602
şu sıralar kulüpte yaşanan krizde resmen dağılmış olan yönetimdir.
2. başkan mehmet helvacı'nın "bazı kararlar aldık ama zamanla açıklayacağız" açıklaması da tamamıyla sıçtık bari sıvayalım durumudur.
arkadaş neyin kararını aldınız? neden kısım kısım açıklayacaksınız?
bunu söylemekten gerçekten utanıyorum ama hangi konuda diğer kulüplerle dalga geçtiysek tek tek başımıza geliyor. madem karar aldın çık açıkla. "hocayı gönderiyoruz, şu şu şu oyuncular kadro dışı, şu kadar ceza veriyoruz futbolculara, takımı hoca bulana kadar şu yönetecek, şu adamı da sportif direktör olarak atadık" de.
diyemiyor musun?
o zaman çık "hocamızın arkasındayız hiç bir yere gitmiyor, kimse de bu konuda polemik yaratmasın" de.
onu da mı diyemiyorsun…
o zaman çık "biz bu boku yiyemedik, tesisler falan tamam ama sportif açıdan kulübü yirmi sene geriye götürdük tüm spor camiasından özür diliyoruz ve istifa ediyoruz" de. onurluca bırak görevini. sırf paralı askerleriniz bağırmalarına müsaade etmiyorlar diye insanlar sizi baş tacı ediyor zannetme. gün olur o askerlerinizde dayanamaz bu tepkilere.
benim 30 yıllık yaşamımda gördüğüm hiç bir dönemde galatasaray bu kadar aciz, bu kadar iş bilmez, bu kadar beceriksiz, bu kadar farkındalığı düşük ve bu kadar galatasaray'ın değerlerini ayaklar altına alan kişiler tarafından yönetilmemişti.
ben bildim bileli hiç kimse galatasaray takımının kaptanına bu kadar pervasızca saldıramamıştı. hiçbir dönemde galatasaraylı futbolcular kamuoyu önünde bu kadar yalnız kalmamıştı.
önüne gelen kulübe sallarken, futbolcuların her yerde saldırılara uğrarken, teknik direktörün yalnızları oynarken, kulüpteki sevgisizlik tavan yapmışken halen sus-pus kalıyor ve bu ortamı iyileştirmek yerine benim gibi tribünden olanı biteni izliyorsan kusura bakmayın da ne işiniz var o yönetim kurulu koltuklarında. gelin yanıma beraber izleyelim olanları.
b planını geçtim a planın bile yoksa, her şeyi adnan sezgin'e bırakıp ona teslim olacaksan, galatasaray'ı yirmi yıl önceki zihniyetle yöneteceksen bırakın gözünüzü seveyim. acıtmayın daha fazla canımızı.
galibiyetler mağlubiyetler geçer gider. ama gelenekler kayboldu mu geri gelmesi çok zor olur. bu kulüp her zaman geleneklerine bağlı yaşamiş ve yönetilmiştir. ama son üç yönetimin icraatlariyla galatasaray bizim beğenmediğimiz hatta dalga geçtiğimiz rakiplerimizin seviyesine hizla ilerliyor.
şunu ısrarla belirtiyorum ki bu yazdıklarımın hiç biri alınan kötü sonuçlarla alakalı değildir. ayrıca galatasaray küme de düşse, bank asya’da da oynasa benim için avrupa şampiyonu olduğundaki bağım neyse o zaman da odur. bu yazılanlar tamamen kulüpteki yozlaşmaya, organizasyonsuzluğa ve başıboşluğa bir isyandır.
bu saatten sonra kim gelirse gelsin mutlaka ki bir çıkış yakalayacaktır galatasaray. ama içim yanarak söylüyorum bu hafta fener maçını kazanmayalım. eğer ki böyle bir zamanda bu galibiyeti alırsak bizim en az iki senemiz daha çöp olur. ne olacaksa şimdi olsun ve mutlaka vizyon sahibi kişilerden oluşsun galatasaray’ın sportif branşlarını yöneten kişiler.
aslında yazacak daha neler var ama bir yandan da elim gitmiyor klavyeye. dedim ya içim acıyor bu kulübü böyle darmadağın gördükçe.
