1592
yine anlık durumu konuşan güruh.
içlerinde 1 tane bile kafası çalışan insan olduğunu düşünmüyorum.
bakın, maçta olaylar çıktı, sahaya yabancı madde atıldı. futbolcular taraftarı tahrik etti ve hem fenerbahçe’ye hem de sahaya giren seyirciye saldırıldı. bütün bunları bugün konuşabilirsiniz.
kimisi hakemi maçı tatil etmedi diye suçluyor, kimisi trabzon taraftarı zaten böyle diyor, kimisi futbolcular tahrik etti diyor ama 1 tanesi bile olayların bu boktan noktaya gelmesine vesile olan yöneticileri konuşmuyor. spor gecesi digital’ı ayrı tutuyorum.
trabzon’da fenerbahçe defalarca oynadı. ben 50 yasına dayandım ve daha bir kere bile seyirci ile futbolcuların o sahada yumruk yumruğa kavga ettiğini hatırlamıyorum. varsa da aklıma gelmiyor. trabzonlular fenerbahçe’den nefret ederler, evet ama 2011 öncesine kadar bu denli bir nefret hiçbir zaman yoktu. şampiyonluğu şikeyle çalındıktan sonra fenerbahçe’ye ciddi bir nefret duymaya başladılar.
bu sene şampiyon olmak pahasina fıtratında olmayan şeyleri yapmaya and içmiş bir camia, zaten sınır uçlarında gezen bir kronik durumun üstüne körükle gitmiştir. anlık olarak olayları değerlendirmesi kolay ama olayların bu noktaya gelmemesi adına sağ duyulu davranması gereken camia liderleri en fanatik fenerliden daha fenerli şekilde her hafta basın açıklaması yaparsa, pişmiş kelleliğin en alasını sergilerse bu maçta olay çıkmış olmasi son derece normal bence.
altını kazdınız, kazdınız, kazdınız doymadınız, her hafta haksız hakem kararlarıyla yarışın içinde kaldınız yetmedi, çıktınız bir de zaten pamuk ipliğine bağlı olan bir ilişkide trabzon taraftarına aleni bir şekilde ”hamsi tutma” hareketi yapıp, maç sonu sakince soyunma odasına girmek varken saha ortasında abartı sevinç gösterisi yapıyorsunuz.
üstüne utanmadan trabzon halkını hayvan gibi göstermeye çalışıyorsunuz. aynı taraftar galatasaray’ı da sevmemesine rağmen 5-1 maç sonunda alkışladı ve kendi takımına kızdılar. beşiktaş hiçbir sorun yaşamadan çıktı geldi. bu yönetici ve bazı ahlaksız futbolcu bozuntuları olaylara sağ duyulu yaklaşıp, ortamı germeden hareket etseydi en ufak dahi sorun çıkmadan sahadan ayrılırlardı. bundan adım gibi eminim.
o yüzden türk spor basını anlık konuları konuşmak yerine, olaylar bu raddeye nasıl geldi, nasıl birikip, birikip taştı onu konuşmalı. hakem, taraftar, futbolcu mevzusu değil bu. bu bir camianın yöneticilerinin şampiyonluk uğruna ülkeyi karıştırabilecek kadar gözünün dönmüş olması mevzusu.
bunun adı terör değil de nedir? yazıklar olsun sizin futbolunuza da size de, insanları kin ve nefrete sürüklemekten utanmayışınıza da… ama asıl bunları konuşmaktan korkan, dini imanı para olmuş, türk basınına yazıklar olsun.
(bkz: 17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçı)
içlerinde 1 tane bile kafası çalışan insan olduğunu düşünmüyorum.
bakın, maçta olaylar çıktı, sahaya yabancı madde atıldı. futbolcular taraftarı tahrik etti ve hem fenerbahçe’ye hem de sahaya giren seyirciye saldırıldı. bütün bunları bugün konuşabilirsiniz.
kimisi hakemi maçı tatil etmedi diye suçluyor, kimisi trabzon taraftarı zaten böyle diyor, kimisi futbolcular tahrik etti diyor ama 1 tanesi bile olayların bu boktan noktaya gelmesine vesile olan yöneticileri konuşmuyor. spor gecesi digital’ı ayrı tutuyorum.
trabzon’da fenerbahçe defalarca oynadı. ben 50 yasına dayandım ve daha bir kere bile seyirci ile futbolcuların o sahada yumruk yumruğa kavga ettiğini hatırlamıyorum. varsa da aklıma gelmiyor. trabzonlular fenerbahçe’den nefret ederler, evet ama 2011 öncesine kadar bu denli bir nefret hiçbir zaman yoktu. şampiyonluğu şikeyle çalındıktan sonra fenerbahçe’ye ciddi bir nefret duymaya başladılar.
bu sene şampiyon olmak pahasina fıtratında olmayan şeyleri yapmaya and içmiş bir camia, zaten sınır uçlarında gezen bir kronik durumun üstüne körükle gitmiştir. anlık olarak olayları değerlendirmesi kolay ama olayların bu noktaya gelmemesi adına sağ duyulu davranması gereken camia liderleri en fanatik fenerliden daha fenerli şekilde her hafta basın açıklaması yaparsa, pişmiş kelleliğin en alasını sergilerse bu maçta olay çıkmış olmasi son derece normal bence.
altını kazdınız, kazdınız, kazdınız doymadınız, her hafta haksız hakem kararlarıyla yarışın içinde kaldınız yetmedi, çıktınız bir de zaten pamuk ipliğine bağlı olan bir ilişkide trabzon taraftarına aleni bir şekilde ”hamsi tutma” hareketi yapıp, maç sonu sakince soyunma odasına girmek varken saha ortasında abartı sevinç gösterisi yapıyorsunuz.
üstüne utanmadan trabzon halkını hayvan gibi göstermeye çalışıyorsunuz. aynı taraftar galatasaray’ı da sevmemesine rağmen 5-1 maç sonunda alkışladı ve kendi takımına kızdılar. beşiktaş hiçbir sorun yaşamadan çıktı geldi. bu yönetici ve bazı ahlaksız futbolcu bozuntuları olaylara sağ duyulu yaklaşıp, ortamı germeden hareket etseydi en ufak dahi sorun çıkmadan sahadan ayrılırlardı. bundan adım gibi eminim.
o yüzden türk spor basını anlık konuları konuşmak yerine, olaylar bu raddeye nasıl geldi, nasıl birikip, birikip taştı onu konuşmalı. hakem, taraftar, futbolcu mevzusu değil bu. bu bir camianın yöneticilerinin şampiyonluk uğruna ülkeyi karıştırabilecek kadar gözünün dönmüş olması mevzusu.
bunun adı terör değil de nedir? yazıklar olsun sizin futbolunuza da size de, insanları kin ve nefrete sürüklemekten utanmayışınıza da… ama asıl bunları konuşmaktan korkan, dini imanı para olmuş, türk basınına yazıklar olsun.
(bkz: 17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçı)
