18
2010 yılı olmasına rağmen hala daha "yüreğini ortaya koyarak oynamak" gibi bir terimi baş tacı yapan futbol. hani veriler , teknolojik gelişmeler ve taktikler , kondisyon falan değil , hala daha "yürek var yürek" şeklinde "savaş" kafasında oynanan futbol türk futbolu. maç 1-0 giderken forvet çıkarıp yerine defans oyuncusu alan teknik direktörler ve maç istediği skorla bitmediği için soyunma odasına inip tehditler savuran başkanlar. başarıların uzun vadeli değil dönemlik olduğu ve bu yüzden teknik direktör ortalamasının bir sezon içinde takım başına 3 olduğu bir futbol. 4 temsilci ile abuk sabuk maçlara çıkıp tek temsilci devam eden bir ülke. bir dünya kupasına katılıp 3. olan ve ondan sonra düzenlenen avrupa şampiyonasına , bir sonraki dünya kupasına katılamayan bir futbol türk futbolu. sürekli suçlu aranan ve suçlu genellikle teknik direktör olarak belirlenen , kimse tarafından başka şeylerin sorgulanmadığı bir futbol. üst düzey yabancıları getirip döven , küfür edip "koşmuyor" diye vatan haini ilan edilen futbol.
bu yüzden neredeyse bütün kupalara 3. ve 4. torbadan katılan , 2. torbadan katıldığı zaman 4. torba takımlarına elenen takımların olduğu futbol. futbol işte.
bu yüzden neredeyse bütün kupalara 3. ve 4. torbadan katılan , 2. torbadan katıldığı zaman 4. torba takımlarına elenen takımların olduğu futbol. futbol işte.