2. başkan mehmet helvacı'nın "bazı kararlar aldık ama zamanla açıklayacağız" açıklaması da tamamıyla sıçtık bari sıvayalım durumudur.
arkadaş neyin kararını aldınız? neden kısım kısım açıklayacaksınız?
bunu söylemekten gerçekten utanıyorum ama hangi konuda diğer kulüplerle dalga geçtiysek tek tek başımıza geliyor. madem karar aldın çık açıkla. "hocayı gönderiyoruz, şu şu şu oyuncular kadro dışı, şu kadar ceza veriyoruz futbolculara, takımı hoca bulana kadar şu yönetecek, şu adamı da sportif direktör olarak atadık" de.
diyemiyor musun?
o zaman çık "hocamızın arkasındayız hiç bir yere gitmiyor, kimse de bu konuda polemik yaratmasın" de.
onu da mı diyemiyorsun…
o zaman çık "biz bu boku yiyemedik, tesisler falan tamam ama sportif açıdan kulübü yirmi sene geriye götürdük tüm spor camiasından özür diliyoruz ve istifa ediyoruz" de. onurluca bırak görevini. sırf paralı askerleriniz bağırmalarına müsaade etmiyorlar diye insanlar sizi baş tacı ediyor zannetme. gün olur o askerlerinizde dayanamaz bu tepkilere.
benim 30 yıllık yaşamımda gördüğüm hiç bir dönemde galatasaray bu kadar aciz, bu kadar iş bilmez, bu kadar beceriksiz, bu kadar farkındalığı düşük ve bu kadar galatasaray'ın değerlerini ayaklar altına alan kişiler tarafından yönetilmemişti.
ben bildim bileli hiç kimse galatasaray takımının kaptanına bu kadar pervasızca saldıramamıştı. hiçbir dönemde galatasaraylı futbolcular kamuoyu önünde bu kadar yalnız kalmamıştı.
önüne gelen kulübe sallarken, futbolcuların her yerde saldırılara uğrarken, teknik direktörün yalnızları oynarken, kulüpteki sevgisizlik tavan yapmışken halen sus-pus kalıyor ve bu ortamı iyileştirmek yerine benim gibi tribünden olanı biteni izliyorsan kusura bakmayın da ne işiniz var o yönetim kurulu koltuklarında. gelin yanıma beraber izleyelim olanları.
b planını geçtim a planın bile yoksa, her şeyi adnan sezgin'e bırakıp ona teslim olacaksan, galatasaray'ı yirmi yıl önceki zihniyetle yöneteceksen bırakın gözünüzü seveyim. acıtmayın daha fazla canımızı.
galibiyetler mağlubiyetler geçer gider. ama gelenekler kayboldu mu geri gelmesi çok zor olur. bu kulüp her zaman geleneklerine bağlı yaşamiş ve yönetilmiştir. ama son üç yönetimin icraatlariyla galatasaray bizim beğenmediğimiz hatta dalga geçtiğimiz rakiplerimizin seviyesine hizla ilerliyor.
şunu ısrarla belirtiyorum ki bu yazdıklarımın hiç biri alınan kötü sonuçlarla alakalı değildir. ayrıca galatasaray küme de düşse, bank asya’da da oynasa benim için avrupa şampiyonu olduğundaki bağım neyse o zaman da odur. bu yazılanlar tamamen kulüpteki yozlaşmaya, organizasyonsuzluğa ve başıboşluğa bir isyandır.
bu saatten sonra kim gelirse gelsin mutlaka ki bir çıkış yakalayacaktır galatasaray. ama içim yanarak söylüyorum bu hafta fener maçını kazanmayalım. eğer ki böyle bir zamanda bu galibiyeti alırsak bizim en az iki senemiz daha çöp olur. ne olacaksa şimdi olsun ve mutlaka vizyon sahibi kişilerden oluşsun galatasaray’ın sportif branşlarını yöneten kişiler.
aslında yazacak daha neler var ama bir yandan da elim gitmiyor klavyeye. dedim ya içim acıyor bu kulübü böyle darmadağın gördükçe.
