2705
galatasaray profesyonel futbol takımının kaptanı olması gereken adamdır.bu tanımımız olsun harry için. peki neden kaptan olması gerekendir benim için onu da açıklayalım. arda turan'ı hepimiz seviyoruz, en azından çoğumuz seviyoruz diyelim. yeteneklerinden hiç kimsenin şüphesi yok, yapabileceklerinin ise hepimiz farkındayız. galatasaray'dan daha büyük ya da aynı ayarda bir avrupa takımına transfer olup hem kulübüne para kazandırıp hem de kariyerinde çok güzel bir ivme kazanması hepimizin dileği. bunlara kimsenin itirazı yok. ama hepimiz biliyoruz arda turan'ın kaptan olma hikayesini? büyük beklentiler ile alınan lincoln'ün bekleneni verememesi, basında sürekli fenerbahçe'nin arda ile ilgileniyor haberleri, aziz yıldırım'ın demeçleri, 15 milyon euro'lar, fener medyasının baskı kurma politikaları vs.
böyle bir dönemin sonunda yönetimin hem arda'yı yüceltmek, hemde olası bir kafa karışıklığını gidermek amaçlı güttüğü bir politikaydı arda'nın kaptanlığı. önce lincoln'den boşalan 10 numaralı formayı metin oktay'ın forması diyerek 10 kat ağırlıkla arda'nın sırtına geçirdiler, sonra da kaptanlığı vererek hem arda'yı galatasaray için sembol yapmaya, hem de olası fener transferi psikolojisini yok etmeye çalıştılar. arda bir anda omuzlarına çok büyük yükler aldı, hem metin oktay olmak zorundaydı, hem galatasaray kaptanı, hem de saha içerisinde herkesden daha fazla performans göstermek zorunda... arda'nın bu yükü kaldıramadığını hepimiz görüyoruz, türkiye'de kaptanlık öyle avrupadakiler gibi değil, orda verirsin 20 yaşında adama kaptanlığı orda herkes daha profesyoneldir, idare edilmeye çok ihtiyaçları yoktur, herşeyden önce bizim kadar yürekleri ile bu işi yapmazlar, ama türkiye'de bu işler böle değil, burda 22 yaşında adama bu sorumluluğu verirsen onun altında ezilir. biz de bu işler yürek işidir, liderlik işidir, sadece sahada değil saha dışında da kaptan olarak yaşayabilmek demektir. biz de kaptan yeri gelir takım arkadaşının cebine harçlığını koyar, yeri gelir aile problemleri varsa onu çözer. dert dinler, problem çözer. 22 yaşında arda turan'ın harry kewell'a lucas neill'a emre aşık'a ayhan akman'a kaptanlık yapabilme ihtimali nedir? arda omuzunda bu yükler varken ilk başta yapması gerekenleri bile yapamaz hale geldi zamanla, saha içi performansı düştü. kaptan zor durumda gemiyi terk etmeyendir. dümeni elinde olandır. malesef arda'da bu özellikler yok. olmak zorunda da değil? herkes lider olacak diye bir şey yok. arda çıksın topunu oynasın bize yeter.
ama benim gözümde bu takımın kaptanı harry kewell'dır. zor durumlarda takımı çekip çıkaran, kariyeri ile, profesyonelliği ile, bilgi birikimi, tecrübesi ile kaptan olan harry kewell'dır. ayrıca bence kaptanlıkları yönetim belirlememeli, kaptanı, o takımın antrenörü belirlemeli. kaptanını belirleyen yönetim yarın çıkar ilk 11'i de belirler. nerede antrenörün saygınlığı otaritesi? neyse o çok farklı bir konu.
biraz uzun oldu farkındayım, sonuç olarak güzel bir organize ile kaptanlığın harry kewell'a verildiği açıklanabilir. öyle de olmalıdır. hem arda'nın omzundan bazı yükleri almış oluruz, hem de kewell'a hak ettiği değeri geçte olsa vermiş oluruz. tabii ki yönetim olarak söylüyorum, yoksa kewell gayet farkında taraftarın onu nasıl sevdiğinden. zaten onu da bu takımda tutan bizim bu sevgimiz. az kalsın bu adamı yollayacaklardı ya göz göre göre allah korudu. dün gece iyice farkına varmıştır sayın adnan polat ve kurmayları. galatasaray'ın olduğu her yerde ümit vardır. benim ümidim kewell - baros - neill gibi adamların bu takımda olması, herkes terketse de bu gemiyi onlar terketmez biliyorum.
