resim
Franklin Edmundo Rijkaard
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:62
Uyruk:Hollanda
  • 3236
    öncelikle belirteyim ki, gidişinin ardından ilk entry'imdir;

    rijkaard, orospu çocuğu bir italyan hakem yüzünden şuan bizden uzaklarda olan umudumuzdur.

    pozisyonun ardından geçirdiği/geçirdiğimiz sinir harbini görünce, iki kelam etmekten alıkoyamadım kendimi. 2:17'
    öncelikle pozisyon: http://www.youtube.com/watch?v=A44IkHrdJW4

    bir kitapta, kader bir ağaca benzetiliyordu. kökten başlayan bir ağaç, tek gövde, devamında iki büyük dala ayrılıyor. büyük dalların her birinin küçük dal uzantıları, her bir küçük dalın daha da küçük uzantıları. gövdeden başlarsın deniyordu kaderi anlatırken, karşında iki büyük dal vardır; birini seçersin. o dalda karşına onlarca daha küçük dal çıkar; onların arasından da bir tane seçersin. daha küçük dallar, daha küçük dallar; ilerlersin ağacın üzerinde. somutlaştırıyorum; şuan burada zaman geçirebilir ya da uyuyabilirim. burada zaman geçirmeyi seçersem bundan sonraki hayatımdan burada geçirdiğim zaman kadarki ihtimali geride bırakırım. yarın yarım saat geç uyanırım ve yarım saat erken uyansaydım karşıma çıkması muhtemel durumlardan seçme olasılığım olan ihtimaller bütün hayatım değişir falan. neyse; son dala gelene kadar seçersin diyor kitap, son dalın ucu kaderdir; dalın ucunda yaprak mı var, elma mı, armut mu; ya da hiçbir şey mi? ağaç bir elma ağacı ise ve sen elma yemek istiyorsan; oraya kadar seçenekler sunulur sana, doğru yolda gidersen yersin; armut yemek istiyorsan, kader... bazen, dışardan gelen müdahaleler; elma yemek isteyen seni, doğru dalın üzerinde olmana rağmen; ucunda hiçbir şey olmayan dala savurur; bir karıncasın ağacın üzerinde, sert bir rüzgar, ansız bir yağmur.

    işte rijkaard'ı ucunda hiçbir şey olmayan dala savuran orospu çocuğu bu gianluca rocchi isimli italyan dölüdür. atletico madrid'i forvetsiz geçebileceğini düşünmüştü rijkaard; geçiyordu da 6 tane orospu çocuğun görmediği ama milyonlarca kişinin gördüğü o penaltı verilse; hemen akabinde sakatlar dönecek, o olumlu atmosferde yapılacak doğru işlerle hem ligde hem de avrupa'da sonuna kadar gidilecekti. olmadı; avrupa'ya veda edildi.

    lige dönelim dedik, yorgun argın kasımpaşayı dörtledik. bir sonraki hafta, yine bir orospu çocuğu, eskişehirspor'lu sezgin'in el yordamıyla 2 gol birden atmasına izin verdi. iyice kırılgan hale gelmiş takım, trabzon deplasmanındaki olağanüstü emre güngör performansı ile son darbeyi yemiş bulundu. sonrasında leo franco'nun lensleri, mehmet yıldız'ın 90+'daki komik golü; yine hüsran. bu arada, bu kadar kötü sonuçlar alan galatasaray'ın bahsi geçen tüm maçlarda rakibinden çok daha üstün oynadığı notu düşülmelidir.

    lig bitti. kendisi geldiğinde 5 yıl başarısız olunsa bile kendisine sabır göstereceği konusunda kararlı olan galatasaray taraftarı, "ilk senenin günahı olmaz." deyip "avrupa'da kupa, türkiye'de kupalar." beklentisi ile açtı yeni sezonu. rijkaard onlarca, alternatifli listesini yönetime veriyor, yeni yılın hesaplarını yapıyordu. haziran, temmuz, ağustos; onlarca eksiği olan takıma sadece 2 adam katılıyor; "zaten sorulu" olan keita katar'a gönderiliyordu. transfer sezonu cana, pino, insua ve aykırı misimovic ile bir kaç 3. sınıf türk futbolcu ile kapatılmış; servet'li; bam'lı; alternatifsiz ve daraltılmış bir kadroya teslim edilmişti rijkaard'ın türkiye'ye galatasaray için özgün olarak modellediği ekollü futbol hayalleri.

    sonrası dün gibi, yeniçeriler, boş kafalılar, vizyonsuz adamlar, yavşak medya; el birliği ile.

    şimdi ne olacak? konu sapıyor ama;
    hacciiiiii. büyük efsane. bülent korkmaz gibi; yine bir sistem adamının, güzel yüzlü adamın; skibbe'nin ardından gelen. hagi galatasaraylı'nın ilahıdır; önüne süper de fırsat sunduk bak, başarısız olursa bizi bir müddet götürür, başarılı olursa ne âlâ. hagi yapıyorsa doğrudur, hagi bu takımı küme düşürsün "niye yaptın?" demem. ben de demem; ben de kızamam hagi'ye niye küme düştük diye. ama niye geldin diye kızarım. neden geldin hagi? neden izin verdin galatasaray'ı canından çok seven ve asla şerefsiz olmayan adnan polat'ın seni kullanmasına? biliyoruz, galatasaray'ı en az bizden; belki bizden daha çok seviyorsun lâkin; keşke gelmeseydin be giga. neden onların göt gibi ortada kalmasına izin vermedin? neden bizi yeniden umutlandırıyorsun?

    neyse, şu güzel adamın altını, adnan polat nefretim ile kirletmeyeyim de, çok özledim be frank.

    * **
App Store'dan indirin Google Play'den alın