13840
önümüzde ki 4 resmi maçta ki sonuçlara göre geleceğinin belirleneceğini düşündüğüm teknik direktörümüz. fenerbahçe ve paok maçları çok kritik olacaktır diye düşünüyorum. benim kendisinin yönetiminde gördüğüm sıkıntılar:
- hocanın bi ara sürekli gol yiyene kadar değişiklik için beklediği bi dönem vardı. hatta bazı maçlardan sonra bir kaç kere "değişiklik yapacaktık o sırada gol yedik" bahanesi olmuştu. özellikle geriye düştüğü ya da gol bulması gerektiği maçlarda hep orta sahayı iyice boşaltıp 4-2-4'e döndü. çoğunda da başarısız oldu.
- erden timur'un söylediği 23-24 transfer sezonunda alınan oyuncuların ndombele dışında hepsinin hoca tarafından istendiği ve onaylandığı idi. rashica, kerem, barış gibi dinamizmin önemli olduğu kanatlardan bir anda zaha, ziyech, tete gibi topu daha çok ileride tutmanın gerektirdiği daha ağır kanat rotasyonuna geçildi. ancak oyun değişmedi hoca tekrar yüksek efor gerektiren o oyunu oynatmaya çalıştı ve günün sonunda ziyech, zaha, tete yedek kaldı.
- 2 senedir beklerde boey, emre taşdemir, pva, angelino, aurier, kaan ayhan, berkan, barış alper, jelert, köhn, dubois oynamış. berkan- kaan- barış tamamen zorunluluktan. geri kalanlara baktığın zaman boey dışında hiçbirinden verim alınamamış. hocanın geldiği ilk sezon boey'in bir kere bile takım kampına alınmadığı, direkt gönderilmesi kararlaştırıldığı ancak dubois sakatlanınca mecbur oynamak zorunda kaldığını ve bir daha formayı bırakmadığını da hatırlatalım. bunların içinden boey dışında gene hiçbir oyuncu okan buruk'un oyun planına uygun değil.
- geçen sezon ısrarla nelsson satılmadı ve sanchez transfer edildi. sezon ortasına kadar nelsson yedek kaldı. sanchez ve bardakçı götürdü. sonra sanchez'in kısa süreli bir sakatlığı oldu o sırada nelsson tekrar iyi oynayıp formayı kaptı ve bu sefer sanchez sezon sonuna kadar neredeyse yedek kaldı. sezonun sonlarına doğru bardakçı sakatlanıp tekrar döndü ama performansı iyice düştü ancak buna rağmen oynamaya devam etti. bu sezon ise kimse bardakçı'ya güvenmiyor. o sırada sanchez'in oynamaması gündem oldu ve herkes sakat olduğunu yazdı adamın. bir maç sonu kendisine sakatlığı ile ilgili bir soru soruldu adam "sakat değilim. gelecek maç hoca oynatırsa oynarım" şeklinde bir açıklama yaptı.
- geçen sezon bitti hoca kadroyu korumak istiyorum dedi. kadro korundu gerekli yerlere transferler yapıldı. beşiktaş maçı rezilliği sonrası okan hoca bi anda " ziyech ve zaha ile oyun kuramıyoruz" şeklinde açılama yaptı. sonrasında köhn'ün gönderilme süreci ve bek arayışı başladı. young boys rezaleti sonrası komple kadro değiştirmeye karar verdik. kanatlar gitti, sol bek gitti günün sonunda takım daha da eksildi ve hala transfer yapmaya çalışıyor. madem bu kadro ile olmayacaktı neden baştan bunu belirlemedi okan hoca?
- en kritik nokta beşiktaş maçı sonrası ilk defa mertens hocanın değişikliklerini eleştirdi. hatay maçı sonrasıydı sanırım muslera ve icardi hocayla özel olarak görüştü. beşiktaş maçı sonrası hoca zaha'yı taraftarın önüne attı ve en sonunda zaha gönderildi. en son kerem'in kaptanlığının alınışı, hocanın kendisine veda ediş biçimi tepki çekti. günün sonunda takımın ağır abileri ile iki senedir yaşamadığı sıkıntıları yaşamaya başladı. soyunma odasını kaybederseniz istediğiniz kadar iyi teknik direktör olun başarılı olma imkanınız yok.
