33
norman mapeza'nın beşiktaş'ı hacamat ettiği derbide, stadı yarı yarıya bölmek yerine deplasman takımına kısıtlı bir yer ayırarak bugünkü bilet sistemine giden yolu açtığımız günden beri var olan olayların bir milyonuncu kez dile getirilmiş hali olan iddialar.
tribünlerde koltukların olmadığı, içeriye girmenin tek yolunun kuyrukta sıra beklemek olduğu zamanlarda böyle şeyler olamazdı. aslına bakarsak da en adil sistem her zaman buydu.
taraftar sayısı stad kapasitesinden çok fazla oldukça bu tarz olayların önüne geçmek imkansız. sosyal ve ekonomik durumlar kötüleştikçe, bu olaylardaki adaletsizliğin boyutu da ağır gelmeye başlıyor.
iddialar arasında bilmediğim hatta bilmediğimiz bir konu yok. mapenza'lı beşiktaş maçından bu yana geçen 30 senede bu kulüpte yönetici, yönetici yakını ya da yönetici yancısı olan herkes bu işe bulaşmıştır.
ancak 30 senedir de bu işler devam edip sürekli birileri mağdur olduğu için asla eskimeyen bir konudur. ıstediği bir maça giremeyince canı yanan gelir bu konuyu deşer, birilerinden söz alıp da verilen söz tutulmayan gelir deşer, birilerine söndürmek isteyen gelir bu konuyu deşer.
sorunun çözümüne dair ciddi bir eleştiri, beyanat, kanıtlı itham ya da hamle olmadığı için de bu işin paydaşları çoğu şeyi sineye çekip değirmenini döndürmeye devam eder.
ha bir gün, bir galatasaray başkanı ve yönetimi kafayı kırıp bu işlerin üzerine giderse neler olacağını merak edenler için küçük bir projeksiyonumuz da mevcut;
(bkz: söyle kimler gidiyor schalke'ye)
tribünlerde koltukların olmadığı, içeriye girmenin tek yolunun kuyrukta sıra beklemek olduğu zamanlarda böyle şeyler olamazdı. aslına bakarsak da en adil sistem her zaman buydu.
taraftar sayısı stad kapasitesinden çok fazla oldukça bu tarz olayların önüne geçmek imkansız. sosyal ve ekonomik durumlar kötüleştikçe, bu olaylardaki adaletsizliğin boyutu da ağır gelmeye başlıyor.
iddialar arasında bilmediğim hatta bilmediğimiz bir konu yok. mapenza'lı beşiktaş maçından bu yana geçen 30 senede bu kulüpte yönetici, yönetici yakını ya da yönetici yancısı olan herkes bu işe bulaşmıştır.
ancak 30 senedir de bu işler devam edip sürekli birileri mağdur olduğu için asla eskimeyen bir konudur. ıstediği bir maça giremeyince canı yanan gelir bu konuyu deşer, birilerinden söz alıp da verilen söz tutulmayan gelir deşer, birilerine söndürmek isteyen gelir bu konuyu deşer.
sorunun çözümüne dair ciddi bir eleştiri, beyanat, kanıtlı itham ya da hamle olmadığı için de bu işin paydaşları çoğu şeyi sineye çekip değirmenini döndürmeye devam eder.
ha bir gün, bir galatasaray başkanı ve yönetimi kafayı kırıp bu işlerin üzerine giderse neler olacağını merak edenler için küçük bir projeksiyonumuz da mevcut;
(bkz: söyle kimler gidiyor schalke'ye)