89
ben fenerbahçe'den nefret etmiyorum. hatta fenerbahçe galatasaray'ın daha iyi olması için çok önemli. bunun böyle olmadığını iddia etmek bir yandan çok kolay. kendi söylediğimi çürütmek için; fenerbahçe'nin iyi olması madem galatasaray'ı da iyi yapar neden amatör denen branşlarda biz fenerbahçe'nin yolunda gidemedik diye sorulabilir. soruyu soran da çok haklı olur ama burada sosyolojik bir fark var.
fenerbahçe'den nefret etmiyorum ama kulüpte sözü geçen ve belli dönemlerde istediğini yaptırabilmiş zengin ama kapasitesiz bazı fenerbahçelilere acıyorum. amatör branşlarda başarılı olmalarını sağlayan şey de bu sözü geçen fenerbahçelilerin bir sistem oluşturarak ilmek ilmek başarıyı örmesi değil. neyse parası verip aldıkları için bu başarı geldi. o yüzden bir sistem oluşturup başarılı olmuş değiller. o yüzden amatör branşlarda başarılı olmaları taklit edilebilecek rahatlıkla tekrarlanabilecek bir şey değil.
elbette ben de isterim eczacıbaşı, vakıfbank, efes pilsen gibi rakiplerimiz olsun ve birbirimizi zorlayarak bir spor kültürü oluşturalım ama tarih rakibini seçmene izin vermiyor maalesef. 23-24 senesinde cl grubundaki rakiplerimizi, oynadığımız muhteşem oyuna rağmen diz çöktüremediysek bu ligimizin temposuzluğundan dolayıdır. nerde pratik yaparsan o kadar gelişebiliyorsun maalesef.
fenerbahçe'den nefret etmiyorum ama mesela ali koç'tan aşırı tiksiniyorum. zengin düşmanı bir insan asla değilim hatta türkiye'nin en büyük dertlerinden birinin old money üretememiş olması olduğunu düşünüyorum. koç'lar sabancı'lar ve bizim ülkemiz standartlarında old money sahibi denebilecek ama normal standartlarda çok da böyle olmayan şirketleri önemsiyorum. bunların belli bir ağırlıkları olmasını anlıyorum ve hatta istiyorum. yalnız bununla birlikte bu para sahiplerinin bu sorumluluklarının farkında olmaları gerekiyor. ali koç maalesef tam bir ''entitled''.
göreve geldiği günden beri neler yaptığını çok net şekilde izlemeye çalıştım. çünkü ali koç özelinde bir çok şey öğrenilebilir hayatla ilgili. ali koç kendini tamamlayamamış bir zavallı olduğunu çok net gösterdi. yalnız yine de ne ondan ne fenerbahçe'den nefret etmeme sebep olamadı. çünkü bu sözlükte bile defalarca gözlemlediğim üzere ali koç'un yapıp da yanına kalan, cezalandırılmayan hatta yüceltilen bütün ahlaksızlıklarını yapabilecek güçlü bir galatasaray başkanı arayanların sayısı da hiç az değil. bu sebepten nefret edilecekse fenerbahçe'den ve fenerbahçeliden değil bu ahlaksızlığı kendi yapabilse bir saniye tereddüt etmeden yapabilecek tiynette olanlardan edilebilir.
nefret etmek çok kolay. çok da gereksiz. insanı yorabilen duygular bunlar. kıskançlık da bunlardan birisi. şunu çok net söyleyebilirim. fenerbahçe'nin yaptığı hiçbir şeyi kıskanmadım. hiçbir transferlerine öykünmedim. euroligi aldılar üzülmedim. avrupa liginde yarı final yaptılar rahatsız dahi olmadım. bu başarılara giderlerken her adımlarında elensinler istedim kesinlikle evet ama sonuçta ulaştıklarından rahatsız olmadım. çünkü biliyorum ki onların yaptığını biz revize edeceğiz ve daha büyüğünü yapacağız..
sadece yaptıkları ahlaksızlıkları geliştirmeye daha ahlaksız daha kötücül olmaya çalışmayalım. fenerbahçe'den nefret edecek bir şey yok bence. bence fenerbahçe'nin aklı selimi bulmaya ihtiyacı var.
fenerbahçe'den nefret etmiyorum ama kulüpte sözü geçen ve belli dönemlerde istediğini yaptırabilmiş zengin ama kapasitesiz bazı fenerbahçelilere acıyorum. amatör branşlarda başarılı olmalarını sağlayan şey de bu sözü geçen fenerbahçelilerin bir sistem oluşturarak ilmek ilmek başarıyı örmesi değil. neyse parası verip aldıkları için bu başarı geldi. o yüzden bir sistem oluşturup başarılı olmuş değiller. o yüzden amatör branşlarda başarılı olmaları taklit edilebilecek rahatlıkla tekrarlanabilecek bir şey değil.
elbette ben de isterim eczacıbaşı, vakıfbank, efes pilsen gibi rakiplerimiz olsun ve birbirimizi zorlayarak bir spor kültürü oluşturalım ama tarih rakibini seçmene izin vermiyor maalesef. 23-24 senesinde cl grubundaki rakiplerimizi, oynadığımız muhteşem oyuna rağmen diz çöktüremediysek bu ligimizin temposuzluğundan dolayıdır. nerde pratik yaparsan o kadar gelişebiliyorsun maalesef.
fenerbahçe'den nefret etmiyorum ama mesela ali koç'tan aşırı tiksiniyorum. zengin düşmanı bir insan asla değilim hatta türkiye'nin en büyük dertlerinden birinin old money üretememiş olması olduğunu düşünüyorum. koç'lar sabancı'lar ve bizim ülkemiz standartlarında old money sahibi denebilecek ama normal standartlarda çok da böyle olmayan şirketleri önemsiyorum. bunların belli bir ağırlıkları olmasını anlıyorum ve hatta istiyorum. yalnız bununla birlikte bu para sahiplerinin bu sorumluluklarının farkında olmaları gerekiyor. ali koç maalesef tam bir ''entitled''.
göreve geldiği günden beri neler yaptığını çok net şekilde izlemeye çalıştım. çünkü ali koç özelinde bir çok şey öğrenilebilir hayatla ilgili. ali koç kendini tamamlayamamış bir zavallı olduğunu çok net gösterdi. yalnız yine de ne ondan ne fenerbahçe'den nefret etmeme sebep olamadı. çünkü bu sözlükte bile defalarca gözlemlediğim üzere ali koç'un yapıp da yanına kalan, cezalandırılmayan hatta yüceltilen bütün ahlaksızlıklarını yapabilecek güçlü bir galatasaray başkanı arayanların sayısı da hiç az değil. bu sebepten nefret edilecekse fenerbahçe'den ve fenerbahçeliden değil bu ahlaksızlığı kendi yapabilse bir saniye tereddüt etmeden yapabilecek tiynette olanlardan edilebilir.
nefret etmek çok kolay. çok da gereksiz. insanı yorabilen duygular bunlar. kıskançlık da bunlardan birisi. şunu çok net söyleyebilirim. fenerbahçe'nin yaptığı hiçbir şeyi kıskanmadım. hiçbir transferlerine öykünmedim. euroligi aldılar üzülmedim. avrupa liginde yarı final yaptılar rahatsız dahi olmadım. bu başarılara giderlerken her adımlarında elensinler istedim kesinlikle evet ama sonuçta ulaştıklarından rahatsız olmadım. çünkü biliyorum ki onların yaptığını biz revize edeceğiz ve daha büyüğünü yapacağız..
sadece yaptıkları ahlaksızlıkları geliştirmeye daha ahlaksız daha kötücül olmaya çalışmayalım. fenerbahçe'den nefret edecek bir şey yok bence. bence fenerbahçe'nin aklı selimi bulmaya ihtiyacı var.