6078
bugüne kadar kendisine hep bir çizgi mesafe çekmeye çalışan, artısını eksisiyle beraber görmeyi deneyen bir galatasaraylı olarak diyorum ki sütte leke varmış kendisinde yokmuş.
bugün içinde bulunulan konjonktür sebebiyle galatasaray yöneticilerinin kendisiyle mesafeli bir tavır takınma eğilimini tarih yazar. galatasaray, 600 yıllık tarihi ile pek çok devri görmüş, onlarca devran bu tarih içerisinde dönmüştür. bu vesileyle galatasaraylılık refleksini adliye önünde veren ultraslan'a da ayrı bir parantezle teşekkür etmek gerekiyor.
erden bey'in yöneticiliği tartışılabilir, ama bugün eldeki dosyadan ilk bakışta anlaşılan haksız bir tutuklulukla muhatap edildiğidir. tutuklama bir koruma tedbiridir. kaçma şüphesi var ise, delil karartma ya da yok etme ihtimali var ise, öngörülen ceza çok ağır ise veya tanık / tarafları baskı altına alma ihtimali var ise uygulanır. en azından cmk 100. madde bunu bu şekilde düzenlemiştir.
erden bey bugün ceza alsa kapalı cezaevinde geçireceği süre neredeyse yok. milyar dolarlık bir iş adamının kaçma şüphesi de yok. karartılacak bir delil yok, öyle ki tüm iddialar üzerinden yıllar geçmiş resmi işlemlere dayatılmış. tarafları veya tanıkları baskı altına alma ihtimali yok, olsa zaten milyar dolarlık bir adam bu anı mı bekler?
hakikaten akıl alır iş değil. başarının, yükselmenin cezasız kalmadığı topraklarda bunun en ağır şekilde yaşandığı bir dönemdeyiz. allah herkesin yar ve yardımcısı olsun, erden bey'in mevcut haberler üzerinden konuşursak hukuka ve hayatın olağan akışına uygun bir yargılama sürecinde tutuklanması açıklanabilir bir şey değil. kendisinin yargılanmaktan çekineceğini de düşünmüyorum ki ifadesinden de bu anlaşılıyor.
tutuklu yargılama bir istisnadır. umarım tez vakitte özgürlüğüne kavuşur. kendisinin arkasında durmayacak galatasaray yönetimi de yok olmaya mahkumdur.
bugün içinde bulunulan konjonktür sebebiyle galatasaray yöneticilerinin kendisiyle mesafeli bir tavır takınma eğilimini tarih yazar. galatasaray, 600 yıllık tarihi ile pek çok devri görmüş, onlarca devran bu tarih içerisinde dönmüştür. bu vesileyle galatasaraylılık refleksini adliye önünde veren ultraslan'a da ayrı bir parantezle teşekkür etmek gerekiyor.
erden bey'in yöneticiliği tartışılabilir, ama bugün eldeki dosyadan ilk bakışta anlaşılan haksız bir tutuklulukla muhatap edildiğidir. tutuklama bir koruma tedbiridir. kaçma şüphesi var ise, delil karartma ya da yok etme ihtimali var ise, öngörülen ceza çok ağır ise veya tanık / tarafları baskı altına alma ihtimali var ise uygulanır. en azından cmk 100. madde bunu bu şekilde düzenlemiştir.
erden bey bugün ceza alsa kapalı cezaevinde geçireceği süre neredeyse yok. milyar dolarlık bir iş adamının kaçma şüphesi de yok. karartılacak bir delil yok, öyle ki tüm iddialar üzerinden yıllar geçmiş resmi işlemlere dayatılmış. tarafları veya tanıkları baskı altına alma ihtimali yok, olsa zaten milyar dolarlık bir adam bu anı mı bekler?
hakikaten akıl alır iş değil. başarının, yükselmenin cezasız kalmadığı topraklarda bunun en ağır şekilde yaşandığı bir dönemdeyiz. allah herkesin yar ve yardımcısı olsun, erden bey'in mevcut haberler üzerinden konuşursak hukuka ve hayatın olağan akışına uygun bir yargılama sürecinde tutuklanması açıklanabilir bir şey değil. kendisinin yargılanmaktan çekineceğini de düşünmüyorum ki ifadesinden de bu anlaşılıyor.
tutuklu yargılama bir istisnadır. umarım tez vakitte özgürlüğüne kavuşur. kendisinin arkasında durmayacak galatasaray yönetimi de yok olmaya mahkumdur.


