• 594
    bizim adımıza oldukça vizyon yoksunu bir şekilde geçen dönemdir. galatasaray ne zaman başarılı olsa, proaktif bir şekilde daha da güçlenip hem ligde rakipleriyle arasını açma, hem de avrupa'da daha iyilerini yapmak için hırslanmak yerine muazzam bir rehavet ortamına bürüyor.

    öncelikle transfer delisi bir insan değilim. yıllar içinde futbolu takip ede ede başarının aslında küçük, çekirdek kadrolarla geldiğini, gelişmeye aç, hırslı genç yetenekler ile karakterli, lider özellikli tecrübeli oyuncuların bir harmonisini kurabilmenin en önemlisi olduğunu anlamış durumdayım. ancak futbolda en yapılmaması gereken şey durmaktır. real madrid nerdeyse her sene şampiyonlar ligi şampiyonu olmasına rağmen gidip dünyanın her yerinden 18'lik genç yetenekler transfer ediyor. bu adamların dünyanın en iyilerini alacak gücü mü yok? olay o değil.

    bakın sağ bekten, orta sahadan da geçtim. bizim elimizdeki en büyük aset an itibariyle barış alper yılmaz. bu sene gitmese bile seneye gideceği kesin gibi, elimizde tutamayız. bizim hemen bugün yeni barış alper'imizi bulup getiriyor olmamız lazım. takımda çok kanat var demek akıl almaz derecede vizyonsuz bir cümle. elindeki bütün kanat oyuncuları yarın gidebilir. tete zaten fazlalık, zaha'nın ziyech'in yaşı başı belli, kerem'in mental durumu belli, gitmek istediği belli, yunus oynamak istiyor, ayrılabilir vs vs. o yüzden oğuz aydın'ları, eren dinkçi'leri 1-2 milyon euro'na kıyamadın diye kaptırmak bence ahmakca. yarın bay'ı sattığında o gün parlamış olan yeni oğuz aydın'ı almak istediğinde "sen barış'ı 30'a sattın paran da var gel bakalım kucağımıza" diyecek karşındaki.

    bu sadece bir örnek. mertens'i 40 yaşında bu mucizevi performansını sürdüreceğine güvenip bugünden yedeği olacak, seneye de onun yerini alabilecek birini düşünmemek, galatasaray çapında bir kulüp için akıl almaz hareketler. tam da bu mentalitemiz nedeniyle 1-2 sene başarılı olup sonra çöküşe geçip sil baştan yapmak zorunda kalıyoruz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın