397
taraftar baskısı yüzünden yönetimin gösterdiği reaksiyonları tasvip etmesem de** erencan için bir kamuoyu baskısı oluşturmamız gerektiğini düşünüyorum. fenerbahçe'nin radarında olması önemli değil ki zaten "transfer çalımı" yüzünden bu sene dilimizin yandığı da ortada.
erencan fiziksel gelişimini güzel bir şekilde tamamlamış sayılır. pendik maçlarını izleyen oldu mu bilmiyorum ve kötüden de örnek olmaz ama omuz koyulduğunda halil gibi şarampole yuvarlanmayacak bir yapıya sahip.
bunun yanında da şampiyonlar ligi için liste verdiğimizde altyapımızdan çıkan bir oyuncu olduğu için bu seneki gibi -yanlış bilmiyorsam- 1 oyuncu eksik liste vermemiz de gerekmeyebilir ki forvetlerin sakatlanırsa oynatabileceğin bir oyuncuya da dönüştü.
maalesef tek sorun bizim yönetimin transfer konusundaki "son gün fırsat transferi" fetişi değil. erencan'ın da ne yapmayı istediği önemli. büyük takımlardan birine giderse yedek olacak ki yedeğin yedeği bile olabilir. fener'e gitse de bu durum böyle olacak, bize gelse de. fenerle aramızdaki tek fark oynatma baskısı.
mesela geçen sene arda güler'in oynaması için taraftar ne kadar baskı yaparsa yapsın jesus kendi bildiğini okuyordu. bu sene hacı iso da aynı şekilde genç oyunculara şans vermiyor neredeyse. bizde ise genç bir oyuncu parladığında taraftardan gelen boğucu bir "oynat" baskısı oluyor ki bunu defalarca yaşadık. kerem aktürkoğlu bunun en iyi örneği olsa gerek. terim'e bile bu baskı yapılıyordu tribünden ki tribünden baskı gelmese bile kültürümüzde var bizim iyi oynayan genç bir oyuncunun önünü kesmemek.
forvet transferi şu an için "olmazsa olmaz" değil ama icardi'ye bu sene ehliyeti kasaptan almış futbolcuların nasıl davrandığı ortada. bakambu iyi niyetli ama yetersiz. bir zamanlar halil oynayacak diye mostafa'nın kesildiği aklıma geldikçe uykularım kaçıyor zaten.
bu durumda erencan'ın bizim için biçilmiş kaftan olduğunu düşünüyorum ve onun transferi için ortalığı yangın yerine dönüştürmesek de yönetime bir şekilde "bakın böyle bir oyuncumuz vardı, bir yoklasanız fena olmaz" baskısı yapılması gerektiğini düşünmekteyim.
erencan fiziksel gelişimini güzel bir şekilde tamamlamış sayılır. pendik maçlarını izleyen oldu mu bilmiyorum ve kötüden de örnek olmaz ama omuz koyulduğunda halil gibi şarampole yuvarlanmayacak bir yapıya sahip.
bunun yanında da şampiyonlar ligi için liste verdiğimizde altyapımızdan çıkan bir oyuncu olduğu için bu seneki gibi -yanlış bilmiyorsam- 1 oyuncu eksik liste vermemiz de gerekmeyebilir ki forvetlerin sakatlanırsa oynatabileceğin bir oyuncuya da dönüştü.
maalesef tek sorun bizim yönetimin transfer konusundaki "son gün fırsat transferi" fetişi değil. erencan'ın da ne yapmayı istediği önemli. büyük takımlardan birine giderse yedek olacak ki yedeğin yedeği bile olabilir. fener'e gitse de bu durum böyle olacak, bize gelse de. fenerle aramızdaki tek fark oynatma baskısı.
mesela geçen sene arda güler'in oynaması için taraftar ne kadar baskı yaparsa yapsın jesus kendi bildiğini okuyordu. bu sene hacı iso da aynı şekilde genç oyunculara şans vermiyor neredeyse. bizde ise genç bir oyuncu parladığında taraftardan gelen boğucu bir "oynat" baskısı oluyor ki bunu defalarca yaşadık. kerem aktürkoğlu bunun en iyi örneği olsa gerek. terim'e bile bu baskı yapılıyordu tribünden ki tribünden baskı gelmese bile kültürümüzde var bizim iyi oynayan genç bir oyuncunun önünü kesmemek.
forvet transferi şu an için "olmazsa olmaz" değil ama icardi'ye bu sene ehliyeti kasaptan almış futbolcuların nasıl davrandığı ortada. bakambu iyi niyetli ama yetersiz. bir zamanlar halil oynayacak diye mostafa'nın kesildiği aklıma geldikçe uykularım kaçıyor zaten.
bu durumda erencan'ın bizim için biçilmiş kaftan olduğunu düşünüyorum ve onun transferi için ortalığı yangın yerine dönüştürmesek de yönetime bir şekilde "bakın böyle bir oyuncumuz vardı, bir yoklasanız fena olmaz" baskısı yapılması gerektiğini düşünmekteyim.