485
(bkz: 28 eylül 2024 galatasaray kasımpaşa maçı) bu maçtaki sorunu mertens ve icardi’nin aynı anda takımda olmasına bağlamış. takım iki veteranı aynı anda kaldıramıyormuş, okan hocanın oyunu fiziksel aksiyona bağlı olduğu için en çok tek veteranla oynayabilirmiş takım. ilk başta kulağa hoş gelse de dün akşamki maçta olanları buna bağlamak çok anlamlı değil bence.
önce şu belirtmek lazım; bu arkadaşlar geçen senenin ortalarından beri mertens yerine rafa silva’nın alınmasını önermişlerdi, bence haklılardı ama icardi veteran ise yaş olarak rafa da veteran oluyor. rafa’ya o parayı verip icardi ile dönüşümlü oynaması mı bekleniyordu acaba.
bu takım geçen sene, ali koç’un her türlü pisliğine ve ayak oyunlarına rağmen son düzlükte hata yapmadan şampiyon oldu. o son haftalarda mertens, icardi hatta ziyech beraber sahadalardı ve çok kritik virajlar hatasız dönüldü. beşiktaş deplasmanı, alanya, kasımpaşa ve adana demirspor deplasmanı gibi şampiyonluk stresi altında zor olabilecek deplasmanlardan “veteran”larla çıktı takım. çok zaman öncesinden söz etmiyoruz, 4-5 ay öncesi bu dediklerim. bu kadar kısa sürede veteranlaşma sendromu pek açıklayıcı değil. diyeceksiniz ki o dönemde fenere evinde kaybetti takım, doğrudur ama onun nedeni de veteranlaşma sendromu değil. dün akşam başımıza gelenler de o maçtaki durum da başka nedenlere bağlı. bu takımın bir türlü çözülemeyen üç sorunu var, bu sorunları çözemediği için okan hocanın top class bir hoca olması kolay olmayacak.
sorunlardan ilki rakibin önde baskısı. rakip biraz kaliteliyse ve bize önde baskı yaparsa adeta kilitleniyoruz, oyun kurmakta zorlandığımız gibi çok fazla pozisyon veriyoruz, bu da takımda özgüven kaybına yol açıyor. çoğu kez baskı altında taç bile kullanamıyoruz, kullandığımız taçların ardından top hemen rakibe geçiyor. dünkü maçta osimhen’in öndeki hareketliliği ve tehdidi bitince kasımpaşa güzel baskı yaptı ve kronik hastalığımız meydana çıktı. tek çare toreira, ondan da maalesef bir tane var.
ikinci sorun ise bu takım skor üstünlüğünü alınca sakin oynamayı, tempoyu düşürüp oyunu öldürmeyi beceremiyor. bu kadar kaliteli oyuncularla bunu yapamamak akıl alır gibi değil. ana planımız ne olursa olsun maç içinde tempoyu düşürüp oyunu öldürme becerisini de okan hocanın takıma kazandırması gerekiyor. 90 dakika yaldır yaldır fiziksel aksiyon oyunu olmaz sanırım. dün maçın sonlarındaki serbest vuruş saçmalığı malum, o bile takımın böyle durumlar için bir hazırlığı olmadığını gösteriyor. oysa topu çizgiye taşıyıp rakibe sırtını yaslayarak vakit öldürme gibi bir şeye çalışılmış olsa, dünkü saçmalık olmazdı.
üçüncü ve beni çileden çıkaran sorunumuz ise ciddiyetsizlik ve rehavet. ne zaman işler biraz iyi gitse takımda da teknik heyette de bir ciddiyetsizlik peydah oluyor. bu bazen maç içinde oluyor, bazen de maç trafiği içinde bazı maçlar özelinde oluyor. geçen sene içerideki fener maçının kaybı bence rakibi ve maçı ciddiye almamaktan kaynaklandı. ciddiye almayıp maça hazırlanmayınca maç içinde işin ciddiyetini fark etsek bile iş işten geçmiş oluyor. mesela dün mertens de barış da maçı ciddiye alarak hazırlanmamışlardı, maça girmeyi de beklemiyorlardı sanırım. ikisi de girdikten sonra yokları oynadılar. işin ciddiyetini anladıklarında da ellerinden bir şey gelmedi.
bu yazdıklarım bu takımın son 2,5 yıldaki temel sorunları ve maalesef teknik heyet bunlara çözüm bulamıyor. eğer bu sorunlarımızı biraz olsun çözebilsek bu kalitesiz ligdeki kalitesiz rakiplere karşı icardi ve mertensin birlikte oynaması sorun olmazdı. çok değil daha 10 ay önce bu iki adam ve yanlarında zaha ile manchester deplasmanından çıktı takım.
sorun veteran sendromu değil önde baskı yediğinde apışıp kalma sorunu, tempoyu düşürüp oyunu tutamama sorunu, ciddiyetsizlik ve rehavet sorunu.
eyyorlamam bu kadar sevgili sözlük.
önce şu belirtmek lazım; bu arkadaşlar geçen senenin ortalarından beri mertens yerine rafa silva’nın alınmasını önermişlerdi, bence haklılardı ama icardi veteran ise yaş olarak rafa da veteran oluyor. rafa’ya o parayı verip icardi ile dönüşümlü oynaması mı bekleniyordu acaba.
bu takım geçen sene, ali koç’un her türlü pisliğine ve ayak oyunlarına rağmen son düzlükte hata yapmadan şampiyon oldu. o son haftalarda mertens, icardi hatta ziyech beraber sahadalardı ve çok kritik virajlar hatasız dönüldü. beşiktaş deplasmanı, alanya, kasımpaşa ve adana demirspor deplasmanı gibi şampiyonluk stresi altında zor olabilecek deplasmanlardan “veteran”larla çıktı takım. çok zaman öncesinden söz etmiyoruz, 4-5 ay öncesi bu dediklerim. bu kadar kısa sürede veteranlaşma sendromu pek açıklayıcı değil. diyeceksiniz ki o dönemde fenere evinde kaybetti takım, doğrudur ama onun nedeni de veteranlaşma sendromu değil. dün akşam başımıza gelenler de o maçtaki durum da başka nedenlere bağlı. bu takımın bir türlü çözülemeyen üç sorunu var, bu sorunları çözemediği için okan hocanın top class bir hoca olması kolay olmayacak.
sorunlardan ilki rakibin önde baskısı. rakip biraz kaliteliyse ve bize önde baskı yaparsa adeta kilitleniyoruz, oyun kurmakta zorlandığımız gibi çok fazla pozisyon veriyoruz, bu da takımda özgüven kaybına yol açıyor. çoğu kez baskı altında taç bile kullanamıyoruz, kullandığımız taçların ardından top hemen rakibe geçiyor. dünkü maçta osimhen’in öndeki hareketliliği ve tehdidi bitince kasımpaşa güzel baskı yaptı ve kronik hastalığımız meydana çıktı. tek çare toreira, ondan da maalesef bir tane var.
ikinci sorun ise bu takım skor üstünlüğünü alınca sakin oynamayı, tempoyu düşürüp oyunu öldürmeyi beceremiyor. bu kadar kaliteli oyuncularla bunu yapamamak akıl alır gibi değil. ana planımız ne olursa olsun maç içinde tempoyu düşürüp oyunu öldürme becerisini de okan hocanın takıma kazandırması gerekiyor. 90 dakika yaldır yaldır fiziksel aksiyon oyunu olmaz sanırım. dün maçın sonlarındaki serbest vuruş saçmalığı malum, o bile takımın böyle durumlar için bir hazırlığı olmadığını gösteriyor. oysa topu çizgiye taşıyıp rakibe sırtını yaslayarak vakit öldürme gibi bir şeye çalışılmış olsa, dünkü saçmalık olmazdı.
üçüncü ve beni çileden çıkaran sorunumuz ise ciddiyetsizlik ve rehavet. ne zaman işler biraz iyi gitse takımda da teknik heyette de bir ciddiyetsizlik peydah oluyor. bu bazen maç içinde oluyor, bazen de maç trafiği içinde bazı maçlar özelinde oluyor. geçen sene içerideki fener maçının kaybı bence rakibi ve maçı ciddiye almamaktan kaynaklandı. ciddiye almayıp maça hazırlanmayınca maç içinde işin ciddiyetini fark etsek bile iş işten geçmiş oluyor. mesela dün mertens de barış da maçı ciddiye alarak hazırlanmamışlardı, maça girmeyi de beklemiyorlardı sanırım. ikisi de girdikten sonra yokları oynadılar. işin ciddiyetini anladıklarında da ellerinden bir şey gelmedi.
bu yazdıklarım bu takımın son 2,5 yıldaki temel sorunları ve maalesef teknik heyet bunlara çözüm bulamıyor. eğer bu sorunlarımızı biraz olsun çözebilsek bu kalitesiz ligdeki kalitesiz rakiplere karşı icardi ve mertensin birlikte oynaması sorun olmazdı. çok değil daha 10 ay önce bu iki adam ve yanlarında zaha ile manchester deplasmanından çıktı takım.
sorun veteran sendromu değil önde baskı yediğinde apışıp kalma sorunu, tempoyu düşürüp oyunu tutamama sorunu, ciddiyetsizlik ve rehavet sorunu.
eyyorlamam bu kadar sevgili sözlük.