13730
son 1 yıldır kazanabildiği tek bir hedef maç olmayan, yine neredeyse 1 yıldır farklı hücum varyasyonları oluşturamayan ve bireysel oyuncu kalitesiyle maç kazanan takımın teknik direktörünü 5-1lik adana demirspor galibiyeti sonrası ki bu adana demirspor ligin şuanda ilk düşme adayı olarak görünüyor, kendisini övme şenlikleri başlamış. teknik direktör istikrarının ligin bayern münihi veya eskilerin arsenali olacağı inancına sığınmak romantizmden öte bişey değil. aslında bizim yerli erik ten haagımız olmaktan öteye gidemiyor
son zamanlarda dile getirilen sistem değişikliği konusu kendisinden beklemediğim bir yaklaşım olmakla beraber, köşeye sıkışmış bir boksör misali son çırpınışları olarak değerlendiriyorum. zira takımın başında bulunduğu süre boyunca, maç sırasında yenikken kenarda gözüne gözüken tüm forvetleri oyuna almak dışında bir sistem değişikliğini hazırlık maçlarında dahi takıntı düzeyinde görmedik. hiç çalışılmamış bir sistemi tek bir oyuncunun gelmesi sonrası pat diye uygulayıp başarılı olma şansını gerçekçi bulmuyorum.
evet şu konuda herkes ile mutabıkım, her türlü başarısızlıkta ilk sorumlu olan ve başarılı dahi olunsa gönderilmesi/istifa etmesi gereken yönetim ve şürekasıdır. ancak güneş balçıkla sıvanmaz ve bunca süre kendisine verilen sınırsız(!) imkan ve desteğe rağmen takımı her sene kalite olarak daha geriye götüren teknik direktör saha içi rezaletin baş sorumlusudur. bunu da daha rezalet takımlara karşı aldığı galibiyetlerle masum gösteremez.
ancak görünen kendisiyle bir süre daha devam edilmek üzere yönetim tarafından kredi verildi. fakat taraftar nezdinde büyük bir kesim tarafından kredisi kalmadığının farkına varması gerek ve bu takımın daha dibe vuruşuna tanık olmamak için en yakın zamanda olası başarısızlıkta gerekeni yapar ve takımın önünü açar. keza sezon ilerledikçe hava değişimi bize iyi gelmez aksine tepetaklak oluyoruz.
sonuç olarak bakalım görelim kısmı bana akılcı gelmiyor ve sezona dair beklentim yok.
(bkz: yönetim istifa)
(bkz: okan buruk istifa)
son zamanlarda dile getirilen sistem değişikliği konusu kendisinden beklemediğim bir yaklaşım olmakla beraber, köşeye sıkışmış bir boksör misali son çırpınışları olarak değerlendiriyorum. zira takımın başında bulunduğu süre boyunca, maç sırasında yenikken kenarda gözüne gözüken tüm forvetleri oyuna almak dışında bir sistem değişikliğini hazırlık maçlarında dahi takıntı düzeyinde görmedik. hiç çalışılmamış bir sistemi tek bir oyuncunun gelmesi sonrası pat diye uygulayıp başarılı olma şansını gerçekçi bulmuyorum.
evet şu konuda herkes ile mutabıkım, her türlü başarısızlıkta ilk sorumlu olan ve başarılı dahi olunsa gönderilmesi/istifa etmesi gereken yönetim ve şürekasıdır. ancak güneş balçıkla sıvanmaz ve bunca süre kendisine verilen sınırsız(!) imkan ve desteğe rağmen takımı her sene kalite olarak daha geriye götüren teknik direktör saha içi rezaletin baş sorumlusudur. bunu da daha rezalet takımlara karşı aldığı galibiyetlerle masum gösteremez.
ancak görünen kendisiyle bir süre daha devam edilmek üzere yönetim tarafından kredi verildi. fakat taraftar nezdinde büyük bir kesim tarafından kredisi kalmadığının farkına varması gerek ve bu takımın daha dibe vuruşuna tanık olmamak için en yakın zamanda olası başarısızlıkta gerekeni yapar ve takımın önünü açar. keza sezon ilerledikçe hava değişimi bize iyi gelmez aksine tepetaklak oluyoruz.
sonuç olarak bakalım görelim kısmı bana akılcı gelmiyor ve sezona dair beklentim yok.
(bkz: yönetim istifa)
(bkz: okan buruk istifa)