son olarak tekrar yinelemek istiyorum. bu takımın kaptanı harry kewell'dır. kolunda o pazu bandı taşısada taşımasada...
böyle bir dönemin sonunda yönetimin hem arda'yı yüceltmek, hemde olası bir kafa karışıklığını gidermek amaçlı güttüğü bir politikaydı arda'nın kaptanlığı. önce lincoln'den boşalan 10 numaralı formayı metin oktay'ın forması diyerek 10 kat ağırlıkla arda'nın sırtına geçirdiler, sonra da kaptanlığı vererek hem arda'yı galatasaray için sembol yapmaya, hem de olası fener transferi psikolojisini yok etmeye çalıştılar. arda bir anda omuzlarına çok büyük yükler aldı, hem metin oktay olmak zorundaydı, hem galatasaray kaptanı, hem de saha içerisinde herkesden daha fazla performans göstermek zorunda... arda'nın bu yükü kaldıramadığını hepimiz görüyoruz, türkiye'de kaptanlık öyle avrupadakiler gibi değil, orda verirsin 20 yaşında adama kaptanlığı orda herkes daha profesyoneldir, idare edilmeye çok ihtiyaçları yoktur, herşeyden önce bizim kadar yürekleri ile bu işi yapmazlar, ama türkiye'de bu işler böle değil, burda 22 yaşında adama bu sorumluluğu verirsen onun altında ezilir. biz de bu işler yürek işidir, liderlik işidir, sadece sahada değil saha dışında da kaptan olarak yaşayabilmek demektir. biz de kaptan yeri gelir takım arkadaşının cebine harçlığını koyar, yeri gelir aile problemleri varsa onu çözer. dert dinler, problem çözer. 22 yaşında arda turan'ın harry kewell'a lucas neill'a emre aşık'a ayhan akman'a kaptanlık yapabilme ihtimali nedir? arda omuzunda bu yükler varken ilk başta yapması gerekenleri bile yapamaz hale geldi zamanla, saha içi performansı düştü. kaptan zor durumda gemiyi terk etmeyendir. dümeni elinde olandır. malesef arda'da bu özellikler yok. olmak zorunda da değil? herkes lider olacak diye bir şey yok. arda çıksın topunu oynasın bize yeter.
ama benim gözümde bu takımın kaptanı harry kewell'dır. zor durumlarda takımı çekip çıkaran, kariyeri ile, profesyonelliği ile, bilgi birikimi, tecrübesi ile kaptan olan harry kewell'dır. ayrıca bence kaptanlıkları yönetim belirlememeli, kaptanı, o takımın antrenörü belirlemeli. kaptanını belirleyen yönetim yarın çıkar ilk 11'i de belirler. nerede antrenörün saygınlığı otaritesi? neyse o çok farklı bir konu.
biraz uzun oldu farkındayım, sonuç olarak güzel bir organize ile kaptanlığın harry kewell'a verildiği açıklanabilir. öyle de olmalıdır. hem arda'nın omzundan bazı yükleri almış oluruz, hem de kewell'a hak ettiği değeri geçte olsa vermiş oluruz. tabii ki yönetim olarak söylüyorum, yoksa kewell gayet farkında taraftarın onu nasıl sevdiğinden. zaten onu da bu takımda tutan bizim bu sevgimiz. az kalsın bu adamı yollayacaklardı ya göz göre göre allah korudu. dün gece iyice farkına varmıştır sayın adnan polat ve kurmayları. galatasaray'ın olduğu her yerde ümit vardır. benim ümidim kewell - baros - neill gibi adamların bu takımda olması, herkes terketse de bu gemiyi onlar terketmez biliyorum.
son olarak tekrar yinelemek istiyorum. bu takımın kaptanı harry kewell'dır. kolunda o pazu bandı taşısada taşımasada...
