9400
ilk sezonunu çok saymıyorum. bana göre 23/24 sezonu, galatasaray'daki 3 sezon içinde en düşük performansta kaldığı sezondu. bunda psikolojik sıkıntılar ve pozisyon değişikliklerinin de etkisi önemli ancak kendisi de kabul edecektir ki daha iyisini yapabilirdi kerem. geçen sene finale icardi ile damga vurmuş adamdı kendisi. asist kralıydı.
aslında ön elemelerle birlikte sezona hiç fena girmedi. geçen seneye göre çok daha iyi girdi hatta. goller, asistler... united maçlarında attıklarıyla, bayern ve kopenhag maçlarında atamadıklarıyla olay oldu. icardi'nin sakatlığıyla birlikte yavaş yavaş kendisi de düştü tamamen. çok fazla gol kaçırdı ve çok fazla aynı tarzda kaçırınca ister istemez çok tepki çekti kerem. çünkü çok kritik vuruşlardı hep. zaten oyun tarzı çok fazla deneme ve top kaybı içeriyor ancak bu kadar kaçırınca ister istemez biraz odaklanılan isim oldu. üstüne ıslıklayan 3-5 ahmak da eklenince...
sonrasında da kayboldu yavaş yavaş. arada bir gerçekten liderlik yaptığı, takımı taşıdığı kritik maçlar oldu bu arada. içerdeki istanbulspor ve antalyaspor maçları çok çok kritikti. gelgelelim şubat ayında oynadığımız antalyaspor maçı belki de son iyi maçıydı. şubat ayı diyorum. hadi sonraki hafta beşiktaş deplasmanında da bence iyiydi ancak oradan sonra tamamen düştü, tamamen. özellikle kasımpaşa deplasmanı, alanya deplasmanı gibi deplasmanlarda korkunç bir haldeydi.
fenerbahçe maçı sonrasında yaptığı kaptanlıkla bence taraftara kendisini hatırlattı. gönüllere girdi nispeten. maalesef arada bir türlü aşılamayan anlamsız bir duvar var. kerem'e anlamsız tepkili bir kesim olduğu gibi kerem de biraz fazla alıngan davranıyor açıkçası. tepki gösterenlerin kat kat fazlası destek oluyor. her maç tribüne çağrılıyor, her maç sevgi görüyor oynamasa da. aslında psikolojik olarak 3 yıldır bu süreçleri hep iyi yönetmişti ancak bu yıl olmadı. belki de birikti, yoruldu bilmiyorum.
öyle veya böyle bu sezonun hikayesi mutlu bitti. şampiyon olduk çok şükür. kendisi de sezon başında özellikle verdiği katkıyla yerini aldı bu şampiyonlukta. şampiyonluk kutlamalarındaki tavırları ise kendisini seven biri olarak eleştirmek zorundayım. galatasaray'a küsemezsin kerem, kırılamazsın. kaptan olarak hiç yapamazsın. artık bunları öğrenmiş olman lazım. kalacaksan da gönüllerdesin, gideceksen de gönüllerdesin ancak bu tavırlara gerek yok.
bence kalması lazım. kendisi için de galatasaray için de hayırlısı budur. niye böyle düşündüğümü de 2 ay önce kendimce sebeplerle açıklamıştım: (bkz: #3889051)
hala aynı düşünüyorum ancak kalırsa da kafayı toparlamalı ve bazı şeyleri görmezden gelmeyi öğrenmeli. bence iki taraf için de faydalı bu ilişki devam etmeli.
aslında ön elemelerle birlikte sezona hiç fena girmedi. geçen seneye göre çok daha iyi girdi hatta. goller, asistler... united maçlarında attıklarıyla, bayern ve kopenhag maçlarında atamadıklarıyla olay oldu. icardi'nin sakatlığıyla birlikte yavaş yavaş kendisi de düştü tamamen. çok fazla gol kaçırdı ve çok fazla aynı tarzda kaçırınca ister istemez çok tepki çekti kerem. çünkü çok kritik vuruşlardı hep. zaten oyun tarzı çok fazla deneme ve top kaybı içeriyor ancak bu kadar kaçırınca ister istemez biraz odaklanılan isim oldu. üstüne ıslıklayan 3-5 ahmak da eklenince...
sonrasında da kayboldu yavaş yavaş. arada bir gerçekten liderlik yaptığı, takımı taşıdığı kritik maçlar oldu bu arada. içerdeki istanbulspor ve antalyaspor maçları çok çok kritikti. gelgelelim şubat ayında oynadığımız antalyaspor maçı belki de son iyi maçıydı. şubat ayı diyorum. hadi sonraki hafta beşiktaş deplasmanında da bence iyiydi ancak oradan sonra tamamen düştü, tamamen. özellikle kasımpaşa deplasmanı, alanya deplasmanı gibi deplasmanlarda korkunç bir haldeydi.
fenerbahçe maçı sonrasında yaptığı kaptanlıkla bence taraftara kendisini hatırlattı. gönüllere girdi nispeten. maalesef arada bir türlü aşılamayan anlamsız bir duvar var. kerem'e anlamsız tepkili bir kesim olduğu gibi kerem de biraz fazla alıngan davranıyor açıkçası. tepki gösterenlerin kat kat fazlası destek oluyor. her maç tribüne çağrılıyor, her maç sevgi görüyor oynamasa da. aslında psikolojik olarak 3 yıldır bu süreçleri hep iyi yönetmişti ancak bu yıl olmadı. belki de birikti, yoruldu bilmiyorum.
öyle veya böyle bu sezonun hikayesi mutlu bitti. şampiyon olduk çok şükür. kendisi de sezon başında özellikle verdiği katkıyla yerini aldı bu şampiyonlukta. şampiyonluk kutlamalarındaki tavırları ise kendisini seven biri olarak eleştirmek zorundayım. galatasaray'a küsemezsin kerem, kırılamazsın. kaptan olarak hiç yapamazsın. artık bunları öğrenmiş olman lazım. kalacaksan da gönüllerdesin, gideceksen de gönüllerdesin ancak bu tavırlara gerek yok.
bence kalması lazım. kendisi için de galatasaray için de hayırlısı budur. niye böyle düşündüğümü de 2 ay önce kendimce sebeplerle açıklamıştım: (bkz: #3889051)
hala aynı düşünüyorum ancak kalırsa da kafayı toparlamalı ve bazı şeyleri görmezden gelmeyi öğrenmeli. bence iki taraf için de faydalı bu ilişki devam etmeli.