503
turnuvanın en kötü antrenörü. southgate bile sıkıcı fln ama ne oynatmadığı belli. berbat ve kadronun hakkını vermeyen de olsa bir felsefesi var ve her maç kadroyu ciddi derecede değiştirmiyor.
montella efendi, hazırlık maçları dahil bir dünya maç oynattin, her maç kadronun en az yarısını değiştiriyorsun. senin bu saçmalığın yüzünden takımın birbiriyle oynama alışkanlığı oluşamadı. kimse yanındaki arkadaşının ne beklediğini, nereye koşacağını tahmin edemiyor.
kadroyu oluştururken, oyuncuların birbiriyle uyumu nasıl olur hiç düşünmüyorsun. kaan ayhan top tekniği ve oyun okumasıyla ortasahada fena performans göstermiyor olsa bile, yanında torreira'nın olması elzem. sen gidiyorsun yanına yine ağır oyuncu hakan calhanoğlunu koyuyorsun. önlerine de hayalet gibi oynayan orkun kökçü'yü atıyorsun ve takım iyice dirençsiz hale geliyor. hakan calhanoğlu ancak yanında ismail gibi koşan birisi oynarsa performans verebiliyor.
samet aşkından bahsetmeye bile gerek yok. hazırlık maçında ozan kabak sakatlandığında başımıza neler geleceği barizdi.
ileride yaptıkların iyice felaket. elindeki en fizikli, dinamik kanat oyuncunu forvete atıyorsun. barış'ın en önemli özelliği açık alandaki sürati ve fiziği iken, tek forvet olarak stoperlerin kucağına atıp, en eksik olduğu oyun görüşünün harlamasına sebep oluyorsun.
arda güler'in en zayıf karnı fizik gücü iken, kanada atıp beklerden dayak yiyerek sindirilmesine sebep oluyorsun. bu çocuk oynarsa ancak 10 numara oynar.
madem forvetlerin hiçbirini beğenmiyorsun, kenan yıldız mevcut kanatların içerisinde forvet oynamaya en yatkın isim. onu dene.
bütün bunlara ek olarak, yusuf yazıcı, kenan yıldız, arda güler hepsi beraber oynamaz. bunların üçü de sut çekerek veya yaratıcı birşeyler deneyerek atak sonuçlandırmaya hevesli adamlar. bunların en fazla ikisi aynı anda oynar, o da ortasahanın müdaceleci oyunculardan kurulması şartıyla, ya da diğer kanatta kerem aktürkoğlu tarzı koşan, ileride basan, seken topları vb.. kovalayan adam olması lazım.
elinde potansiyeli yüksek bir kadro olmasına rağmen, gürcistan maçını şansa kazandın. adamların iki topu direkten döndü, samet hayatının maçını oynadı, haftanın golü olacak 2 gol denk geldi de 2-1 kazandık. 3-1 resmi sonuç ancak kalecinin tüm riskleri alması sebebiyle oluştuğu için son golü saymıyorum.
umarım portekiz maçı sonucunda direk kovulursun, kaybedeceğimiz hiçbir şey yok. belki yedek kulübesinde aklı başında biri vardır, takıma da umut olur.
montella efendi, hazırlık maçları dahil bir dünya maç oynattin, her maç kadronun en az yarısını değiştiriyorsun. senin bu saçmalığın yüzünden takımın birbiriyle oynama alışkanlığı oluşamadı. kimse yanındaki arkadaşının ne beklediğini, nereye koşacağını tahmin edemiyor.
kadroyu oluştururken, oyuncuların birbiriyle uyumu nasıl olur hiç düşünmüyorsun. kaan ayhan top tekniği ve oyun okumasıyla ortasahada fena performans göstermiyor olsa bile, yanında torreira'nın olması elzem. sen gidiyorsun yanına yine ağır oyuncu hakan calhanoğlunu koyuyorsun. önlerine de hayalet gibi oynayan orkun kökçü'yü atıyorsun ve takım iyice dirençsiz hale geliyor. hakan calhanoğlu ancak yanında ismail gibi koşan birisi oynarsa performans verebiliyor.
samet aşkından bahsetmeye bile gerek yok. hazırlık maçında ozan kabak sakatlandığında başımıza neler geleceği barizdi.
ileride yaptıkların iyice felaket. elindeki en fizikli, dinamik kanat oyuncunu forvete atıyorsun. barış'ın en önemli özelliği açık alandaki sürati ve fiziği iken, tek forvet olarak stoperlerin kucağına atıp, en eksik olduğu oyun görüşünün harlamasına sebep oluyorsun.
arda güler'in en zayıf karnı fizik gücü iken, kanada atıp beklerden dayak yiyerek sindirilmesine sebep oluyorsun. bu çocuk oynarsa ancak 10 numara oynar.
madem forvetlerin hiçbirini beğenmiyorsun, kenan yıldız mevcut kanatların içerisinde forvet oynamaya en yatkın isim. onu dene.
bütün bunlara ek olarak, yusuf yazıcı, kenan yıldız, arda güler hepsi beraber oynamaz. bunların üçü de sut çekerek veya yaratıcı birşeyler deneyerek atak sonuçlandırmaya hevesli adamlar. bunların en fazla ikisi aynı anda oynar, o da ortasahanın müdaceleci oyunculardan kurulması şartıyla, ya da diğer kanatta kerem aktürkoğlu tarzı koşan, ileride basan, seken topları vb.. kovalayan adam olması lazım.
elinde potansiyeli yüksek bir kadro olmasına rağmen, gürcistan maçını şansa kazandın. adamların iki topu direkten döndü, samet hayatının maçını oynadı, haftanın golü olacak 2 gol denk geldi de 2-1 kazandık. 3-1 resmi sonuç ancak kalecinin tüm riskleri alması sebebiyle oluştuğu için son golü saymıyorum.
umarım portekiz maçı sonucunda direk kovulursun, kaybedeceğimiz hiçbir şey yok. belki yedek kulübesinde aklı başında biri vardır, takıma da umut olur.