49
yönetimin finansal, okan buruk'un kendisi ve takımı için kariyer hedefi şampiyonlar liginde son 16'ya kalmaktı. bu hedef doğrultusunda yönetim de istekliydi, okan hoca da. bu gerçekleşmeyince, her iki taraf da hayal kırıklığına uğradı. yönetimin şampiyonlar liginde toplanan 5 puandan ve elde edilen 3.lükten memnun olduğunu hiç sanmıyorum. yaptıkları parasal yatırımın karşılığını ancak son 16 başarısı ile alabilirlerdi; teknik heyet ve takım onlara bu karşılığı veremedi. yönetim de buna cevaben transfer döneminde adım atmıyor. bir kasıttan bahsetmiyorum, adım atamıyorlar demek belki daha doğru olanı. para yok. dursun özbek yönetimi teknik heyete "manchester united'ın sonuncu, kopenhag'ın ikinci olduğu grupta, biz 3.olduk. böyle olacağını düşünmemiştik" demiş ise transfer sezonu hakkında, çok da haksız sayılmazlar açıkçası. transfer hususunda bir taraftar olarak kızgınım ancak yönetim açısından empati yaptığımda, kopenhag'ın ikinci olduğu grupta 3.lük başarı değildir. kuralar çekildiğinde teoride üçüncü olmak başarıydı, doğrudur. ancak manchester united'ın grubun dibini boyladığı bir gruptaydık ve kopenhag ile baş başa kaldık finalde. alt tarafı kopenhag'a üstünlük kuramadık. kopenhag'ı iki maçta da yenemeyen, şampiyonlar liginin gelirini bir anlamda elini tersiyle iten bir teknik heyete ve takıma, yeni bir yatırım yapmak için yönetimin çok da istekli olmamasını anlayabiliyorum. doğru bulmuyorum ama anlayabiliyorum.
okan buruk'un büyümek, gelişmek, transfer yaptırabilmek ve şampiyonlar ligi biletiyle takımın heyecan düzeyini artırabilmek için, o gruptan çıkması gerektiğini ve bunu yapamadığını düşünüyorum kısacası. yazdım, "münih ve united gibi takımların olduğu grupta 3.lük başarılıktır. nankörlük etme" diyenler gelmeden tekrar yazayım, bu durum kağıt üstünde kalan ve pratiğe yansımayan bir hipotezden ibaretti sadece. united sonuncu oldu ve grubun başından sonuna kadar ikincilik için biz kopenhag ile yarıştık. neticede onlar kazandı. unvan da, para da onlara gitti. biz yaptığımız ve yapmamız muhtemel olası yatırımın karşılığını şampiyonlar ligi arenasında bulamadık. dolayısıyla uefa avrupa ligi hakkında hocanın da, yönetimin de, takımın da bir heyecanı yok. "şampiyonlar ligi olduğu için takım ligde kötü oynuyor gibi gözüküyor. avrupa kupası maçı olmayan takvimde çok daha iyi olacağız yerel maçlarda" tezi de bence çöktü bu arada. takım son oynadığı avrupa kupası maçı olan kopenhag karşılaşmasından sonra performans olarak bence daha da geriye gitti. futbolcuların da heyecanı, isteği, şevki şampiyonlar ligine yönelikti. yarıştığımız ligin ve oynayacağımız uefa avrupa liginin takım için bir motivasyon unsuru olduğunu düşünmüyorum.
sparta prag'a karşı çok da bir varlık göstermeden, ortaya bir meydan okuma koymadan, eleneceğimizi tahmin ediyorum. geçen kış olduğu gibi, geçen yaz olduğu gibi, bu kış da şu "avrupa piyasası kapansın bakın ne fırsatlar doğacak" masalına inanmaya devam etmemiz de benim düşüncemi destekliyor. hocanın açıklamasında örnek verdiği "zaniolo" transferinde de şaşkına uğradım açıkçası, basın mensubu olarak o toplantıda yer alsam, "örnek verdiğiniz transfer şu an nerede hocam? kadroda göremedik, florya'da mı acaba?" diye kinayeli şekilde bir soru sorardım. 2023 yazı transfer stratejimiz, hocanın örnek transfer olarak işaret ettiği zaniolo'yu avrupa'nın 5 büyük ligine pazarlama çalışmasıyla geçmişti ve bunu da doğru dürüst beceremeden oyuncuyu gönderdik en sonunda. zaniolo'nun neresi örnek transfer? adam çok kötü bir anlaşma ile aston villa'ya gitti ve orada istenmeyen oyuncu statüsüne gelmesine ramak kaldı. bunun ne'si örnek transfer? "ingiltere ligi görmüş bir zaniolo takıma döndüğünde bizi uçuracak". bu konu özelinde etrafında birleşilmesi istenen ütopya da bu. inşallah ama çok çok zor. haydi zaniolo'yu geçtim; geçen yazın fırsat transferi olan ndombele'yi sormak da herhangi bir basın mensubunun aklına gelmedi. hoca muhtemelen "ndombele çok çalışıyor. her oyuncuya fırsat vermeye uğraşıyoruz" şeklinde cevap verirdi buna ama durum ortada. teknik heyet geçen yaz transfer döneminin başarısız bir operasyon olduğunu, şampiyon takımın mahvedildiğini bir türlü kabul etmek istemiyor bunun farkındayım ama maalesef gerçek bu. bu mahvolmanın da en büyük, hatta tek sebebi, bir akıllı bizmişiz gibi hareket edilen "fırsatlar doğacaktır zaman içerisinde" anlayışımızdı. hala daha bu anlayışla da devam ediyoruz. yine sonuç farklı olmayacaktır.
