15360
geç oyuncu değişikliğine kızıyoruz, takımda temposu düşen isimlerin yerine dinamizm katacak oyuncularla aynı enerjiyi ve coşkuyu devam ettirmesini istiyoruz. taraftarın bu sitemini de dikkate alması gerektiğine inanıyorum.
ancak kapasitesini, yeterliliğini sorgulamak olarak değerlendirilmemeli bu. terim yönetiminde başarılı geçen bir avrupa ligi grup aşaması ile beraber bazı duygular tekrar fitillendi. barcelona eşleşmesinde tekrar o 90'ların avrupa fatihi vibe'ını tattık. 1 senelik aradan sonra okan hoca ile beraber old trafford'da alınan galibiyet de özgüvenimizi perçinledi. ancak manu'nun kötü formu ve kadrosundaki, teknik heyetindeki problemlerden dolayı mucizevi olarak değerlendirmedik.
bence yakın tarihimizin kırılma maçları bayern münih'e karşı olanlardı. o maçlarda içimizde tekrar o ateş doğdu. o baskı, rakibe boğucu pres, 96-2000 galatasaray'ını kanlı canlı görmemizi sağladı. ancak bu kez avrupa'nın top 4 kulübünden birini sürklase ettiğimize şahit olduk. hem içerde hem de allianz arena'da. rakibine oyununu kabul ettirme, rakibinden daha fazla pozisyona girme, rakibinin ceza sahasında daha çok topla buluşma ve maç içinde sayılabilecek daha nice istatistiksel üstünlükler...
o maçları izlerken hepimize "biz şampiyonlar ligi kupasını alabiliriz" inancını aşıladı okan buruk. o zehri bir kere verdikten sonra dönüşü yok. 22 sene sonra tekrar o hayali kurdurdu. bize tekrar kim olduğumuzu hatırlattı. doğru bir şekilde yönetilirse bu camianın potansiyelini, neleri başarabileceğini ortaya koydu.
o yüzden kendisinin kıymetini her daim bilmekle beraber en mükemmele erişim yolunda geliştirmesi gereken noktaları da yeri geldiğinde sitem ederek, serzenişte bulunarak iletmek kaçınılmaz. geldiği günden beri destekliyorum. ancak gerek hocanın gerek oyuncuların kötüye gitmesi durumunda bunu dile getirenleri aforoz etmek de bu kulübün iyiye gitmesini sağlamayacaktır. keza aynı şekilde ilk tökezlemede istifaya davet etmek de aynı ölçüde faydasız ve gereksiz bir davranış olacaktır.
ancak kapasitesini, yeterliliğini sorgulamak olarak değerlendirilmemeli bu. terim yönetiminde başarılı geçen bir avrupa ligi grup aşaması ile beraber bazı duygular tekrar fitillendi. barcelona eşleşmesinde tekrar o 90'ların avrupa fatihi vibe'ını tattık. 1 senelik aradan sonra okan hoca ile beraber old trafford'da alınan galibiyet de özgüvenimizi perçinledi. ancak manu'nun kötü formu ve kadrosundaki, teknik heyetindeki problemlerden dolayı mucizevi olarak değerlendirmedik.
bence yakın tarihimizin kırılma maçları bayern münih'e karşı olanlardı. o maçlarda içimizde tekrar o ateş doğdu. o baskı, rakibe boğucu pres, 96-2000 galatasaray'ını kanlı canlı görmemizi sağladı. ancak bu kez avrupa'nın top 4 kulübünden birini sürklase ettiğimize şahit olduk. hem içerde hem de allianz arena'da. rakibine oyununu kabul ettirme, rakibinden daha fazla pozisyona girme, rakibinin ceza sahasında daha çok topla buluşma ve maç içinde sayılabilecek daha nice istatistiksel üstünlükler...
o maçları izlerken hepimize "biz şampiyonlar ligi kupasını alabiliriz" inancını aşıladı okan buruk. o zehri bir kere verdikten sonra dönüşü yok. 22 sene sonra tekrar o hayali kurdurdu. bize tekrar kim olduğumuzu hatırlattı. doğru bir şekilde yönetilirse bu camianın potansiyelini, neleri başarabileceğini ortaya koydu.
o yüzden kendisinin kıymetini her daim bilmekle beraber en mükemmele erişim yolunda geliştirmesi gereken noktaları da yeri geldiğinde sitem ederek, serzenişte bulunarak iletmek kaçınılmaz. geldiği günden beri destekliyorum. ancak gerek hocanın gerek oyuncuların kötüye gitmesi durumunda bunu dile getirenleri aforoz etmek de bu kulübün iyiye gitmesini sağlamayacaktır. keza aynı şekilde ilk tökezlemede istifaya davet etmek de aynı ölçüde faydasız ve gereksiz bir davranış olacaktır.