16150
hatayspor ve dinamo kiev maçları için " elinde rotasyonu mu var" savunması yapılan teknik direktörümüz. bunu büyük maçlar için dersin, mesela ajax maçı için bile diyebilirsin ama birinin ülkesi savaş halinde avrupa gruplarında tek gol atmış kiev, öteki ptt liginde bile düşme ihtimali olan ligde 5 puan toplayabilmiş hatayspor. yani dibin dibinde olan 2 takım. galatasaray tarihinin en kötü 11'ini çıkarsan formanın ağırlığı bile bu maçları kazanır. bu galatasaray'ın bu maçları hayli hayli kafada kazanması lazım. çünkü hocanın 3 senedir oturmuş kemik bir kadrosu ve belirli kalitede bir rotasyonu var. bu maçlar asla bahane olmamalı. bu şekilde hocayı da yanlış yönlendiriyoruz. bu yüzden sanki oyuncu odaklı sorun var gibi bir algı oluyor ve oyunun esas sorunları görmezden geliniyor. tamam hocanın rotasyonu dar diyelim, sezon başında üstüne para verip niye o kadar adam gönderdik? yine sezon başında niye yüksek bonservisli, yüksek maaşlı adamlara yöneldik diye sorarım ben de. ben katılmıyorum bu görüşe. ve her puan kaybı ve kötü gidişte hep aynı şekilde oyunculara ve kadroya suç atan yazıları görmek, bunları medyadan duymak cidden yorucu gelmeye başladı artık. ciddi enerji sömürüyor. zaten bu sürecin neticesinde kiev maçı ıslıklanma olayı patlak verdi. hocanın da bu durumun artık psikolojik çöküntü getirdiğinin farkında olması ve müdahale etmesi gerekiyor. sorumluluğu üstlenmesi gerekiyor. ağırlığını koyması gerekiyor. yoksa bu kadar takıntılı ve toksik şekilde tüketmeyi kafaya koymuş bu topluluk mis gibi takımı ve işin sonunda da hocayı yiyip bitirecek.


