14887
yaptığı her hareket taraftara batmaya başlayan teknik direktör.
açıklamalarıyla yönetime siper oluyor, yönetimle uyumlu hareket ediyor. bakıldığında pragmatist bir eylem. taraftarın dediği gibi galatasaray yönetimi beceriksizse, uzun vadede zarar veren kısa dönemde fayda üretecek bir hamle. bunun için hocanın kellesini istemek ise abesle iştigal. ne yapsaydı hoca beğenmediğiniz fatih hoca gibi yönetimi topa tutup istediği futbolcuların isimlerini mi verseydi?
eksikliğini çektiği futbolculardan bahsediyor. bu şekilde suçlanan adam geçen sezonun ikinci yarısında barış alper, berkan ve kaan ayhan kullanımıyla sigara paketi söylemlerine konu olan adam. bakın mesela burada da alttan alta yönetimi eleştiriyor kadro derinliği sebebiyle, bunu düşünüp mutlu olabilirsiniz.
basın toplantılarındaki söylemleri yakışmıyor. malesef basın toplantıları işlerin kötü gittiği dönemlerde hocalar için zul. basın toplantıları zorunlulukları olmasa kimsenin çıkacağını sanmam ki mourinho çıkmadı, ceza aldı mı alacak mı belli değil. van bronckhorst veya mourinho'nun basın toplantılarını dinlemenizi de tavsiye ederim. iki hafta önce mourinho'nun, bu hafta ise van bronckhorst'un söylemleri galatasaray'da olsaydı taraftar florya'yı basmıştı.
okan hocanın en sivri söylemi kendisinden önce küme düşme potasına yakın olduğumuzu söylemesi oldu. bence de gereksiz ve haddini aşan bir söylem. ancak hocanın, fatih hocaya saygısızlık yaptığı söylemine katılmıyorum. ilgili sene yeni kurulmuş bir kadroyla lige başladık. federasyon hakemleri tarafından organize bir şekilde doğrandık öyle ki nefesimiz kesilip küme düşme potasına düştüğümüz halde üstümüzde tepinmeye devam ettiler. avrupa'da sergilediğimiz performansa ve aldığımız sonuçlara rağmen taraftar faturayı fatih hocama kesti. yerine getirilen beden hocası alkışlarla karşılandı ve şiddeti azalan hakem müdahalelerine rağmen oyun kalitemiz düştü, kötü sonuçlar devam etti ve taraftarın beğenmediği kerem aktürkoğlu'nun performansıyla lige tutunduk. ben bu hikayede lafı üzerine alması gerekenin torrent ve galatasaray taraftarı olması gerektiğini düşünüyorum.
fatih hocanın kellesini alan taraftar kucağında torrent'i buldu. kerem aktürkoğlu'nu yiyen taraftar benfica'da yaptığı gol ve asistlerin kesitlerini izliyor her hafta. peki okan buruk'u yemeye hazırlanan taraftar önüne ne geleceğini sanıyor. kader maçlarının hepsini kazanan, bununla birlikte küçük maçlarda puan kaybı yapmayan, oyuncularını parıl parıl parlatırken senelerdir galatasaray'ın uğradığı sistematik saldırılara rağmen takıma kupa üstüne kupa aldıracak ve tüm bunlardan sonra basın toplantılarında taraftarın karşısına haddini bilerek çıkacak bir hoca mı?
ben bilinçli şekilde galatasaray'ın başında 15 kadar teknik direktör gördüm. dayanamayıp isyan ettiğim hocalar oldu hagi, prandelli, denizli ve torrent gibi. ama çoğu hocanın haksız yere yendiğini de gördüm lucescu gibi. çıkardığınız yangınların çoğu galatasaray'a zarar veriyor. eldekini dövme alışkanlığınız, elinizdekileri değersizleştiriyor. kerem aktürkoğlu'nun ve okan buruk'un düşen performanslarında en çok sizin katkınız var. maalesef son 10 senede sosyal medyanın etkisiyle reaksiyoner tepkiyi alışkanlık haline getiren galatasaray taraftarının uzun dönemde takıma daha çok zarar vereceğini öngörüyorum.
söylediği gibi eleştirilere aldırmayıp işine bakması gereken teknik direktör.
açıklamalarıyla yönetime siper oluyor, yönetimle uyumlu hareket ediyor. bakıldığında pragmatist bir eylem. taraftarın dediği gibi galatasaray yönetimi beceriksizse, uzun vadede zarar veren kısa dönemde fayda üretecek bir hamle. bunun için hocanın kellesini istemek ise abesle iştigal. ne yapsaydı hoca beğenmediğiniz fatih hoca gibi yönetimi topa tutup istediği futbolcuların isimlerini mi verseydi?
eksikliğini çektiği futbolculardan bahsediyor. bu şekilde suçlanan adam geçen sezonun ikinci yarısında barış alper, berkan ve kaan ayhan kullanımıyla sigara paketi söylemlerine konu olan adam. bakın mesela burada da alttan alta yönetimi eleştiriyor kadro derinliği sebebiyle, bunu düşünüp mutlu olabilirsiniz.
basın toplantılarındaki söylemleri yakışmıyor. malesef basın toplantıları işlerin kötü gittiği dönemlerde hocalar için zul. basın toplantıları zorunlulukları olmasa kimsenin çıkacağını sanmam ki mourinho çıkmadı, ceza aldı mı alacak mı belli değil. van bronckhorst veya mourinho'nun basın toplantılarını dinlemenizi de tavsiye ederim. iki hafta önce mourinho'nun, bu hafta ise van bronckhorst'un söylemleri galatasaray'da olsaydı taraftar florya'yı basmıştı.
okan hocanın en sivri söylemi kendisinden önce küme düşme potasına yakın olduğumuzu söylemesi oldu. bence de gereksiz ve haddini aşan bir söylem. ancak hocanın, fatih hocaya saygısızlık yaptığı söylemine katılmıyorum. ilgili sene yeni kurulmuş bir kadroyla lige başladık. federasyon hakemleri tarafından organize bir şekilde doğrandık öyle ki nefesimiz kesilip küme düşme potasına düştüğümüz halde üstümüzde tepinmeye devam ettiler. avrupa'da sergilediğimiz performansa ve aldığımız sonuçlara rağmen taraftar faturayı fatih hocama kesti. yerine getirilen beden hocası alkışlarla karşılandı ve şiddeti azalan hakem müdahalelerine rağmen oyun kalitemiz düştü, kötü sonuçlar devam etti ve taraftarın beğenmediği kerem aktürkoğlu'nun performansıyla lige tutunduk. ben bu hikayede lafı üzerine alması gerekenin torrent ve galatasaray taraftarı olması gerektiğini düşünüyorum.
fatih hocanın kellesini alan taraftar kucağında torrent'i buldu. kerem aktürkoğlu'nu yiyen taraftar benfica'da yaptığı gol ve asistlerin kesitlerini izliyor her hafta. peki okan buruk'u yemeye hazırlanan taraftar önüne ne geleceğini sanıyor. kader maçlarının hepsini kazanan, bununla birlikte küçük maçlarda puan kaybı yapmayan, oyuncularını parıl parıl parlatırken senelerdir galatasaray'ın uğradığı sistematik saldırılara rağmen takıma kupa üstüne kupa aldıracak ve tüm bunlardan sonra basın toplantılarında taraftarın karşısına haddini bilerek çıkacak bir hoca mı?
ben bilinçli şekilde galatasaray'ın başında 15 kadar teknik direktör gördüm. dayanamayıp isyan ettiğim hocalar oldu hagi, prandelli, denizli ve torrent gibi. ama çoğu hocanın haksız yere yendiğini de gördüm lucescu gibi. çıkardığınız yangınların çoğu galatasaray'a zarar veriyor. eldekini dövme alışkanlığınız, elinizdekileri değersizleştiriyor. kerem aktürkoğlu'nun ve okan buruk'un düşen performanslarında en çok sizin katkınız var. maalesef son 10 senede sosyal medyanın etkisiyle reaksiyoner tepkiyi alışkanlık haline getiren galatasaray taraftarının uzun dönemde takıma daha çok zarar vereceğini öngörüyorum.
söylediği gibi eleştirilere aldırmayıp işine bakması gereken teknik direktör.