59
https://x.com/...925814430310578?s=46
sorunu tam olarak bu pozisyon olan kurumdur.
(bkz: 14 ekim 2024 izlanda türkiye maçı)
bu pozisyon faul değil. kerem, kalecinin ayağından açtığı topa müdahale ediyor, bu sırada kaleciye temas da var; bu yadsınamaz. ancak bu temas, futbolun sevdiğimiz ruhunun bir parçası. futbol temaslı bir oyundur!
sorun şu, bu pozisyon 88. dakikada ligin kaderine etki edecek bir maçta büyük takımların aleyhine olsa, puan tablosunda geride olan büyük takım lehine faul verilirdi. puan tablosunda önde olan büyük takım bu golü yemiş olsaydı, “oyna devam” denirdi. sonra kaleci çıldırırdı, hakemin üstüne 15 kişi giderdi; hakemi iterlerdi. hakem kırmızı kart gösteremezdi çünkü maç daha da çığırından çıksın istemezdi. dün fark ettiniz mi? kaleci yerde kıvranmadı, itiraz bile etmedi doğru düzgün. işte spor ahlakı, oyun kültürü bu. bizim maalesef oyun kültürümüz yozlaşmış durumda.
ek olarak, bu pozisyon sadece puan tablosuna göre de değerlendirilmezdi. hakem 5 dakika var’da pozisyonu izlerken, ilgili hafta içinde yapılmış yönetici açıklamalarını, futbol iklimini gözden geçirirdi. ne karar versem ekmeğimden olmam, bir kulüp için kara listeye alınmam diye düşünürdü. kendince bir orta yol bulmaya çalışırdı. ama ne karar verirse versin sonunda yer yerinden oynardı.
böyle bir ortamda hakemlerin mevcut performansını savunmamakla birlikte, yeremiyorum da. kötü performansın sebeplerinden biri bu pozisyon ve sonrasında yaşanacaklar işte. bu pozisyona biz müdahale edemeyiz ama sonrasında yaşananlarda bizim de payımız var. her maç şike içeriyor olamaz, her maçta hakem art niyetli olamaz. her hakem bu kadar karaktersiz değil, her yönetici de 3 istanbul kulübü içerisinden sıyrılıp sadece kendisine lobi faaliyeti sağlayacak kadar kudretli değil. her taraftar da kendisine sosyal medyada sunulan her görseli ve algıyı kabul etmeyecek kadar zeki değil.
ve tabi, her hakem de yetenekli değil.
bu gerçekleri bilerek futbolu takip etmek daha az saç beyazlatıyor inanın bana.
sorunu tam olarak bu pozisyon olan kurumdur.
(bkz: 14 ekim 2024 izlanda türkiye maçı)
bu pozisyon faul değil. kerem, kalecinin ayağından açtığı topa müdahale ediyor, bu sırada kaleciye temas da var; bu yadsınamaz. ancak bu temas, futbolun sevdiğimiz ruhunun bir parçası. futbol temaslı bir oyundur!
sorun şu, bu pozisyon 88. dakikada ligin kaderine etki edecek bir maçta büyük takımların aleyhine olsa, puan tablosunda geride olan büyük takım lehine faul verilirdi. puan tablosunda önde olan büyük takım bu golü yemiş olsaydı, “oyna devam” denirdi. sonra kaleci çıldırırdı, hakemin üstüne 15 kişi giderdi; hakemi iterlerdi. hakem kırmızı kart gösteremezdi çünkü maç daha da çığırından çıksın istemezdi. dün fark ettiniz mi? kaleci yerde kıvranmadı, itiraz bile etmedi doğru düzgün. işte spor ahlakı, oyun kültürü bu. bizim maalesef oyun kültürümüz yozlaşmış durumda.
ek olarak, bu pozisyon sadece puan tablosuna göre de değerlendirilmezdi. hakem 5 dakika var’da pozisyonu izlerken, ilgili hafta içinde yapılmış yönetici açıklamalarını, futbol iklimini gözden geçirirdi. ne karar versem ekmeğimden olmam, bir kulüp için kara listeye alınmam diye düşünürdü. kendince bir orta yol bulmaya çalışırdı. ama ne karar verirse versin sonunda yer yerinden oynardı.
böyle bir ortamda hakemlerin mevcut performansını savunmamakla birlikte, yeremiyorum da. kötü performansın sebeplerinden biri bu pozisyon ve sonrasında yaşanacaklar işte. bu pozisyona biz müdahale edemeyiz ama sonrasında yaşananlarda bizim de payımız var. her maç şike içeriyor olamaz, her maçta hakem art niyetli olamaz. her hakem bu kadar karaktersiz değil, her yönetici de 3 istanbul kulübü içerisinden sıyrılıp sadece kendisine lobi faaliyeti sağlayacak kadar kudretli değil. her taraftar da kendisine sosyal medyada sunulan her görseli ve algıyı kabul etmeyecek kadar zeki değil.
ve tabi, her hakem de yetenekli değil.
bu gerçekleri bilerek futbolu takip etmek daha az saç beyazlatıyor inanın bana.