• 2454
    tarihinin belki de en kötü yerli rotasyonuna sahiptir. galatasaray, 2,5 senedir zor deplasman kazanamaz oldu ligde. böyle bir durumun başlıca sebebi oyuncuların teknik yönden değil; mental yönden zayıflıklarıdır. büyük maçlarda psikolojik yönden daha iyiysen; o maçı sen kazanırsın. bu dünyanın her yerinde böyle. fakat galatasaray'a bakalım; son maçta servet ayağındaki topu kaptırır gol yeriz maç biter, geçen seneye gidersek yine bir trabzon deplasmanı, emre güngör ayağındaki topu kaptırıyor, gol yiyoruz. ondan önce eskişehir deplasmanı, mehmet topal topu kaptırıyor, gol yiyoruz. bu iki maçın geçen sene bizi şampiyonluktan ettiği ortada. galatasaray artık anadolu takımlarıyla oynarken bile maçlara rahat çıkamıyor, rakip takımlar ise bırakın beraberliğe yatmayı, yenemeyince üzülür oldular.

    yerli rotasyonu konusuna dönersem; galatasaray yönetiminin yaptığı en kritik hata, takımdaki "kuru kalabalık" yaratan oyuncular yüzünden kadro zayıflığını görememek ve kadroyu sürekli yabancı oyunculara bakarak değerlendirmektir. orta sahamıza bakalım;

    lorik cana, ayhan akman, barış özbek, mustafa sarp. genellikle çift çapayla oynayan galatasaray için 4 kişilik bir orta göbek rotasyonu makul duruyor. fakat asıl mevzu şu ki; bu isimlerden lorik cana dışında galatasaray'ın ağırlığını kaldırabilen oyuncu yok. çoğu iki metreye top dürtmekten aciz adamlar. savunmaya bakalım;

    lucas neill, servet çetin, ali turan, gökhan zan, hakan balta. şöyle bir bakınca biri avustralya milli takımı kaptanı, diğer üçü a milli takım oyuncusu, bi tanesi de ligin en az gol yiyen takımı kayseri'nin kaptanı. iyi, güzel, yeter bunlar diyoruz. ama biraz derine inersek; servet çetin 3 yıldır "avrupaya gideceğim" diye bas bas bağırdığı; rijkaard'ın sezon başında "gönderilsin" raporu verdiği halde hala takımda. ilk geldiği yıldan beri sürekli düşüş halinde. artık her hatası takıma korkunç zarar veriyor. gökhan zan desek; yılda 10 maçta hazır olsa büyük olay. ali turan, geldiğinden beri saç baş yoldurmaktan başka bir iş yapmadı. hakan balta, açık ara en kötü sezonunu geçiriyor ve düşüşte. lucas neill dışında bi tane adamın yok aslında senin orada güvenerek oynatabileceğin. ama sırf kalabalık gözüküyor diye anlamıyoruz bunu, ne garip.

    takım kötüye gidince "kadroyu dağıtalım" demek her zaman ilk yapılan eylemdir taraftar için. fakat ben hiç bu kadar çok gerekli olduğunu görmemiştim. bu kadroyu dağıtmazsan daha çok şampiyonluklar gider, avrupada başarılar gider. yapılacak ilk iş; sene sonunda bu adamları 3-5 demeden satmak, üstüne de mümkünse yurt dışındaki yerli oyuncuların ağırlıklı olduğu bir yerli rotasyonu kurmak. "kim bu adamlar kardeşim, bilmiyoruz biz" diyorsa yönetim; aklıma gelenlerden sayayim hemen:

    selçuk inan*, hamit altıntop*, ceyhun gülselam*, gökhan inler, mehmet ekici, jem karacan, yasin pehlivan, veli kavlak, sinan bolat, ömer toprak, sercan yıldırım, yekta kurtuluş...

    gidip hepsini toplayıp getirmeyeceğiz elbette, bazılarına paramız da yetmeyebilir. ancak yıllardır yabancı oyuncular için transferin son gününe kadar uğraştığımızın yarısı kadar uğraşsak; bu adamlardan getiremeyeceğin yoktur bana göre. bunlardan 3-4 tanesini getirsen zaten kimse yabancı transferi istemez. dolduramadığın mevkilere de 1-2 kaliteli yabancı alırsın olur biter.

    -----------------sinan------------------
    sabri-------neill----yabancı-----insua
    -------------selçuk--cana------------------
    hamit-------------------------------arda
    ----------------misimovic--------------
    ------------------baros---------------

    şu kadroyu kurmak koskoca galatasaray kulübü için çok zor olmamalı. zaten her sene 8-9 oyuncu garanti alıyoruz. maksimum 10 oyuncu transferiyle biter bu iş. satacağın oyunculardan elde edeceğin gelirle karşılarsın; üstüne artanı da bi zahmet biraz fedakarlıkla tamamlarsın.

    çok konuştum lan. tamam bağırmayın gidiyorum işte. böhüe.
App Store'dan indirin Google Play'den alın