resim
Adnan Polat
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 521
    adnan sezgin takıntısının hiç bir dayanağı olmayan, kendi çalıp kendi oynayan "büyük başkan". baştan eğri oturup doğru konuşalım, adnan sezgin o kadar perde arkasında ki, kendisine yöneltilen eleştirilerin doğruluğu bile belirsiz.

    iki senedir bir çoğumuz tarafından görülmek istemeyen şudur: adnan polat galatasaray'a yakışmıyor, galatasaray'ı doğru yönetemiyor. en baştan başlayalım, hatırlamak için.

    adnan polat yönetimi geldi, takımı karl heinz feldkamp'a teslim etti. feldkamp ilk gününden dedi ki "yönetim işime karıştığı gün giderim."

    yönetimin işe karışmadığı o 8 ayda, bir anadolu takımı kadrosunu bir büyük takım kadrosuna çevirdi feldkamp. birden türkiye'nin açık ara en iyi kadrosuna erişti galatasaray. aynı çocuklar daha sonra gidip euro 2008'de adeta şov yaptı.

    ondan sonra ne oldu? adnan polat oyuncularla kendince toplantılar yapmaya başladı, kalli istifayı bastı. evet belki takım şampiyon oldu sonra, ama bu yapılabilecek en büyük kötülüktü galatasaray'a. oyuncular "biz şampiyon olduk" dedi, yöneticiler "takımı biz kurduk" dedi. feldkamp da florya'daki kale direğiydi, tabi ki.

    halbuki düpedüz terbiyesizlikti yapılan. yine bir başarı paylaşılamamıştı galatasaray'da.

    sonra ne oldu? birden coşuverdiler,polat ve saz ekibi. kendilerine gökten inen bir stad projesinin 5 yıllık gelirlerini satıp, 10 yıllık sponsorluk anlaşmalarının paralarını peşin toplayıp elde edilen parayı saçmaya başladılar. galatasaray 10 yıllık kriz ortamından kurtulmanın ışığını ilk defa görmüştü, ama baştakilerin bu ışığı görünce ilk tepkisi görgüsüzlük yapmak oldu.

    takım ruhu, kadro açısından mükemmele yakın bir takım vardı elde. önce takımın tüm özelliklerine (pres yap, savaş, direnç göster) ters düşen bir hoca getirdiler. yapılan "devrim"i birden 180 derece çevirdiler. devrim hala devrimdi, ama yol ortasında araç değiştirdiler.

    takımı ayakta tutan, genç ve tecrübesiz kadroyu saha içinde ve dışında sürekli yönlendiren ve yüreklendiren hasan şaş ve hakan şükür'ü takımdan çok çirkin yöntemlerle uzaklaştırdılar. tek cümleyle söyleyeyim: sakat kewell'a yıllık 2 milyon euro teklif edebilen galatasaray'ın, bugüne kadar para konuşmamış hakan şükür'e, hasan şaş'a verecek parası yok muydu? feldkamp kalmış olsa, en azından sportif direktör olarak, bu süreçler bu kadar kötü mü yönetilirdi? hakan şükür varken arda kaptan yapılamaz mıydı, bugün kaç kişi "arda'dan kaptan olmaz" diyebilirdi o zaman? hakan veya hasan'ın bulunduğu bir antremanda caner, kaptan arda'ya yumruk atabilir miydi?

    30'una gelen meira, 32'sindeki kewell, keita, elano, leo franco, de sanctis tonla para topladılar. diğer yandan yaser, alpaslan, ferdi geldi gitti. iki yıl öncesinin süper yedeği serkan ve dinamosu barış tekrar anadolu futbolcusu seviyesine düştü. bu kadar parayla takımda kalıcı olabilen tek bir futbolcu transfer edilemedi. bugün 2008/2009 kadrosundaki transferlerden hangisi takımda ve hala yararlı? 2009/2010 transferleri nerelerde? elano ve keita galatasaray tarihinin görmediği kadar yüksek ücretlerle transfer edildiler, öyle ki vadeleriyle hesaplandığında bu iki oyuncu için her yıl yaklaşık 10 milyon euro ödeme yapılıyor. galatasaray ne zaman bu paraları harcayabilecek konuma geldi? o bir yana, bu oyuncular bu paraları hakeden katkılar verebildiler mi, veremedilerse neden onlar için doğru ortam hazırlanamadı?

    skibbe'nin yardımcılarını 3 ay geçmeden kovdular. kamp olmasın dedi, müdahale ettiler. sürekli oyuncularla toplantılar yaptılar, arkadan işler çevirdiler. rijkaard'da bunun bir kısmına cesaret edemediler ama, diğer kısımlarına aynen devam ettiler. iki tane yumuşak başlı hocayla istedikleri gibi oynadılar.

