35857
2023-2024 sezonunu şampiyon kapatmış dahi olsa; 2023 yazında da, 2024 yazında da problemleri bence aynı olan takım. birinci problem atletik, agresif, pes etmeyen, kaliteli oyuncu eksikliği. takımda çok sayıda ayakları maharetli ama umursamaz, fizik kapasitesi düşük futbolcu var. bu oyuncu grubunu yüksek tempolu idmanlarla bir yere getirebilmek mümkün değil çünkü kapasiteleri yetersiz. tavanları yetersiz. karakterleri de takım ruhu yaratmak adına sıkıntılı. ziyech, tete, dubois gibi oyunculara bu nedenle karşıyım ve takımdaki varlıklarından rahatsızım. zaha da ise 50-50% durumundayım. atletik oyuncu almak istediğimiz zaman da atletik ama yetenek seti sınırlı ve oyun zekası düşük köhn gibi bir futbolcu tercih etmekteyiz. bunu da yapmamalıyız. hücum yapmayı seven ama hücumda bir farklılık yaratamayan; savunma yapmayı sevmeyen ve top rakipte iken hiçbir agresiflik/sertlik ortaya koyamayan bir bek sırf rakip yarı alanda konumlanabiliyor galatasaray'da yer almamalı. o yüzden derrick köhn'ü sürekli lionel carole'e benzetiyorum. köhn de carole gibi, işin savunma kısmında narin ve hassas. böyle savunma oyuncusu olmaz. adana demirspor, kayserispor vb. takımlarda olsa rahat ilk 11 oyuncusu olur köhn ama galatasaray olarak dönüp bakmazsın. kalitesine, yeteneğine güvenip transfer etmek istemezsin. oyuncu bugün galatasaray'da diye farklı düşünmek, gereksiz bir iyi niyet taşımak bence çok gereksiz. galatasaray'ın atletik ve aynı zamanda kaliteli, oyun zekası yüksek oyunculara ihtiyacı var. çok zor bir şey değil bu kriterleri karşılayan futbolcular bulmak.
ikinci problem türk futbolcu eksikliği. uzun zamandır var bu. almanya kökenli türk futbolcular transfer edip bu konuyu kısmen çözmeye çalışıyoruz ama sayı olarak yetmiyor. bu oyuncular uefa'nın değerlendirme kıstaslarına göre zaten tam anlamıyla türk değiller. ülkeden yetişmiş oyuncu kuralının kapsamı içerisinde değiller. kaan, k.demirbay, eyüp gibiler bu kuralı karşılamadığı gibi; berkan ve günay gibiler de bu kuralın kapsamının dışında kalıyorlar. barış alper gibi, abdülkerim gibi, her ne kadar ben çok beğenmesem de kerem aktürkoğlu gibi ülke içinden transfer ettiğimiz ve katkı aldığımız türk oyuncular olmasına rağmen; yurtiçinden yetişmiş futbolcular transfer etmeye karşı her zaman mesafeliyiz. hatta soğuğuz. alanya'da çok iyi bir sezon geçirmiş ve uefa kriterleri açısından elimizi rahatlatacak oğuz aydın bu açıdan kıymetliydi. 2022 yazında "alan kazığın alasını yer", "tek sezonluk oyuncu" diye nasıl abdülkerim küçümsendi ve sonunda büyük yanılgıya düşüldü ise; bu yaz oğuz'u alabilse idik konunu akıbeti de bir benzer durum olacaktı. olmadı, bu kez yapamadık. alanyaspor'dan oğuz'u beğenmeyenler; istanbulspor kökenli zeki çelik'i, trabzonspor kökenli yusuf yazıcı'yı, rizespor kökenli emir han topçu'yu elbette ki hiç beğenmiyorlar. istemiyorlar, yakıştırmıyorlar galatasaray'a. ali turap'ın zeki çelik'ten, efe akman'ın yusuf yazıcı'dan, ali yeşilyurt'un emir han topçu'dan daha iyi olduğunu düşünenlerin sayısı hiç de az değil. ama maalesef yanılıyorlar. hem de büyük yanılıyorlar. benim de her birini çok beğendiğim söylenemez ama mevzu burada beğenip/beğenmeme, sıcak bakıp/bakmama değil. 1987 doğumlu 37 yaşındaki mertens hazırlık maçlarını dahi ayağında buz sargıları içerisinde terk eder iken; 1997 doğumlu 27 yaşındaki yusuf yazıcı'ya "bu vasat, bu mevkisiz oyuncuyu istemeyiz" diyemezsiniz. diyemeyiz. özellikle leo dubois'nin ve hatta derrick köhn'ün performansları ortada iken, roma'nın 27 yaşındaki sağ beki zeki çelik'e de burun kıvıramazsınız. kıvıramayız. yusuf da, zeki de batı avrupa takımlarının tozunu yutmuş ama aynı zamanda yurtiçinde yetişmiş türk oyuncular. galatasaray için tam anlamıyla bir kazan-kazan durumu. görmezden gelinemeyecek bir ihtiyaç aynı zamanda. bu oyuncular konusunda önyargılarımızı kırmalı ve kadro mühendisliğini doğru oluşturabilme adına hamleler yapmalıyız. bu oyuncular gündeme geldiği takdirde ortalığı karıştırma çabaları içerisine girmemeliyiz. burnumuz bu aralar yine çok havada ama böyle galatasaray olmaz. olmamalı.