konudan çok uzaklaştım, özür dilerim. bütün bu yazdıklarım doğrultusunda kulübün hiçbir unsurunun önem gösterdiğine inanmadığım, önümüzdeki ay elenip avrupa maceramıza son vereceğimiz düşündüğüm bir uefa organizasyonu.
okan buruk'un büyümek, gelişmek, transfer yaptırabilmek ve şampiyonlar ligi biletiyle takımın heyecan düzeyini artırabilmek için, o gruptan çıkması gerektiğini ve bunu yapamadığını düşünüyorum kısacası. yazdım, "münih ve united gibi takımların olduğu grupta 3.lük başarılıktır. nankörlük etme" diyenler gelmeden tekrar yazayım, bu durum kağıt üstünde kalan ve pratiğe yansımayan bir hipotezden ibaretti sadece. united sonuncu oldu ve grubun başından sonuna kadar ikincilik için biz kopenhag ile yarıştık. neticede onlar kazandı. unvan da, para da onlara gitti. biz yaptığımız ve yapmamız muhtemel olası yatırımın karşılığını şampiyonlar ligi arenasında bulamadık. dolayısıyla uefa avrupa ligi hakkında hocanın da, yönetimin de, takımın da bir heyecanı yok. "şampiyonlar ligi olduğu için takım ligde kötü oynuyor gibi gözüküyor. avrupa kupası maçı olmayan takvimde çok daha iyi olacağız yerel maçlarda" tezi de bence çöktü bu arada. takım son oynadığı avrupa kupası maçı olan kopenhag karşılaşmasından sonra performans olarak bence daha da geriye gitti. futbolcuların da heyecanı, isteği, şevki şampiyonlar ligine yönelikti. yarıştığımız ligin ve oynayacağımız uefa avrupa liginin takım için bir motivasyon unsuru olduğunu düşünmüyorum.
sparta prag'a karşı çok da bir varlık göstermeden, ortaya bir meydan okuma koymadan, eleneceğimizi tahmin ediyorum. geçen kış olduğu gibi, geçen yaz olduğu gibi, bu kış da şu "avrupa piyasası kapansın bakın ne fırsatlar doğacak" masalına inanmaya devam etmemiz de benim düşüncemi destekliyor. hocanın açıklamasında örnek verdiği "zaniolo" transferinde de şaşkına uğradım açıkçası, basın mensubu olarak o toplantıda yer alsam, "örnek verdiğiniz transfer şu an nerede hocam? kadroda göremedik, florya'da mı acaba?" diye kinayeli şekilde bir soru sorardım. 2023 yazı transfer stratejimiz, hocanın örnek transfer olarak işaret ettiği zaniolo'yu avrupa'nın 5 büyük ligine pazarlama çalışmasıyla geçmişti ve bunu da doğru dürüst beceremeden oyuncuyu gönderdik en sonunda. zaniolo'nun neresi örnek transfer? adam çok kötü bir anlaşma ile aston villa'ya gitti ve orada istenmeyen oyuncu statüsüne gelmesine ramak kaldı. bunun ne'si örnek transfer? "ingiltere ligi görmüş bir zaniolo takıma döndüğünde bizi uçuracak". bu konu özelinde etrafında birleşilmesi istenen ütopya da bu. inşallah ama çok çok zor. haydi zaniolo'yu geçtim; geçen yazın fırsat transferi olan ndombele'yi sormak da herhangi bir basın mensubunun aklına gelmedi. hoca muhtemelen "ndombele çok çalışıyor. her oyuncuya fırsat vermeye uğraşıyoruz" şeklinde cevap verirdi buna ama durum ortada. teknik heyet geçen yaz transfer döneminin başarısız bir operasyon olduğunu, şampiyon takımın mahvedildiğini bir türlü kabul etmek istemiyor bunun farkındayım ama maalesef gerçek bu. bu mahvolmanın da en büyük, hatta tek sebebi, bir akıllı bizmişiz gibi hareket edilen "fırsatlar doğacaktır zaman içerisinde" anlayışımızdı. hala daha bu anlayışla da devam ediyoruz. yine sonuç farklı olmayacaktır.
konudan çok uzaklaştım, özür dilerim. bütün bu yazdıklarım doğrultusunda kulübün hiçbir unsurunun önem gösterdiğine inanmadığım, önümüzdeki ay elenip avrupa maceramıza son vereceğimiz düşündüğüm bir uefa organizasyonu.