2686
dün rıdvan dilmen çok güzel bir şey söyledi: galatasaray, sürekli orta saha kaynaklı goller yiyor. bunun en net örneğini dün 11 aralık 2010 galatasaray gençlerbirliği maçında da yaşadık. 2-0 yenildiğimiz bursaspor maçında da. savunma çizgi hâlinde geride kalıyor, rakibin forvetlerini kovalıyor, ancak ufuk'tan dönen topu ivan ergiç tamamlıyor. barış özbek, olay mahalline sonradan geliyor. dün de aynı şeyler oldu. ilk golü saymıyorum. orada ciddi bir konsantrasyon sorunu vardı bence. ufuk'un yememesi gereken bir goldü. arada bir olur böyle goller. ancak ikinci golün hiçbir mazereti yok. savunma ayağında top olan adama gidiyor ve yine geriden gelen bir oyuncu kale dibinde bitiyor. ceza sahası dış çizgisinde olması ve topa baskı yapması gereken barış özbek, ayhan akman nerede? yoklar. sorsan, koşan, mücadele eden vs. oyuncular. rijkaard barış'ı bu yüzden oynatmıyordu işte. sürekli pozisyonunu kaybediyor. ayhan'ınsa artık gücü yetmiyor. sorun savunma dörtlüsünden önce orta sahada.
ayrıca ikinci golde ufuk'un vuruştan önce dizini yere koymasına da çok şaşırdım. hiçbir şey yapmadan kazık gibi dursa top omzuna çarpacak.
aynı şey hücum için de geçerli. mehmet batdal bir forvet oyuncusu olarak elinden geleni yaptı. sonuçta sprinter bir oyuncu değil ve yapabileceği en iyi şey top dağıtmak olacaktı. öyle de yaptı. top dağıtmaya çalıştı, ama ne orta sahadan destek aldı, ne de forveti ikilemesi gereken aydın yılmaz gerekli desteği verdi kendisine. arda da sakatlıktan yeni çıktığı için çok bir şey yapamadı. mehmet'e bir tek pino yardımcı olabildi bir ölçüde. mehmet de bu yüzden kötüymüş gibi göründü. kötü değil, yalnızdı. dikkat edin, dün mehmet'ten tek pas alabilen adam pino'ydu. neden? bir tek o yardıma gitti çünkü. üstelik iki kere de etkili olabilecek yerde aldı topu.
bir de tribünlerin protestolarından olsa gerek, üç pozisyonda şut denemesi gerekirken zorlama paslarla topu kaptırdı. normalde ceza yayı üzerinden çok etkili şutlar çıkaran bir oyuncuyken bu yola hiç gitmedi. sanırım bu özgüven eksikliğinden kaynaklanan bir şey. vurmalıydı mehmet o toplara. bu da eksi hanesine yazıldı tabii.
kısacası bu takıma iki iyi orta saha oyuncusu alınmadan, takımdan hiçbir şey olmaz. sarp, barış ve ayhan'ın süper lig'e yeterli olup olmadığı çok tartışılır. tabii ayhan'ı ayırmak gerekiyor burada. onun durumu fizikten düşmesiyle ilgili. sarp ve barış gibi çapsız bir oyuncu değil ayhan.
ayrıca ikinci golde ufuk'un vuruştan önce dizini yere koymasına da çok şaşırdım. hiçbir şey yapmadan kazık gibi dursa top omzuna çarpacak.
aynı şey hücum için de geçerli. mehmet batdal bir forvet oyuncusu olarak elinden geleni yaptı. sonuçta sprinter bir oyuncu değil ve yapabileceği en iyi şey top dağıtmak olacaktı. öyle de yaptı. top dağıtmaya çalıştı, ama ne orta sahadan destek aldı, ne de forveti ikilemesi gereken aydın yılmaz gerekli desteği verdi kendisine. arda da sakatlıktan yeni çıktığı için çok bir şey yapamadı. mehmet'e bir tek pino yardımcı olabildi bir ölçüde. mehmet de bu yüzden kötüymüş gibi göründü. kötü değil, yalnızdı. dikkat edin, dün mehmet'ten tek pas alabilen adam pino'ydu. neden? bir tek o yardıma gitti çünkü. üstelik iki kere de etkili olabilecek yerde aldı topu.
bir de tribünlerin protestolarından olsa gerek, üç pozisyonda şut denemesi gerekirken zorlama paslarla topu kaptırdı. normalde ceza yayı üzerinden çok etkili şutlar çıkaran bir oyuncuyken bu yola hiç gitmedi. sanırım bu özgüven eksikliğinden kaynaklanan bir şey. vurmalıydı mehmet o toplara. bu da eksi hanesine yazıldı tabii.
kısacası bu takıma iki iyi orta saha oyuncusu alınmadan, takımdan hiçbir şey olmaz. sarp, barış ve ayhan'ın süper lig'e yeterli olup olmadığı çok tartışılır. tabii ayhan'ı ayırmak gerekiyor burada. onun durumu fizikten düşmesiyle ilgili. sarp ve barış gibi çapsız bir oyuncu değil ayhan.