    haldun üstünel, "müthiş sihirbaz"a gelince. bu süreçte parayı kullanan adamdı. elano ve keita'ya verdik bu paraları, evet iyi transferler, ama bugün bakınca görüyoruz ki ortada abartılacak bir sihirbazlık filan yok. sadece 10 senelik varoş transferlerden sonra düzgün bir iki isim görmenin sarhoşluğuyla önüne geleni övgü yağmuruna tuttu galatasaray. ancak, haldun üstünel transferlerden çok aklı başında ve müthiş bir galatasaray sevgisi barındıran demeçleri, medya ilgisi görmek için çırpınmaması, ve rijkaard'dan, elano'dan ve bir çok ikinci elden aldığımız bilgilere göre ortaya koyduğu vizyonu gibi özelliklerle her zaman galatasaray'da görülmek istenen, süren yönetiminden beri aranan türde bir yöneticiydi. hemen bağrımıza bastık. bugün onun da sonunu getirdiler.

    sportif başarısızlık iki senedir son 10 yılda, en parasız dönemlerde olmadığı kadar şiddetli yaşanıyor bugün galatasaray'da.

    2000-01 2.
    2001-02 1.
    2002-03 2.
    2003-04 6.
    2004-05 3.
    2005-06 1.
    2006-07 3.
    2007-08 1.
    2008-09 5.
    2009-10 3.

    olabilir, ama bari başka yerlerden bir kaç gelişme olsun: gs bilyoner, gs bonus, gs cartcurt. bugün ikinci başkan çıkıp transfer bütçemiz 5 milyon tl diyorsa, pek bir işe yaramış gözükmüyorlar. forma satılsın diye her sene yok gümüş yok somon yok morcivert yok turuncu renkte abuk subuk her sene farklı bir forma çıkarıp, forma kültürünü ters yüz ettiler.

    altyapı tamamen silinip gitti, efsane olmuş koordinatörler ali yavaş ve recep yazıcı takımdan itelendi, oyuncular çim antreman sahası olmayan, kıro teknik direktörlü saçma takımlara kiralanıp bitirildiler, "patlama" yapmaları beklendi, bomba sanki bu çocuklar.

    alıntılamayacağım, ama denmiş ki ali yavaş için, bu isim galatasaray'dan ayrıldıktan sonra başarılı olmuş mu? ali yazıcı azerbaycan'da çalışıyor, ülkenin en büyük kulübü, yeni bir futbol jenerasyonu üretebilmesi için onu görevlerndirmiş. azerbaycan'dan messi çıkmasıysa başarı anlayışınız, o zaman başarısızlar tabi ki. siz bu isimleri bir de arda'ya, aydın'a, emre çolak'a sorun, kim tutup abcspor'dan getirmiş galatasaray'a bunları 13 yaşında. buyrun size ali yavaş'ın açıklamaları ayrılırken:

    "ali yavaş istifa etti - 10 nisan 2008

    g.saray altyapı sorumlusu, polat’ı eleştirerek görevi bırakırken, "son yaşananlar g.saray ailesinden fiziki olarak ayrılmamı gerektirmiştir" dedi.

    g.saray kulübü futbol altyapı sorumlusu ali yavaş, görevinden istifa etti. yavaş yaptığı yazılı açıklamada başkan adnan polat’ı eleştirirken şu ifadeleri kullandı: "sayın başkanımızın, kendini her türlü platformda kanıtlamış olan altyapının bundan sonraki yönetim görevleriyle ilgili açıklamaları ve diğer demeçler beni son derece üzmüştür.

    bu yaklaşımı, 24 yıldır galatasaray kulübü kongre üyesi, galatasaray forması giymiş bir futbolcu ve 2002 yılından beri futbol altyapı sorumlusu olarak hak etmediğim inancındayım. son yaşanan gelişmeler benim galatasaray ailesinden fiziki olarak yollarımı ayırmamı gerektirmiştir."

    bülent korkmaz, cesur, kaptan, büyük galatasaraylı? geldiği gün polat'a istifa mektubunu veriyor. ultraslan arda'yı yuhalıyor, yönetim arda'nın arkasına saklanıyor, çıkıp "aptal olmayın" diyemiyor taraftar korkusundan. hakan şükür ve hasan şaş bugün gün aşırı yönetime sallayacak kıvama getirilmişler.

    fenerbahçe 1-0, 0-1 kazanıyor maçlarını, galatasaray ise 3'üncülük mücadelesinde. polat çıkıyor ve "kalecilerin yediği goller komik" diyor. sokaktaki adam bile bunu derken iki kez düşünür, sen galatasaray'ın başkanısın, ettiğin lafa bak.

    bunun dışında onlarca daha nokta var değinilmesi gereken. ama üzüldüğüm nokta ise bunların hiçbiri değil. hala herkes sadece transfer yapılamayacak diye üzülüyor haldun'un gitmesine. yazık.

    ama boşverin, kım gelsin, orta sahaya emana'yı aldık mı, marquez de çok teknik futbolcu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın