2279
neden bu kadar cok konusuldugunu anlamadigim oyuncumuzdur. kendini dunyanin en egitimli, kulturlu, zeki, bilincli, galatasaray'i en cok seven taraftari zanneden kisilerin diger taraftarlari ahmak, aptal, kor cahil, sivilceli (!) ilan etme aracidir ayni zamanda.
iki sezon boyunca oynadi ve cok guzel isler de yapti; biz de onu bagrimiza bastik. bu sezon sakatliklar ya da diger bir goruse gore dunya kupasi oynamak icin one surdugu bahaneler nedeniyle ozellikle ikinci devre takima katki saglamadi. neredeyse sezon sonuna kadar hicbir maca cikmamasina ragmen sezon biter bitmez milli takima gidip "simdi ne top oynayacagim gorun bakin, izleyin beni" muadili demecler vermesi onu biraz da antipatik yapti gozumuzde, kabul edelim bunu da. ama orada bile ilk maca cikamadi, ikinci mac sanssiz bir pozisyon sonucu kirmizi gordu ve kapatti dunya kupasini.
sonucta su cok belli ki kewell artik yabanci kontenjani doldurmaya degecek bir fizik kondisyon ve devamlilikta degil. ayrica her an uzun sureli sakatlik yasama riski var ve ozellikle son donemde bu risk tavan yapmis vaziyette. gecen seneki eksikligimiz olan fizik gucune yonelik bir takim kurmak hedefiyle transfer calismasi yaptigimiz su donemde ne alaka kewell diye sormazlar mi adama.
bugun artik ciddi anlamda profesyonel bir kulup olma yolunda ilerleme zamani geldi de geciyor. bu takim darulaceze degil, kimsenin mali mulku de degil. performans verebilecek oyuncu devam eder, veremeyecek gider. real madrid efsane oyuncusu raul'u gonderirken (hem de bu tarz problemleri olmamasina ragmen), belki de geleneklerine en bagli bask bolgesi takimlarindan a. bilbao 16 senelik oyuncusu yeste ile artik yararli olamaz diye yollari ayirirken, biz niye kulubu milletin emekliligine peskes cekiyoruz anlamiyorum.
not: lutfen bu yaziya "o zaman neden su kadroda tutuluyor, bu gonderilmiyor" diye yorum gondermeyin, cunku anlatmak istedigim bu tip durumda olan her oyuncu icin gecerli (ornek gokhan zan).
iki sezon boyunca oynadi ve cok guzel isler de yapti; biz de onu bagrimiza bastik. bu sezon sakatliklar ya da diger bir goruse gore dunya kupasi oynamak icin one surdugu bahaneler nedeniyle ozellikle ikinci devre takima katki saglamadi. neredeyse sezon sonuna kadar hicbir maca cikmamasina ragmen sezon biter bitmez milli takima gidip "simdi ne top oynayacagim gorun bakin, izleyin beni" muadili demecler vermesi onu biraz da antipatik yapti gozumuzde, kabul edelim bunu da. ama orada bile ilk maca cikamadi, ikinci mac sanssiz bir pozisyon sonucu kirmizi gordu ve kapatti dunya kupasini.
sonucta su cok belli ki kewell artik yabanci kontenjani doldurmaya degecek bir fizik kondisyon ve devamlilikta degil. ayrica her an uzun sureli sakatlik yasama riski var ve ozellikle son donemde bu risk tavan yapmis vaziyette. gecen seneki eksikligimiz olan fizik gucune yonelik bir takim kurmak hedefiyle transfer calismasi yaptigimiz su donemde ne alaka kewell diye sormazlar mi adama.
bugun artik ciddi anlamda profesyonel bir kulup olma yolunda ilerleme zamani geldi de geciyor. bu takim darulaceze degil, kimsenin mali mulku de degil. performans verebilecek oyuncu devam eder, veremeyecek gider. real madrid efsane oyuncusu raul'u gonderirken (hem de bu tarz problemleri olmamasina ragmen), belki de geleneklerine en bagli bask bolgesi takimlarindan a. bilbao 16 senelik oyuncusu yeste ile artik yararli olamaz diye yollari ayirirken, biz niye kulubu milletin emekliligine peskes cekiyoruz anlamiyorum.
not: lutfen bu yaziya "o zaman neden su kadroda tutuluyor, bu gonderilmiyor" diye yorum gondermeyin, cunku anlatmak istedigim bu tip durumda olan her oyuncu icin gecerli (ornek gokhan zan).
