3644
gurrpegi arkadaşımızın gedson hakkındaki düşüncelerine kesinlikle katılıyorum. ahlar vahlar edilecek bir futbolcu değil kendisi. tıpkı milot rashica gibi. evet, bu oyunculardan katkı aldık, evet mutlu anlarımız oldu, en sonunda gelinen noktada yönetim ve teknik heyet bir karar verdi, kendileri ile devam etmediler.
ahmet nur çebi, son dönemler içerisinde galatasaray karşıtı cepheyi kuran ve bunun neferliğini yapan en önemli bir iki isimden biriydi. kendisi beşiktaş'ın başkanı olmasaydı, bu isimlerin beşiktaş forması giyeceğini düşünmüyorum. sorun beşiktaş'ın ismi ya da büyüklüğü ile alakalı bir durum değil, böyle futbolcuları transfer edebilecek durumları var. sorun o zamanki beşiktaş yönetimi ve paydaşlarının galatasaray karşıtlığı ve düşmanlığıydı. bu iki transfer işte bu zihniyetin ürünüdür.
şimdi bizim kendi penceremize dönersek, bizim transfer dönemlerimiz hep sıkıntılı geçiyor. ben on yıllardır, galatasaray'ın haziran ve temmuzda bir transfer dönemini bitirip yeni sezona girdiğini hatırlamıyorum. evet mali dengeler, finansmanlar, futbolcuların türkiye'ye bakışı gibi pek çok mesele var. ama biz rahatlıkla getirebilme gücümüz olan futbolcuları da bu dönemde transfer etmiyoruz. sanırım kapalı kapılar ardında, mesele ile ilgili bilmediğimiz çok başka faktörler söz konusu. gedson ve rashica, galatasaray'a geri dönebilmek için gerekli süreyi beklediler. ama işte kapalı kapılar ardında her ne olduysa bu transferler gerçekleşmedi.
gedson'un alınmaması da böyle bir sürecin ürünü diye düşünüyorum. gedson da bu duruma itiraz etmedi, belki gönül koydu, belki kırıldı. bilemiyoruz. ama artık kendisi bizim değil beşiktaş'ın oyuncusu. her ne kadar saha içerisindeki hal ve tavırları, bundan çok mutlu değilmiş gibi gözükse de artık bizimle olan defteri kapandı.
bizim açımızdan sorun, jean-ricner bellegarde örneğinde olduğu gibi bu futbolcular avrupa piyasasında palazlanmadan bunların tapularının alınması, takımda oynatılması, kiraya verilmesi gibi işlere hiç odaklanmıyor oluşumuz. içlerinde "gedson" gibi takıma hemen monte edilip katkı alınabilecek isimler olduğu gibi, uzun vadede büyük potansiyel vaat edenleri var. ama biz genelde günü kurtarmaya ya da kapalı kapıların arkasında bilinmeyen hesapların sonuçlarına bel bağlıyoruz.
gedson'a hayatında başarılar, umarım bir gün mutlu olabileceği bir takımda forma giyer.
ahmet nur çebi, son dönemler içerisinde galatasaray karşıtı cepheyi kuran ve bunun neferliğini yapan en önemli bir iki isimden biriydi. kendisi beşiktaş'ın başkanı olmasaydı, bu isimlerin beşiktaş forması giyeceğini düşünmüyorum. sorun beşiktaş'ın ismi ya da büyüklüğü ile alakalı bir durum değil, böyle futbolcuları transfer edebilecek durumları var. sorun o zamanki beşiktaş yönetimi ve paydaşlarının galatasaray karşıtlığı ve düşmanlığıydı. bu iki transfer işte bu zihniyetin ürünüdür.
şimdi bizim kendi penceremize dönersek, bizim transfer dönemlerimiz hep sıkıntılı geçiyor. ben on yıllardır, galatasaray'ın haziran ve temmuzda bir transfer dönemini bitirip yeni sezona girdiğini hatırlamıyorum. evet mali dengeler, finansmanlar, futbolcuların türkiye'ye bakışı gibi pek çok mesele var. ama biz rahatlıkla getirebilme gücümüz olan futbolcuları da bu dönemde transfer etmiyoruz. sanırım kapalı kapılar ardında, mesele ile ilgili bilmediğimiz çok başka faktörler söz konusu. gedson ve rashica, galatasaray'a geri dönebilmek için gerekli süreyi beklediler. ama işte kapalı kapılar ardında her ne olduysa bu transferler gerçekleşmedi.
gedson'un alınmaması da böyle bir sürecin ürünü diye düşünüyorum. gedson da bu duruma itiraz etmedi, belki gönül koydu, belki kırıldı. bilemiyoruz. ama artık kendisi bizim değil beşiktaş'ın oyuncusu. her ne kadar saha içerisindeki hal ve tavırları, bundan çok mutlu değilmiş gibi gözükse de artık bizimle olan defteri kapandı.
bizim açımızdan sorun, jean-ricner bellegarde örneğinde olduğu gibi bu futbolcular avrupa piyasasında palazlanmadan bunların tapularının alınması, takımda oynatılması, kiraya verilmesi gibi işlere hiç odaklanmıyor oluşumuz. içlerinde "gedson" gibi takıma hemen monte edilip katkı alınabilecek isimler olduğu gibi, uzun vadede büyük potansiyel vaat edenleri var. ama biz genelde günü kurtarmaya ya da kapalı kapıların arkasında bilinmeyen hesapların sonuçlarına bel bağlıyoruz.
gedson'a hayatında başarılar, umarım bir gün mutlu olabileceği bir takımda forma giyer.
