497
aykut kocaman hakkında aşağıdakileri söylemiş fenerbahçe klübü başkanı.
"eğer aykut hoca istediklerini yapabilirse, bugüne kadar yabancı hoca arayışıyla giden türk futbolu yeni bir döneme başlar. kendi takımında yetişen yerli hocaların devrimi olur bu. türk futbolu yabancı hoca baskısından kurtulur…"
aziz yıldırım ne yazık ki türk hoca devriminden hala haberdar olamamış. türk futbolunun en büyük başarılarını türk teknik adamlarla yakaladığının henüz farkında değil anlaşılan. mustafa denizli ile başlayan, fatih terim tarafından taçlandırılan, şenol güneş'le zenginleştirilen ve günümüzde ertuğrul sağlam tarafından yeniden hatırlatılan bir konudur türk teknik adam devrimi. o devrim yapıldı ancak ne yazık ki devamı gelmedi. bunun en büyük sebebi ise koltuklarına kene gibi adeta bir sülük gibi yapışan türk yönetici profilidir. türk teknik adamın arkasında durmayı bir gerizekalının en başta aklına gelen biçimiyle sadece başka türlü anlayan, iş verdiği kişileri kollamayı bilmeyen, riski ve başarısızlığı tamamen kendi hanesi dışına iteleyen bu zihniyet ne yazık ki devrimin lafta kalmasına yol açmıştır. üç yıl şampiyonluk sözü vererek son derece popülist bir davranış biçimiyle kovduğu teknik adamı yeniden takımın başına geçirme küstahlığı ve yüzsüzlüğü gösterebilen bu zihniyet ne yazık ki birilerinin kendilerini ispatlama, konsolide etme hususuna gelindiğinde kendisine düşenleri ışık hızıyla göz ardı ederek kameraları başka bir yöne çevirir. o önce kendini ispat etsin. sonra biz de elde ettiği başarıya dayanarak popülizm yaparak onu takımda tutmaya devam edelim diyor. neresi devrim bunun? devrim denilen şey her açıdan bir milattır. keskin bir kopuştur. ama tesir eden tüm unsurlarıyla... ben ıslık çalarım sen oynarsın mealinde okunabilecek tavır ve davranışlar ikiyüzlülükten, konuşmuş olmak için konuşmaktan ötesi olmayacaktır asla.
"eğer aykut hoca istediklerini yapabilirse, bugüne kadar yabancı hoca arayışıyla giden türk futbolu yeni bir döneme başlar. kendi takımında yetişen yerli hocaların devrimi olur bu. türk futbolu yabancı hoca baskısından kurtulur…"
aziz yıldırım ne yazık ki türk hoca devriminden hala haberdar olamamış. türk futbolunun en büyük başarılarını türk teknik adamlarla yakaladığının henüz farkında değil anlaşılan. mustafa denizli ile başlayan, fatih terim tarafından taçlandırılan, şenol güneş'le zenginleştirilen ve günümüzde ertuğrul sağlam tarafından yeniden hatırlatılan bir konudur türk teknik adam devrimi. o devrim yapıldı ancak ne yazık ki devamı gelmedi. bunun en büyük sebebi ise koltuklarına kene gibi adeta bir sülük gibi yapışan türk yönetici profilidir. türk teknik adamın arkasında durmayı bir gerizekalının en başta aklına gelen biçimiyle sadece başka türlü anlayan, iş verdiği kişileri kollamayı bilmeyen, riski ve başarısızlığı tamamen kendi hanesi dışına iteleyen bu zihniyet ne yazık ki devrimin lafta kalmasına yol açmıştır. üç yıl şampiyonluk sözü vererek son derece popülist bir davranış biçimiyle kovduğu teknik adamı yeniden takımın başına geçirme küstahlığı ve yüzsüzlüğü gösterebilen bu zihniyet ne yazık ki birilerinin kendilerini ispatlama, konsolide etme hususuna gelindiğinde kendisine düşenleri ışık hızıyla göz ardı ederek kameraları başka bir yöne çevirir. o önce kendini ispat etsin. sonra biz de elde ettiği başarıya dayanarak popülizm yaparak onu takımda tutmaya devam edelim diyor. neresi devrim bunun? devrim denilen şey her açıdan bir milattır. keskin bir kopuştur. ama tesir eden tüm unsurlarıyla... ben ıslık çalarım sen oynarsın mealinde okunabilecek tavır ve davranışlar ikiyüzlülükten, konuşmuş olmak için konuşmaktan ötesi olmayacaktır asla.