1455
bugün galatasaray sevgisini tüm camiaya ispatlayan başkandır.
bunu; sayfalar, tv programları dolusu eleştiri alacak şekilde yapmıştır. evet saygısızca galatasaray yönetimini ve taraftarını itham eden kişiye tepki koymamıştır ama kendisinin siyasi kimliği zaten biliniyorken, galatasaray bu işten en az zararla çıksın diye uğraşan başkandır. olaylar sonrası verdiği demeç, takındığı tavır asla kabul edilemez. bu ve öncesinde başka konularda da haklı olarak eleştirilebilecek bir çok yanlış hamlesi vardır belki. ama malum demeci yüzünden* onu eleştirmeden önce, hangi şartlar altında o sözleri sarfettiğini de irdelememiz gereken kişidir.
stadyum meselesinin camiamız için ne kadar önemli olduğunu söylememe gerek yok sanırım?
sürecin bir tarafında başkanlık makamında oturduğu kulüp varken, diğer tarafta bu kulübün 20 yıla yakın süredir kanayan yarası haline gelmiş stad sorununu halletmiş bir siyasi iktidar vardır. (ki bu durumdan hiç hoşnut değilim. bu büyük camia ille gs'li olmayan ama sonuçta stad projesini üstlenebilecek birini çıkarabilmeliydi). camia bunu çıkaramazsa, çıkan kişi batar iş yarım kalırsa*, olaya iktidar kendi kar-zarar hesaplarını işin içine katarak el atarsa ve bu işi kotarırsa, adnan polat'ın da bu iki taraf arasında ikilemde kalması kadar doğal bir sonuç olamaz maalesef.
bu ikilemde taraf olarak camiasının yanında olması fikrine doğal olarak katılıyor -ki benim katılıp katılmamam da çok önemli değil, o koltukta oturma amacı o- fakat protestolara keskin çıkış yapmaması olayına da empati ile bakmamız lazım.
o koltukta sonsuza kadar oturmayacağı bilincindedir. yaklaşan genel milletvekili seçimleri varken, kulüp ekonomik olarak hala tam düzlüğe çıkmamışken, kulübü ileride bürokratik vb sıkıntılara sokmamak adına bu tavrı sergilemiştir. bu tavrı eleştirmek en doğal hakkımız ama olayı onun bakış açısıyla da değerlendirmemiz gereken başkanımızdır.
bunu; sayfalar, tv programları dolusu eleştiri alacak şekilde yapmıştır. evet saygısızca galatasaray yönetimini ve taraftarını itham eden kişiye tepki koymamıştır ama kendisinin siyasi kimliği zaten biliniyorken, galatasaray bu işten en az zararla çıksın diye uğraşan başkandır. olaylar sonrası verdiği demeç, takındığı tavır asla kabul edilemez. bu ve öncesinde başka konularda da haklı olarak eleştirilebilecek bir çok yanlış hamlesi vardır belki. ama malum demeci yüzünden* onu eleştirmeden önce, hangi şartlar altında o sözleri sarfettiğini de irdelememiz gereken kişidir.
stadyum meselesinin camiamız için ne kadar önemli olduğunu söylememe gerek yok sanırım?
sürecin bir tarafında başkanlık makamında oturduğu kulüp varken, diğer tarafta bu kulübün 20 yıla yakın süredir kanayan yarası haline gelmiş stad sorununu halletmiş bir siyasi iktidar vardır. (ki bu durumdan hiç hoşnut değilim. bu büyük camia ille gs'li olmayan ama sonuçta stad projesini üstlenebilecek birini çıkarabilmeliydi). camia bunu çıkaramazsa, çıkan kişi batar iş yarım kalırsa*, olaya iktidar kendi kar-zarar hesaplarını işin içine katarak el atarsa ve bu işi kotarırsa, adnan polat'ın da bu iki taraf arasında ikilemde kalması kadar doğal bir sonuç olamaz maalesef.
bu ikilemde taraf olarak camiasının yanında olması fikrine doğal olarak katılıyor -ki benim katılıp katılmamam da çok önemli değil, o koltukta oturma amacı o- fakat protestolara keskin çıkış yapmaması olayına da empati ile bakmamız lazım.
o koltukta sonsuza kadar oturmayacağı bilincindedir. yaklaşan genel milletvekili seçimleri varken, kulüp ekonomik olarak hala tam düzlüğe çıkmamışken, kulübü ileride bürokratik vb sıkıntılara sokmamak adına bu tavrı sergilemiştir. bu tavrı eleştirmek en doğal hakkımız ama olayı onun bakış açısıyla da değerlendirmemiz gereken başkanımızdır.