ikinci problem türk futbolcu eksikliği. uzun zamandır var bu. almanya kökenli türk futbolcular transfer edip bu konuyu kısmen çözmeye çalışıyoruz ama sayı olarak yetmiyor. bu oyuncular uefa'nın değerlendirme kıstaslarına göre zaten tam anlamıyla türk değiller. ülkeden yetişmiş oyuncu kuralının kapsamı içerisinde değiller. kaan, k.demirbay, eyüp gibiler bu kuralı karşılamadığı gibi; berkan ve günay gibiler de bu kuralın kapsamının dışında kalıyorlar. barış alper gibi, abdülkerim gibi, her ne kadar ben çok beğenmesem de kerem aktürkoğlu gibi ülke içinden transfer ettiğimiz ve katkı aldığımız türk oyuncular olmasına rağmen; yurtiçinden yetişmiş futbolcular transfer etmeye karşı her zaman mesafeliyiz. hatta soğuğuz. alanya'da çok iyi bir sezon geçirmiş ve uefa kriterleri açısından elimizi rahatlatacak oğuz aydın bu açıdan kıymetliydi. 2022 yazında "alan kazığın alasını yer", "tek sezonluk oyuncu" diye nasıl abdülkerim küçümsendi ve sonunda büyük yanılgıya düşüldü ise; bu yaz oğuz'u alabilse idik konunu akıbeti de bir benzer durum olacaktı. olmadı, bu kez yapamadık. alanyaspor'dan oğuz'u beğenmeyenler; istanbulspor kökenli zeki çelik'i, trabzonspor kökenli yusuf yazıcı'yı, rizespor kökenli emir han topçu'yu elbette ki hiç beğenmiyorlar. istemiyorlar, yakıştırmıyorlar galatasaray'a. ali turap'ın zeki çelik'ten, efe akman'ın yusuf yazıcı'dan, ali yeşilyurt'un emir han topçu'dan daha iyi olduğunu düşünenlerin sayısı hiç de az değil. ama maalesef yanılıyorlar. hem de büyük yanılıyorlar. benim de her birini çok beğendiğim söylenemez ama mevzu burada beğenip/beğenmeme, sıcak bakıp/bakmama değil. 1987 doğumlu 37 yaşındaki mertens hazırlık maçlarını dahi ayağında buz sargıları içerisinde terk eder iken; 1997 doğumlu 27 yaşındaki yusuf yazıcı'ya "bu vasat, bu mevkisiz oyuncuyu istemeyiz" diyemezsiniz. diyemeyiz. özellikle leo dubois'nin ve hatta derrick köhn'ün performansları ortada iken, roma'nın 27 yaşındaki sağ beki zeki çelik'e de burun kıvıramazsınız. kıvıramayız. yusuf da, zeki de batı avrupa takımlarının tozunu yutmuş ama aynı zamanda yurtiçinde yetişmiş türk oyuncular. galatasaray için tam anlamıyla bir kazan-kazan durumu. görmezden gelinemeyecek bir ihtiyaç aynı zamanda. bu oyuncular konusunda önyargılarımızı kırmalı ve kadro mühendisliğini doğru oluşturabilme adına hamleler yapmalıyız. bu oyuncular gündeme geldiği takdirde ortalığı karıştırma çabaları içerisine girmemeliyiz. burnumuz bu aralar yine çok havada ama böyle galatasaray olmaz. olmamalı.
