380
“galatasaray’ın herkesi şaşırtacağı turnuvadır. çünkü okan buruk’un oynatmaya çalıştığı futbol çağa çok uygun.”
yukarıdaki şekliyle 30 ağustosta depolamışım. “vay be ne öngörülüyüm” demek derdim değil, zaten çoğumuz içten içe farkındaydık. ifade etmek istediğim; ilk 8’e dair de aynı fikirdeyim. bunu da yapıp herkesi şaşırtabiliriz; ama konuşmak için erken. usg ve monaco’dan 6 puan çıkarırsak o zaman konuşabiliriz. hatta gür sesle konuşabiliriz.
o maçları kazandığımız anda geriye city ve atletico gibi ilk 8’in doğal adayı iki takımla finallerimiz kalacak. atletico içerde. ve şu an atletico 3 puan gerimizde. 2/2 ile gidersek rams’a minimum 3 puan geride gelecekler. bu da ilk 8 istiyorlarsa kazanmak zorunda olmaları demek. öyle simeone’nin “çek otobüsü bekle” futbolu oynanamaz. seyrici baskısı, oraya kadar işi getirmiş galatasaray takımının coşkusu ile birleşince çok ortada bir maç geçebilir. kalıyor city deplasmanı. city günü gününü tutmayan bir takım. 4-5 de atabiliyorlar çok sürpriz kayıplar da yaşayabiliyorlar. hedef maçlar dahil. dolayısıyla orası da öldük, bittik fikstürü demek için, 0 yazmak için çok erken.
bunu diyip kapatayım. özetle; önceliğimiz 2 yarı final. usg ve monaco. vurup, kırıp 6 puan çıkarırsak ilk 8 sürpriz olmaz. çünkü okan buruk’un modern ve güçlü bir oyunu var. ama usg ve monaco’yu unutup ilk 8 diye şimdiden o maçlara kayarsak eminim ki iki maçtan birinde fix puan kaybederiz. zaten ucl’de iki senedir yaşanan da bu. favorinin gümlemesi. usg ve monaco’da gümlemeyelim ki atletico ve city’e gümlete gümlete ilk 8 için çıkalım.
yukarıdaki şekliyle 30 ağustosta depolamışım. “vay be ne öngörülüyüm” demek derdim değil, zaten çoğumuz içten içe farkındaydık. ifade etmek istediğim; ilk 8’e dair de aynı fikirdeyim. bunu da yapıp herkesi şaşırtabiliriz; ama konuşmak için erken. usg ve monaco’dan 6 puan çıkarırsak o zaman konuşabiliriz. hatta gür sesle konuşabiliriz.
o maçları kazandığımız anda geriye city ve atletico gibi ilk 8’in doğal adayı iki takımla finallerimiz kalacak. atletico içerde. ve şu an atletico 3 puan gerimizde. 2/2 ile gidersek rams’a minimum 3 puan geride gelecekler. bu da ilk 8 istiyorlarsa kazanmak zorunda olmaları demek. öyle simeone’nin “çek otobüsü bekle” futbolu oynanamaz. seyrici baskısı, oraya kadar işi getirmiş galatasaray takımının coşkusu ile birleşince çok ortada bir maç geçebilir. kalıyor city deplasmanı. city günü gününü tutmayan bir takım. 4-5 de atabiliyorlar çok sürpriz kayıplar da yaşayabiliyorlar. hedef maçlar dahil. dolayısıyla orası da öldük, bittik fikstürü demek için, 0 yazmak için çok erken.
bunu diyip kapatayım. özetle; önceliğimiz 2 yarı final. usg ve monaco. vurup, kırıp 6 puan çıkarırsak ilk 8 sürpriz olmaz. çünkü okan buruk’un modern ve güçlü bir oyunu var. ama usg ve monaco’yu unutup ilk 8 diye şimdiden o maçlara kayarsak eminim ki iki maçtan birinde fix puan kaybederiz. zaten ucl’de iki senedir yaşanan da bu. favorinin gümlemesi. usg ve monaco’da gümlemeyelim ki atletico ve city’e gümlete gümlete ilk 8 için çıkalım.