- en son ise taraftara laf çarpmaya başlaması. "sürekli galibiyet istiyorsanız manchester city ve real madrid tutmanız lazım" gibi ya da "orta saha lazım diyorlar maçlara 12 kişi mi çıkacağız? ne oynadığımız sistemi bilen var ne de anlayan" şeklinde açıklamaları oldu. bunlar young boys maçı öncesi idi ve sonuç olarak young boys bizi ezerek eledi. günün sonunda hoca hala transfer diyordu.
- özellikle geçen sezondan beri tüm kritik maçlarda sahada silik bir performans gösteren takım olunması. bu ilk 22-23 deplasmanda ki beşiktaş maçında başlamıştı. sonra geçen sezon ve bu sezon başı doruk noktasına ulaştı. kopenhag, prag, fenerbahçe, beşiktaş, young boys hepsine rezil bir şekilde oynayarak kaybetti galatasaray. deplasmanda ki fenerbahçe maçında da rezil bir oyun vardı. bir tanesinde şampiyonlar ligi gruplarından çıkamadın, öbüründe avrupa ligi dışında kaldın, diğerinde ezeli rakibinin önünde kendi sahanda şampiyonluk ilan edemedin. sonrasında yaşananlar ise nasıl bir rezillikti anlatmaya gerek yok tekrar. boys maçları sonrası ise direkt şampiyonlar ligi dışında kaldın.
- bu sezon başından beri sürekli yönetime destek çıkması ise hepsinin üzerine çilek oldu tabi. erden timur'un ayrılığı sonrası kulübün kaosa sürüklenmesi, oyuncu iletişimlerinin yerlerde olması ise iyice tat kaçırdı. erden timur olmadan okan buruk futbol takımında huzurlu ortamı sağlayamıyor mu soruları sorulur doğal olarak. sen yönetime destek çıkarak bu olanlara direkt onlarla birlikte zemin hazırlıyorsun.
yani tüm bunları alt alta toplayınca galatasaray bu konuma 2-3 ayda gelmedi. bu kadar şey okunur mu bilmiyorum ama kendisi kariyerinin en kritik aşamasında. buradan nasıl işleri döndürür bilmiyorum ama umarım tüm yanlışlarının farkındadır ve kendini değiştirmeyi başarır.
- hocanın bi ara sürekli gol yiyene kadar değişiklik için beklediği bi dönem vardı. hatta bazı maçlardan sonra bir kaç kere "değişiklik yapacaktık o sırada gol yedik" bahanesi olmuştu. özellikle geriye düştüğü ya da gol bulması gerektiği maçlarda hep orta sahayı iyice boşaltıp 4-2-4'e döndü. çoğunda da başarısız oldu.
- erden timur'un söylediği 23-24 transfer sezonunda alınan oyuncuların ndombele dışında hepsinin hoca tarafından istendiği ve onaylandığı idi. rashica, kerem, barış gibi dinamizmin önemli olduğu kanatlardan bir anda zaha, ziyech, tete gibi topu daha çok ileride tutmanın gerektirdiği daha ağır kanat rotasyonuna geçildi. ancak oyun değişmedi hoca tekrar yüksek efor gerektiren o oyunu oynatmaya çalıştı ve günün sonunda ziyech, zaha, tete yedek kaldı.
- 2 senedir beklerde boey, emre taşdemir, pva, angelino, aurier, kaan ayhan, berkan, barış alper, jelert, köhn, dubois oynamış. berkan- kaan- barış tamamen zorunluluktan. geri kalanlara baktığın zaman boey dışında hiçbirinden verim alınamamış. hocanın geldiği ilk sezon boey'in bir kere bile takım kampına alınmadığı, direkt gönderilmesi kararlaştırıldığı ancak dubois sakatlanınca mecbur oynamak zorunda kaldığını ve bir daha formayı bırakmadığını da hatırlatalım. bunların içinden boey dışında gene hiçbir oyuncu okan buruk'un oyun planına uygun değil.
