41
arjantin'in başına gelen başımıza geldi. alayımız ileride oynamaya meyilli olduğumuz için defansla bağlantımız yoktu. zaten defans da yoktu. bir tek imdizdar ve captano. zaman zaman kaptanla yer değiştirsek de bir şey değişmedi, sıkıntı başkaydı. rakip de her mevkide görevini yapan adamlardan kurulu olunca yenilgi kaçınılmaz oldu. tebrikler..
oyundan ziyade söylemek istediğim başka şeyler var. tabi ki yenmek için çıkıyoruz sahaya ama yenmek için hırs yapmıyoruz. tabi ki birbirimize hatalarımızı söylüyoruz ama kırıp dökmüyoruz. kaptanın dediği gibi son iki maçtır zevk almıyoruz evet ama bunun nedeni yenilmemiz değil iyi top oynamamızdır. ama kimse kimseyi bu yüzden kırmadı bugüne kadar. bir dolu maç yaptık turnuva yaptık sert de girdiğimiz oldu birbirimize ama hiç kimse hiç kimseyi hiç bir nedenden germedi. bu yüzden since prospero ayıp etti. kızdığı şeye hepimiz kızdık söyledik de ama ne maçı bırakarak oradaki herkese terbiyesizlik ettik ne de ortamı gerdik. ben kendi özelimde konuşacak olursam rakip ceza sahasının önünde kaptırdığım topla gol yiyorsak ben topu çıkarırken kaptırdığım için gol yemiş olmuyoruz, dönen topu karşılayacak kimse olmadığı için gol yemiş oluyoruz. ayrıca madem sorun çıkarken kaybedilen toplar, hiç bir halısaha maçında kaleci degaj atmaz, eliyle rakip ceza sahasına topu şişirmez. en azından benim oynadığım maçlarda bu böyle olmamalı. haa oluyorsa da en fazla kardeş kısa oyna derim ki dedim de zaten. değişen birşey olmayınca susarım ki sustum da zaten. ama since prospero'nun anlayışına göre topu ona verip al hadi şişir diye bağırmam gerekiyormuş bugün bunu anladım. herkes kendine baksın önce ortamı gererim ben top oynarken kendimi kaybediyorum diyen varsa da mümkünse gelmesin bizim maçlara bundan sonra.
edit: since prospero maçı tamamen bırakmadı, yanlış anlaşılmaya müsait anlatmışım o kısmı doğrudur, sadece bir kaç pozisyonda hiç bir şey yapmadı bir kaleci olarak. başka da düzeltebileceğim bir şey yok.
oyundan ziyade söylemek istediğim başka şeyler var. tabi ki yenmek için çıkıyoruz sahaya ama yenmek için hırs yapmıyoruz. tabi ki birbirimize hatalarımızı söylüyoruz ama kırıp dökmüyoruz. kaptanın dediği gibi son iki maçtır zevk almıyoruz evet ama bunun nedeni yenilmemiz değil iyi top oynamamızdır. ama kimse kimseyi bu yüzden kırmadı bugüne kadar. bir dolu maç yaptık turnuva yaptık sert de girdiğimiz oldu birbirimize ama hiç kimse hiç kimseyi hiç bir nedenden germedi. bu yüzden since prospero ayıp etti. kızdığı şeye hepimiz kızdık söyledik de ama ne maçı bırakarak oradaki herkese terbiyesizlik ettik ne de ortamı gerdik. ben kendi özelimde konuşacak olursam rakip ceza sahasının önünde kaptırdığım topla gol yiyorsak ben topu çıkarırken kaptırdığım için gol yemiş olmuyoruz, dönen topu karşılayacak kimse olmadığı için gol yemiş oluyoruz. ayrıca madem sorun çıkarken kaybedilen toplar, hiç bir halısaha maçında kaleci degaj atmaz, eliyle rakip ceza sahasına topu şişirmez. en azından benim oynadığım maçlarda bu böyle olmamalı. haa oluyorsa da en fazla kardeş kısa oyna derim ki dedim de zaten. değişen birşey olmayınca susarım ki sustum da zaten. ama since prospero'nun anlayışına göre topu ona verip al hadi şişir diye bağırmam gerekiyormuş bugün bunu anladım. herkes kendine baksın önce ortamı gererim ben top oynarken kendimi kaybediyorum diyen varsa da mümkünse gelmesin bizim maçlara bundan sonra.
edit: since prospero maçı tamamen bırakmadı, yanlış anlaşılmaya müsait anlatmışım o kısmı doğrudur, sadece bir kaç pozisyonda hiç bir şey yapmadı bir kaleci olarak. başka da düzeltebileceğim bir şey yok.