• 1624
    çok gittiğim stat. hala daha o atmosferi, o dokuyu bence yakalayamıyoruz. taşın betonun ruhu vardı. kulağını koyduğunda ses duyardın. karınca ezmez şevki'yi, alpaslan dikmen'i görürdün kapalıya baktığımda.
    biraz zorlasan sahanın ortasında ali sami bey'i, gündüz kılıç'ı aslan nihat'ı görebilirdin belki.
    bizim cennetimiz başkalarının cehennemiydi. rakibi taraftar ablukaya çok rahat alabiliyordu. küçük olması önemsizdi. böyle gözümü kapadığımda sanki sahanın üstünde bir kubbe oluşturuyormuşuz gibi geliyordu. ses belki saha içine kaymıyordu ama o küçücük yerde kulakların çınlıyordu. hele ki eski açık yıkıldığında bir deplasman tribünü vardı ki felaket bir psikolojik baskıydı. insanlık namına kötüydü ama taraftarlık namına ise efsane yakışıyordu.
    2000 başlarında oradan taşınmak gibi bir niyet yoktu. hatta uefa galibiyeti sonrası konuşulan tek şey stadın restore edilmesi ve üstünün kapatılmasıydı. bende projenin maketi bile vardı.
    nüfus olarak belki küçük kalacaktı ancak etkisi devam edecekti.
    yeri mükemmeldi. meşale sokak vardı en basitinden. paran olmasa bile giderdin aç kalmazdın.
    ulaşım ve zaman geçirme derdin yoktu. bana şimdi sorsalar hala daha 10 kere 100 kere 1000 kere sami yen derim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın