39485
okan buruk’un bir a planı antrenörü olmasını cebimize koyalım. oyunumuz belli bizim.
o planın sağ stoperi davinson sol stoperi abdülkerim. bu planı devam ettirir mi diyeceğimiz tek oyuncu singo. hayatında dörtlünün ne sağ ne sol stoperi oynamamış singo. üstelik as sağ bekin de singo. yani galatasaray’da davinson ya da abdülkerim sakatlanır, cezalı olur ya da formsuz olursa galatasaray’ın düşüş yaşamama ihtimali yok.
o planın orta alanı tutan ikilisi lemina-torreira. bu planı devam ettirir mi diyeceğimiz herhangi bir isim yok. bu ikiliden oynamayan biri olursa sara oynuyor. bütün planın değişmesi gerekiyor yani. zaten plan da hiç değişmiyor.
o planın ön tarafını tutan ikili barış-osimhen’in fiziksel direnci. ikisinden biri oynamadığında yerine ilk aday yunus. yunus’un en büyük eksikliği fiziksel direnci. zaten yunus aynı zamanda ilkay-sane yoksa da ilk aday.
galatasaray’ın başka bir plana sahip olamamasının temel sebebi rakip yarı sahada set oyununun hiç gelişmemesi ve işlememesi. galatasaray rakip yarı sahaya yerleştiğinde ön 5’liye iki bekinden birini bazen ikisini de yolluyor. barış-sane çizgiye basıyor. sallai-jakobs-singo içeri giriyor. baya baya half space kullanımı onlara bırakılıyor. hani şu modern futbolun en çok üretilen mevkisi. doğal olarak burdan üretemiyor galatasaray. orta sahaları o alana girmiyor çünkü. torreira insiyatif alıp yapıyor bazen. mertens insiyatif alıp çok yapardı. ama teknik ekibin böyle bir planı yok. sane-barış çizgide üretmesi ya da kapılan toplar dışında şansımız yok bizim akan oyunda. bu birebirler verimli değil. çünkü ikisi de içe kat ediyor. içe kat ettikleri yerde osimhen dışında tehlikeli alternatif yok. o da stoperlerin kucağında. çizgiye inebilen bekler de yok. orta tehditi de yok. birebirde top kaybedilince hurra geri koşmamız lazım. o yüzden hücum bek kullanamıyoruz. çünkü geçiş birebirlerinde rezil oluyorlar bu oyun sisteminden dolayı. lemina oynadığında bu çıkmaz biraz hafifliyor. çünkü elimizde tek klasik ön libero lemina. o rakip geçişin ilk pasını hızlı okuyup topu kapmayı ya da zaman kazandırmayı iyi biliyor. o yoksa rakibin her geçişinde abuık sabuk yakalanmamız çok doğal.
özet olarak, a planı verimsiz ve çok maliyetli. bu a planının tüm sezon işlemesi için zeki ve atletik 18 oyuncu lazım bize. orta sahaya da osimhen, savunmaya da osimhen seviyesinde isim lazım mesela. hani bunları idare edecek yedekler falan da lazımda o ayrı mevzu. bizim ise ehven-i şer a planını işleten oyuncularımızın benzeri dahi yok kulübede. o yüzden her sezon bir imza maçımız ve sonra hayal kırıklıklarımız var avrupa’da. tavanımız belki iki basamak yükseliyor bu planla. ancak tabanımız 5-6 basamak aşağı iniyor. üstelik tavanımızın sadece manşet verebilecek kadar yakıtı var. çözüm ise rakip yarı sahada efektif oynayabilen bir takım olmak. bu efektifliği sağlamak için ne kadar fiziksel kaynak sağlayan oyuncudan feragat edersek o kadar az tam saha pres yapabiliriz. bunu kabul ettiğimiz ve üzerine koymaya çalıştığımız ölçüde de aşama kat edebiliriz.
o planın sağ stoperi davinson sol stoperi abdülkerim. bu planı devam ettirir mi diyeceğimiz tek oyuncu singo. hayatında dörtlünün ne sağ ne sol stoperi oynamamış singo. üstelik as sağ bekin de singo. yani galatasaray’da davinson ya da abdülkerim sakatlanır, cezalı olur ya da formsuz olursa galatasaray’ın düşüş yaşamama ihtimali yok.
o planın orta alanı tutan ikilisi lemina-torreira. bu planı devam ettirir mi diyeceğimiz herhangi bir isim yok. bu ikiliden oynamayan biri olursa sara oynuyor. bütün planın değişmesi gerekiyor yani. zaten plan da hiç değişmiyor.
o planın ön tarafını tutan ikili barış-osimhen’in fiziksel direnci. ikisinden biri oynamadığında yerine ilk aday yunus. yunus’un en büyük eksikliği fiziksel direnci. zaten yunus aynı zamanda ilkay-sane yoksa da ilk aday.
galatasaray’ın başka bir plana sahip olamamasının temel sebebi rakip yarı sahada set oyununun hiç gelişmemesi ve işlememesi. galatasaray rakip yarı sahaya yerleştiğinde ön 5’liye iki bekinden birini bazen ikisini de yolluyor. barış-sane çizgiye basıyor. sallai-jakobs-singo içeri giriyor. baya baya half space kullanımı onlara bırakılıyor. hani şu modern futbolun en çok üretilen mevkisi. doğal olarak burdan üretemiyor galatasaray. orta sahaları o alana girmiyor çünkü. torreira insiyatif alıp yapıyor bazen. mertens insiyatif alıp çok yapardı. ama teknik ekibin böyle bir planı yok. sane-barış çizgide üretmesi ya da kapılan toplar dışında şansımız yok bizim akan oyunda. bu birebirler verimli değil. çünkü ikisi de içe kat ediyor. içe kat ettikleri yerde osimhen dışında tehlikeli alternatif yok. o da stoperlerin kucağında. çizgiye inebilen bekler de yok. orta tehditi de yok. birebirde top kaybedilince hurra geri koşmamız lazım. o yüzden hücum bek kullanamıyoruz. çünkü geçiş birebirlerinde rezil oluyorlar bu oyun sisteminden dolayı. lemina oynadığında bu çıkmaz biraz hafifliyor. çünkü elimizde tek klasik ön libero lemina. o rakip geçişin ilk pasını hızlı okuyup topu kapmayı ya da zaman kazandırmayı iyi biliyor. o yoksa rakibin her geçişinde abuık sabuk yakalanmamız çok doğal.
özet olarak, a planı verimsiz ve çok maliyetli. bu a planının tüm sezon işlemesi için zeki ve atletik 18 oyuncu lazım bize. orta sahaya da osimhen, savunmaya da osimhen seviyesinde isim lazım mesela. hani bunları idare edecek yedekler falan da lazımda o ayrı mevzu. bizim ise ehven-i şer a planını işleten oyuncularımızın benzeri dahi yok kulübede. o yüzden her sezon bir imza maçımız ve sonra hayal kırıklıklarımız var avrupa’da. tavanımız belki iki basamak yükseliyor bu planla. ancak tabanımız 5-6 basamak aşağı iniyor. üstelik tavanımızın sadece manşet verebilecek kadar yakıtı var. çözüm ise rakip yarı sahada efektif oynayabilen bir takım olmak. bu efektifliği sağlamak için ne kadar fiziksel kaynak sağlayan oyuncudan feragat edersek o kadar az tam saha pres yapabiliriz. bunu kabul ettiğimiz ve üzerine koymaya çalıştığımız ölçüde de aşama kat edebiliriz.