- geçen sezon ısrarla nelsson satılmadı ve sanchez transfer edildi. sezon ortasına kadar nelsson yedek kaldı. sanchez ve bardakçı götürdü. sonra sanchez'in kısa süreli bir sakatlığı oldu o sırada nelsson tekrar iyi oynayıp formayı kaptı ve bu sefer sanchez sezon sonuna kadar neredeyse yedek kaldı. sezonun sonlarına doğru bardakçı sakatlanıp tekrar döndü ama performansı iyice düştü ancak buna rağmen oynamaya devam etti. bu sezon ise kimse bardakçı'ya güvenmiyor. o sırada sanchez'in oynamaması gündem oldu ve herkes sakat olduğunu yazdı adamın. bir maç sonu kendisine sakatlığı ile ilgili bir soru soruldu adam "sakat değilim. gelecek maç hoca oynatırsa oynarım" şeklinde bir açıklama yaptı.
- geçen sezon bitti hoca kadroyu korumak istiyorum dedi. kadro korundu gerekli yerlere transferler yapıldı. beşiktaş maçı rezilliği sonrası okan hoca bi anda " ziyech ve zaha ile oyun kuramıyoruz" şeklinde açılama yaptı. sonrasında köhn'ün gönderilme süreci ve bek arayışı başladı. young boys rezaleti sonrası komple kadro değiştirmeye karar verdik. kanatlar gitti, sol bek gitti günün sonunda takım daha da eksildi ve hala transfer yapmaya çalışıyor. madem bu kadro ile olmayacaktı neden baştan bunu belirlemedi okan hoca?
- en kritik nokta beşiktaş maçı sonrası ilk defa mertens hocanın değişikliklerini eleştirdi. hatay maçı sonrasıydı sanırım muslera ve icardi hocayla özel olarak görüştü. beşiktaş maçı sonrası hoca zaha'yı taraftarın önüne attı ve en sonunda zaha gönderildi. en son kerem'in kaptanlığının alınışı, hocanın kendisine veda ediş biçimi tepki çekti. günün sonunda takımın ağır abileri ile iki senedir yaşamadığı sıkıntıları yaşamaya başladı. soyunma odasını kaybederseniz istediğiniz kadar iyi teknik direktör olun başarılı olma imkanınız yok.
- en son ise taraftara laf çarpmaya başlaması. "sürekli galibiyet istiyorsanız manchester city ve real madrid tutmanız lazım" gibi ya da "orta saha lazım diyorlar maçlara 12 kişi mi çıkacağız? ne oynadığımız sistemi bilen var ne de anlayan" şeklinde açıklamaları oldu. bunlar young boys maçı öncesi idi ve sonuç olarak young boys bizi ezerek eledi. günün sonunda hoca hala transfer diyordu.
- özellikle geçen sezondan beri tüm kritik maçlarda sahada silik bir performans gösteren takım olunması. bu ilk 22-23 deplasmanda ki beşiktaş maçında başlamıştı. sonra geçen sezon ve bu sezon başı doruk noktasına ulaştı. kopenhag, prag, fenerbahçe, beşiktaş, young boys hepsine rezil bir şekilde oynayarak kaybetti galatasaray. deplasmanda ki fenerbahçe maçında da rezil bir oyun vardı. bir tanesinde şampiyonlar ligi gruplarından çıkamadın, öbüründe avrupa ligi dışında kaldın, diğerinde ezeli rakibinin önünde kendi sahanda şampiyonluk ilan edemedin. sonrasında yaşananlar ise nasıl bir rezillikti anlatmaya gerek yok tekrar. boys maçları sonrası ise direkt şampiyonlar ligi dışında kaldın.
- bu sezon başından beri sürekli yönetime destek çıkması ise hepsinin üzerine çilek oldu tabi. erden timur'un ayrılığı sonrası kulübün kaosa sürüklenmesi, oyuncu iletişimlerinin yerlerde olması ise iyice tat kaçırdı. erden timur olmadan okan buruk futbol takımında huzurlu ortamı sağlayamıyor mu soruları sorulur doğal olarak. sen yönetime destek çıkarak bu olanlara direkt onlarla birlikte zemin hazırlıyorsun.
yani tüm bunları alt alta toplayınca galatasaray bu konuma 2-3 ayda gelmedi. bu kadar şey okunur mu bilmiyorum ama kendisi kariyerinin en kritik aşamasında. buradan nasıl işleri döndürür bilmiyorum ama umarım tüm yanlışlarının farkındadır ve kendini değiştirmeyi başarır.
