chelsea rövanş maçıdır. ingiltere'ye girişteki pasaport sorunları, her şeyin önüne geçip galatasaray'ın asy'de kaybettiği son karşılaşma haline dönüştü. artık roma'daki saldırılardan uzaklaşmak gerekir. teknik yönetim travmaya uğramış oyuncuları zihinsel egzersizlerle karşılaşmaya hazırlamalıdır. seyirciye düşen görev ise maç oynanırken roma'da yaşananları anımsatacak en ufak çağrışımdan kaçınmaktır. barcelona'nın orta zeka ve az yetenekli teknik direktörü ile birbirinden kötü kalecileri büyük avantajdır. yalnızca yedek overmars endişe yaratabilir. galatasaray'ın artılarını saymak gereksiz, keyifle çeyrek finali bekliyorum. gelelim kazım kanat'ın iki haftadır köşesinde sürekli işlediği 'ultraslan ömer ural' konusuna.
bana yazan ultraslan'lar beni hep kendilerinden gördüklerini belirtiyorlar. onlara yanıtlarımda böyle anılmaktan ancak gurur duyabileceğimi söylüyorum. şimdi de sütunumda yazıyorum; benim için ne amaçla olursa olsun 'ultraslan ömer ural' diyenler aslında mültefittir. kanat dahil tümüne teşekkür ediyorum.
ultraslan, galatasaray'ın başarısını dileyen her yaş ve kesimden insanın ortak felsefesidir. galatasaray'ı çok seven bir yorumcu sıfatıyla bu platformun dışında tutulmama kırılırdım. ancak kanat'ta üzüldüğüm tek nokta var, beni artık okumadığını yazıyor. tv'ye çıkmayan ve yalnızca yazdıklarıyla bulunduğu yere gelen birisi olarak, kanat'ı okur kimliğiyle yitirmekten incindim. kanat'ın canı sağolsun, ama onun nezdinde tarafsız kabul edilmek için özgün çizgimden asla taviz vermem. basın etiğinin temel kavramları, önyargısızlık, karşılıklı saygı, başkalarının görüşünü önemseme ve sorumluluk duygusudur. iki kelimeden oluşan okur cevapları dahil kanat'ı hala ıskalamamaya çalışıyorum.
--- alıntı ---