• 822
    uzun bir entry olacak, çayları hazırlayın :)))

    1. süper lig özüne döndü...

    son üç sezonda tablo şuydu:

    2022–23 ve 2023–24’te galatasaray ile fenerbahçe ligin tepesinde uzay takımı gibi puan topladı; 2023–24’te gs 102, fb 99 puanla ligi bitirdi, trabzon 67 puanda kaldı. aradaki makas acayip büyüktü.

    2024–25’te de galatasaray yine 25. şampiyonluğunu, son haftalar kalmadan, fenerbahçe’ye karşı ciddi puan farkıyla aldı.

    şu an 2025–26’da ise tablo çok daha makul seviyede.

    ilk yedi sıra: galatasaray, fenerbahçe, trabzonspor, samsunspor, göztepe, beşiktaş, gaziantep. aradaki puan farkları makul ve herkes birbirinden puan alabiliyor.

    yani iki takımın yarıştığı, geri kalanının figüran olduğu ligden, her haftası hikâyeli, bol sürprizli lige doğru gerçekten bir kayma var.

    2. trabzon, samsun, göztepe, beşiktaş...

    trabzonspor: haftada tek maç oynama lüksü + bu sene görece daha dengeli kadro = şampiyonluk yarışında “nefesi yeten” bir trabzon ihtimali var. zaten şu an ilk üç içindeler; fiilen de şampiyonluk hattında duruyorlar.

    samsun & göztepe:ikisi de sadece “iyi savunma yapan anadolu takımı” seviyesini aşıp oyun planı olan, organize takımlar görüntüsündeler. puan tablosunda samsun ve göztepe’nin 4–5 bandında gezmesi tesadüf değil; özellikle göztepe’nin deplasman direnci dikkat çekici seviyeye ulaştı.

    beşiktaş: “kâğıt üzerinde” son üç sezondan çok da geri bir kadroları yok; asıl problem sezon başı kaosu, geç gelen yapılanma ve içerideki huzursuzluk. zaten ogs’nin gönderilip sergen yalçın’ın yeniden göreve gelişi de yönetimin “sezon başını çuvalladık” itirafı gibi oldu. buna rağmen hala 6. sıradalar; yani sezon başı kaosu yaşanmasa tepeye oynamaları gayet mümkündü.

    orta sıra: antep, alanya, rize: bu üçlü de klasik “büyük maçlarda zorlayan takımlar” kategorisine yerleşti: kompakt duran, gol yemesi zor, öndeyken oyunu kilitleyebilen tipte takımlar. istatistiklerde de gaziantep ve rize’nin “alt sıra takımı gibi” değil, ciddi direnç gösteren takımlar gibi gözüktüğü zaten aşikar.

    3. düşme hattı bu sene biraz ilginç...

    kasımpaşa, eyüp, karagümrük: burada saha dışı olaylar doğrudan sahaya yansımış durumda. eyüpspor başkanı murat özkaya ve bir grup hakem, maç sonuçlarını etkilemeye yönelik bahis soruşturması kapsamında gözaltı/tutuklama talepleriyle gündemde.

    kasımpaşa eski sahibiyle ilgili yolsuzluk soruşturmaları nedeniyle eylül’de kayyıma devredildi, kulübün üst yapısı zaten darmadağın.

    karagümrük ise sportif olarak dibe çakılmış durumda; 18. sıradalar, 11 maçta 1 galibiyet, 1 beraberlik, 9 mağlubiyet gibi tam “düşme adayı” istatistiğine sahip. yani bu üçünün düşmesi içten bile değil. ancak ligin doğası gereği bir tanesinin son düzlükte saçma sapan bir seri yakalayıp kurtulursa şaşırmamak lazım.

    4. fenerbahçe: bu sefer “gerçekten rakip..."

    ali koç dönemi bitti, sadettin saran 21 eylül 2025’te çok az farkla başkan seçildi. mourinho ile yollar 29 ağustos 2025’te ayrıldı; yerini tedesco aldı. bu iki hamlenin ortak etkisi; kulüp tepesinde “hakem, siyaset, polemik” eksenli gündem yerine, teknik alanda daha sakin, saha içine odaklı bir yapı oluştu. saran, mourinho dönemini açıkça eleştirip tedesco’ya hem soyunma odasında hem kamuoyunda açık destek veriyor. ayrıca transfer dedikodularında devre arası için christensen, sörloth tipi bir “imza transfer” hedeflediklerine dair haberler çıkmaya başladı bile.

    kadronun bireysel tavanı geçmiş bazı sezonlardaki kadar yüksek olmayabilir ama daha derli toplu pres, daha kompakt bloklar, daha az kaos ve daha az dış faktör muhabbeti ile sahaya odaklanmış durumdalar.

    5. galatasaray için işler daha zor...

    galatasaray ligde 1. sırada; üst üste üç şampiyonluk ve üstüne bu sezona da çok güçlü bir şekilde girdi. avrupa’da osimhen’li kadroyla ciddi bir güç gösterisi var. ama süper lig, “her maç kazanılır” modundan çıkıp daha dengeli bir hale gelmiş durumda. kocaeli deplasmanındaki 1–0’lık yenilgi bunun mikro örneği.

    okan hoca açısından ;

    bu kadar üst üste şampiyonluk ve rekor puanlardan sonra doğal rehavet başlar. özellikle anadolu deplasmanlarında “maçı oynar kazanır çıkarız” algısını kırması şart.

    şampiyonlar ligi temposuyla lig maçları arasındaki geçişte, bazı oyuncular açıkça “yorulmuş” görünüyor. rotasyonu cesur kullanıp belli pozisyonlarda rekabeti diri tutmak zorunda.

    eskisi gibi “ligde 3–4 takım hariç herkes zayıf” dönemi yok. artık alanya’ya, rize’ye, antep’e çıkarken bile rakibe özel plan gerektiriyor.

    bu tabloya bakınca hâlâ iş galatasaray’ın kendi performansına bakıyor. ama bu sefer arkada “kaotik fenerbahçe” değil, daha sakin ve organize bir fener; yanında da haftada bir maç oynayan, ensede nefesini hissettiren trabzon var. bu da ligi bizim açımızdan daha zor hale getiriyor.

    velhasıl süper lig geçmiş üç sezondaki gibi iki takımın arasında geçen bir ligden uzak halde. her maç zor ve her maça konsantre olunmazsa puan kaybı bugün olduğu gibi ansızın gelebilir.

    umarım okan hoca ve takım bugünkü puan kaybından dersleri çıkarıp yoluna devam eder. zira geçmiş üç seneye kıyasla çok zor bir sezon bizi bekliyor...

    (bkz: 9 kasım 2025 kocaelispor galatasaray maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın