resim
Franklin Edmundo Rijkaard
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:62
Uyruk:Hollanda
  • 1975
    1 yıl önce göreve geldiğinde söylediğim şeyi bugün de söylüyorum; galatasaray'da görev almış ve görev alacak hocaların en değerlilerinin başında geliyor kendisi. galayasaray'ın şu anki en büyük teminatıdır, lakin futbolu dehşetengiz şekilde bilen türk medyası, taraftarı yahut sokaktan büyük havayla geçen, yumurta topuk ayakkabılarının çıkardığı sesle mahallelerimizi şenlendiren eski zaman kabadayıları tarafından eleştirilebilmektedir. ağzımda eriyen bitter çikolatanın halet-i ruhiyem üzerinde bıraktığı etkiyle, acı tatlı birkaç şey söyleyebilme cesaretini kendimde bulmaktayım.

    bugün naifim; ol sebeple, çikolata renkli sevgilisine seslenen sezen cumhur önal şefkatiyle ve inceliğiyle anlatacağım bütün düşüncelerimi. içten gelen soft duygularla ifade etmeye çalışacağım kendimi.

    efendim bundan tam olarak 1 yıl 1 gün önce, bas bariton başkanımız sevgili adnan polat rijkaard transferi sonrası neler söylemişti bir hatırlayalım. hafızamızın tozlu raflarında kalmış bilgi kırıntılarının üzerindeki toz zerreciklerini kuvvetli bir nefesle üfleyelim ve bilgilerimizi tazeleyelim. bahsi geçen dönemde; kır saçlı, karizmatik duruşlu sevgili adnan polat; "hocamızın her zaman arkasındayız, kendisine güveniyoruz. taraftardan ricamız, sabırlı olmaları ve hocamızın arkasında olmalarıdır" burdan anlıyoruz ki, sevgili başkanımız frank rijkaard'dan beklenen başarıların birden bire elde edilemeyeceğinin farkındaydı. ilkbahar güneşi parlaklığında ve kır havası ferahlığında günlerin gelmesi için biraz beklemek gerektiğinin bilincindeydi kendisi. yeri geldiğinde medyanın kendini bilmez tavırları sebebiyle kışın acımasız soğukluğunu hissedeceklerini, yeri geldiğinde de taraftarın sonbahar hüznü tadındaki hayıflanmalarını dinleyeceklerini biliyordu sevgili başkan. lakin, kışa ve sonbahara inat, ilkbaharı inatla bekleyeceklerinin teminatını vermişti o gün söyledikleriyle.

    şimdi, sevgili çikolata renkli okurlar, sezon içinde yaşananları küçük anılar şeklinde hatırlamaya devat ediyorum hepinizi. sezon başında, her şey yazdan kalma bir havada seyrederken, biz mutlu mesut nevizade geceleri söylerken her şey daha kolaydı. sevgili hocamız frank rijkaard'a, saçlarındaki lüleler kadar hayrandık hepimiz; ama yaz etkisini yitirip, bazı şeyler ters gitmeye başlayınca bazı muhalif sözler duymaya başladık. muhalefet hepimizin içine işleyen bir olgu; zira yıllardır deniz baykal'ı siyasetin içinde gören insanlarız. bu durum doğrultusunda, av arayışına çıkan sırtlanlar misali bekleyen medya da gerekli çalışmalara başladı. galatasaray'ın başına gelen en önemli hocayı karalama ve yıpratma çalışmalarına ve taraftarı galeyana getirme denemelerine başladı. madımak'ta galeyana gelip otuz yedi aydını yakanlarla aynı milliyetteniz, çabuk çıldırdık haliyle. adnan polat'ın sezon başında söylediği "taraftarımızdan sabretmelerini bekliyoruz" sözleri çabucak unutuldu sarı-kırmızıya gönül verenler tarafından.

    son dönemlere doğru geldiğimizde ise, frank rijkaard'a yönelen olumsuz tepkilerin arttığını görüyoruz, sonbahar güneşi altında kurumuş ağaçların arasında keyif yapan sevgili okurlar. sebebimiz de, sezon içinde onlarca talihsiz sakatlık ve malum federasyon hakemleri yüzünden kaçan şampiyonluk. hani sezon başında biliyorduk sabretmemiz gerektiğini, uzun vadede gelecek başarılara bakıyorduk? ama öyle değilmiş kalplerinden aşk akan güzel insanlar, bunu görmüş olduk. sabretmek bize göre değilmiş, biz günü kurtarmaya bakıyormuşuz. bunu tüm gerçekliğiyle anladığımdan beri, içimde bir burukluk, kalbimde bir sızı var. üzülüyorum...

    şimdi hepimizin yüreğinin ritmini bozan, bizi tedirgin eden bir soru var aklımızda; rijkaard gönderilir mi? içimden geçen masum duygular içerisinde cevap veriyorum; hayır gönderilmez. karizma duruşlu, delici bakışlı başkanımız adnan polat, sezon başında söylediği sözlerin arkasında duracaktır. geleceğe yönelik yapılanma, rijkaard'ın gitmesine izin vermez. olur da gönderilirse, bu taraftarın büyük tepkisi sebebiyle olur. gönderildikten sonra da, günlük başarılarla sevinmeye, hiçbir zaman sonuca gidememeye devam ederiz demektir. şu an elimizde bir şans var, rijkaard uzun vadede galatasaray'a çok şey katabilecek bir isim. değerini bilip elden kaçırmamak gerekiyor. olur da rijkaard'ı göndermek gibi bir hata yapılırsa; terkettiğimiz sevgilinin ardından, ondan daha iyisini bulamayacağımızı bildiğimiz için ağlamaya benzer duygular yaşamamız kaçınılmaz. rijkaard; milan, inter gibi devlerle başarıdan başarıya koşarken, bize hiçbir şey kazandıramayacak bir hocaya talim etmek zorunda olacağız kuvvetle muhtemel.

    lütfen özet geç babası belli olmayan arkadaşım diyenleri kırmamak için söylüyorum; saçlarındaki lülelere kurban olmamız gereken muhteşem kişilik rijkaard'ı eleştirmeyi bırakalım lütfen nazik okurlar. çikolata renkli hocamızı balla sütle besleyelim; o bitter olsun biz sütlü çikolata. ortada buluşup muhteşem tatlar oluşturalım. programımızı burda bitirirken, hepinizi sonbahar esintisiyle kucaklıyorum. öpüldünüz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın