• 28
    eleme aşamasında 20 takımı belli olan avrupa ligi sezonu. bugün de 4 takım daha belli olacak. bu 20 takımın 3’ü ingiliz, 3’ü italyan, 3’ü fransız, 3’ü portekiz, 2’si alman, 1’i ispanyol, 1’i hollanda, 1’i türk, 1’i ukrayna, 1’i çekya, 1’i de isviçre takımı.

    konferans ligi kurulduğundan beri burada da kötü takım neredeyse bulunmuyor. alt lig takımlarını konferans’a gönderiyolar. yani eskisi gibi bate borisov’lar ile, viktoria plzen’ler ile, malmö’ler ile karşılaşmayacağız. tıpkı 2000 yılındaki gibi almanlar, ispanyollar, ingilizler, italyanlar ile çarpışacağız.

    çok güzel ve zevkli bir şampiyonlar ligi sezonu geçirdik. sonuç istediğimiz gibi olmadıysa da artık önümüzde yeni bir hedef var. yine zevkini çıkararak iyi oynayarak burada da adımızdan söz ettirmemiz lazım. öncelikli hedef çeyrek final olmalı. kendimizi oraya atabilirsek ondan sonra bazı şeyleri konuşmaya başlarız :)
  • 29
    rakip adaylarımızdan a grubundan freiburg'u %80 ihtimal görüyorum. b grubundan da bir ingiliz gelmez umarım diyerek eski dost marsilya %60 ihtimalle gelebilir. c grubunu tahmin etmek zor orayı pas geçiyorum. d grubundan sporting kesinleşti ama gelmesini istemem. e grubundan toulouse %95 falan çıkacaktır, usg'nin liverpool'u en az 2-3 farklı yenmesi falan gerekiyor o da toulouse'un gol atmadan 1-0, 2-0 yenileceği bir senaryoda. f grubunda villareal'in gelme ihtimalini %80 görüyorum. rennes'e 1 puan yetecek bol yatışlı bir maç oynarlar. g grubunda da roma %80 ihtimalle muhtemel rakiplerimiz arasında olacak. slavia prag'a beraberlik yeterli olur ancak roma'nın 4 ve üstü farkla galibiyet almaması gerekiyor o durumda da. son grup olan h grubunda ise karabağ bir adım önde. çünkü evinde hacken ile yapacak ve hacken'ın puanı yok grupta. karabağ ve molde ikisi birden berabere kalsalar dahi karabağ çıkıyor. umarız da karabağ çıkar.

    genel olarak bakıldığında zor bir kura bizi bekliyor. bu kuradan bir karabağ ve toulouse çıkarabilirsek çok iyi olur. artık kura ve fikstür şansı biraz da bize gülsün...
  • 31
    olası rakiplerimizi görmek için konferans yayından tüm takımları takip etmeye çalıştım ve hissettiğim şey şu; her sene grup da olsa, son 16 da olsa, şampiyonlar liginde olmayı bin kere tercih ederim.
    organizasyonun özgül ağırlığı, finali dahil şampiyonlar liginin herhangi bir basamağına denk değil. heyecan vermiyor, seneye umarım tekrar şampiyonlar liginde tekrar şansımız olur. bir süreç başladı bizim için ve bir kaç sene içerisinde sürpriz yerlere gelmemiz gayet olası görünüyor.
    umarım avrupa ligi maceramız bizi lig şampiyonluğu yolunda olumsuz etkilemez.
  • 32
    grup birincilerine bir baktım da, şampiyonlar ligini özletmez bize. bu da bir zevk, makas açılsa da, kapansa da, avrupa'da nereye gidersen git, underdog oluyorsun.

    hadi bakalım zor da olsa, darısı ikincisine.

    son 32 roma/ bologna
    son 16 bayer leverkusen/ borussia dortmund
    son 8 villareal/ mallorca
    son 4 brighton/ leeds
    final liverpool/ arsenal

    makas sanki her zaman açıkmış.* ama olsun, o zamandan daha zor değil, yeter ki bir düzen oturtalım, taraftar takım bütünlüğünü sağlayalım.

    edit: roma çıkarsa sorumluluk kabul etmem ona göre.*
    edit2: daha da galatasaray kura balı yazan olursa, ağzına kürekle vurun.
  • 33
    uefa’yı aldığımız senede de kura şansımız yoktu.
    italyan-ispanyol-alman-ingiliz-ingiliz
    bunlarla oynadık o dönemde biz. açıkçası gene bu top ülkelerden rakip gelsin isterim. karabağ’ı eleyince dünyada kimsenin haberi olmaz. top4 ülke takımlarıyla oynayınca tüm avrupanın haber oluyor. hatta futbolcular da büyük takımlara karşı daha motive oynuyor, daha güzel futbol izliyoruz.

    ilerleyeceksek büyükleri eleyerek ilerleyelim. onları yenemeyiz diyorsanız da hemen elenip evimize dönelim daha iyi.
  • 36
    sırf seneye şl gruplarında 1.torba takımı olmak için bile ekstra asılması gerekir topçuların kaldı ki avrupa'da kupa kaldırmak yeterince güçlü bir motivasyon. ayaklar yere basınca ingilizler, roma ve leverkusen bizden çok daha iyi olan takımlar ama biz en iyisine karşı taş gibi top oynadık.
    (bkz: 24 ekim 2023 galatasaray bayern münih maçı)
    (bkz: 8 kasım 2023 bayern münih galatasaray maçı)
  • 38
    son 16 öncesi play off turu eşleşmeleri;

    https://pbs.twimg.com/...t=jpg&name=large

    feyenoord-roma, milan-rennes, shaktar-marsilya ve lens-freiburg eşleşmelerinde turnuvada ilerleyebilecek potansiyeli olan takımlar eşleşti. güçlü diyebileceğimiz takımların sayısı azalacaktır.
    3 portekiz ekibi sporting, benfica ve braga sırasıyla young boys, toulouse ve karabağ ile eşleşti. 3 cillop kura. hepsi devam eder gibi duruyor.
    biz sparta prag'ı seçtik, en ideal kuralardan, ne en zoru ne en kolayı.

    hayırlısı olsun.
  • 40
    açıkçası benim için başarı çeyrek final ya da çok zorlayabilirsek yarı final bu sezon için.

    galatasaray futbol takımı, şu an için avrupada kupa kazanacak bir takım değil şu an için. her sene 10-15 futbolcu gönderip 10-15 tane alan bi takımdan takım diye bahsedilmez.

    görüyorum etrafta finalden başkası beni kesmez vs lafları. taraftar uçuyor. elendiği zaman da çıldırıyor insanlar sanki kupanın en büyük favorisiymiş gibi.
  • 42
    öncelikle allah kahretsin böyle futbolu. adamlar koca turnuvayı super mario'ya çevirmiş. her turda ayrı parkur, ayrı canavarlar çıkıyor. katılan tüm takımları anlamak için tablolar arasında gidip gelmekten ciğerim soldu.

    neyse, şimdilik işimi görecek kadar anladığımı düşünüyorum ve genel tablo için yorumum şu şekilde:

    - sparta prag'a elenmek söz konusu bile olmamalı. altı maçlık cl grubunda fikstür dezavantajıyla kopenhag'ın altında kalmaya benzemez bu. çok net başarısızlık anlamına gelir ki takımın lig şampiyonluğu konusunda da ciddi bir motivasyon kaybına uğramasına yol açar. bu turu kesinlikle geçmeliyiz.

    - son 16'daki rakipler mario'daki alev toplu bölüm gibi, hangisinden kaçmamızın daha iyi olduğunu bilemedim. ama yine de liverpool ya da leverkusen haricinde bir takıma elenmek ciddi tat kaçırır gibi. epl ve italyan takımlarına elenmek biraz olsun tolere edilebilir ama yine de "o kadar iyi takım değilmişiz" duygusu bırakır. futbolculardaki havayı dağıtır. burada ciddi bir kura şansına ve çok iyi bir futbola ihtiyacımız var.

    - kendimizi bir şekilde çeyrek finale atarsak kim gelirse gelsin ölümüne iyi oynayabileceğimizi düşünüyorum. muhtemelen bayern karşısındaki futbolu tekrarlarız. elersek takımın yarı final oynaması demek, süper. elenirsek de ağızda pek de kötü bir tat bırakmaz ve takımın motivasyonu düşmez. 92'deki werder bremen maçı gibi travmatik bir deneyim olabilir ama en azından takımın ve taraftarın inancını çok fazla düşürmeyecek motive edici bir travma olur.

    sonrasına ilerleyebileceğimizi zaten pek düşünmüyorum, takım daha o seviyede değil. ama liverpool ya da leverkusen'le karşılaşmazsak çeyrek finale kadar gitmemiz bence çok önemli. underdog bir takıma play off ya da son 16 turlarında elenmek pek çok açıdan ciddi sıkıntı doğurur.
  • 44
    galatasaray’ın mevcut form durumunu artırıp bir iki efektif transfer dokunuşu ile şampiyon olmasının hiç de uzak ihtimal olmadığı sezon.

    daha önce bu kupayı kazanmış ve şu an kadrosunda muslera, icardi, torreira ve sanchez bulunan bir takımın bu kupayı kazanması sürpriz olmaz da zaten.

    yeter ki inanalım ve bu amaç doğrultusunda çalışalım.
  • 45
    bu lige gitmeyi ve şampiyonluğu en başından beri isteyen (daha ağustos ayındayken clden 3.olup uefaya gidelim diyordum) biri olarak takım makineleşmedikçe çeyrek finalden ötesinin çok da mümkün görünmediği sezon. an itibariyle kaleci, geri 4lü ve torreira gayet yeterliyken diğer 5 pozisyonun hiçbirinde %30'un üzerinde performans veren oyuncumuz yok. bu hücum performansıyla tur geçmek çok zor. prag rahat elenir ama sonraki turlarda o kadar rahat rakipler çıkmayacak karşımıza. en azından şapkadan tavşan çıkaran bir 10 numara, top taşıyıp rakibi merkezden delecek bir 8 numara ve ortalama iş yapacak bir sol bek lazım. bu transferleri yapacak paramız olmadığı da belli. o nedenle avrupada ilerlerken kendimizi şampiyonluk ihtimaline çok da alıştırmadan tur tur bakmamız lazım. sonra büyük hayal kurup büyük çakılıyoruz yere.
  • 46
    prag'i gecip son 16'da ingiliz takımı cekmemizin olası olduğu sezon.

    brighton ya da west ham olağan şüpheliler. premier lig şubat sonu ve mart başı çok çetin geçer. bu takımlar avrupa'da zorlanabilirler.

    ha diyeceksiniz ki biz ne halde oluruz. arkadaşlar, son 16 demek mayıs ayının ufukta görünmesi demek. o da tek bir şey demektir.

    (bkz: mayıslar bizimdir)
  • 47
    buraya dahil olalı bir aydan fazla süre geçmesine rağmen galatasaray spor kulübünden hiç kimseden kupaya talibiz, yarı final, çeyrek final hedefliyoruz vs. tarzı bir açıklama gelmedi. sanki avrupa'dan tamamen elenmişiz gibi ne hoca ne yönetim burayı yok sayıyor. yetmediği gibi son açıklamalarda avrupa'da transfer dönemi kapandıktan sonra "fırsat transferi" kovalamaktan bahsediliyor. yani bu şekilde aldığımız oyuncuyu avrupa'ya kaydedemeyeceğiz bile. oysa 2-3 nokta atış transferle, biraz kura şansıyla bu kupada ileriye gitmemek için bir sebep yok. ama bu sezon hiçbir konuda kenetlenemediğimizi gözlemliyorum.
  • 48
    galatasaray için 2023-2024 özelinde angarya hedeftir. lig şampiyonluğu, yeni statüsünde fazlaca maç oynanacak şampiyonlar ligi elemelerine şampiyonlar yolundan katılımı mümkün kılacağı için ana hedeftir. bu sezon avrupa'da 14 maça çıkmış olacağız prag maçları ile birlikte, tur atlarsak güzel olur ancak fenerbahçe'nin maç kaybetmediği ligde durum belliyken, geleceğe yönelik hareket etmemiz şart. lig elden giderse burada yarı final de oynasanız kimsenin umurunda olmayacaktır.

    (bkz: 2021-2022 sezonu)
  • 49
    yönetimin finansal, okan buruk'un kendisi ve takımı için kariyer hedefi şampiyonlar liginde son 16'ya kalmaktı. bu hedef doğrultusunda yönetim de istekliydi, okan hoca da. bu gerçekleşmeyince, her iki taraf da hayal kırıklığına uğradı. yönetimin şampiyonlar liginde toplanan 5 puandan ve elde edilen 3.lükten memnun olduğunu hiç sanmıyorum. yaptıkları parasal yatırımın karşılığını ancak son 16 başarısı ile alabilirlerdi; teknik heyet ve takım onlara bu karşılığı veremedi. yönetim de buna cevaben transfer döneminde adım atmıyor. bir kasıttan bahsetmiyorum, adım atamıyorlar demek belki daha doğru olanı. para yok. dursun özbek yönetimi teknik heyete "manchester united'ın sonuncu, kopenhag'ın ikinci olduğu grupta, biz 3.olduk. böyle olacağını düşünmemiştik" demiş ise transfer sezonu hakkında, çok da haksız sayılmazlar açıkçası. transfer hususunda bir taraftar olarak kızgınım ancak yönetim açısından empati yaptığımda, kopenhag'ın ikinci olduğu grupta 3.lük başarı değildir. kuralar çekildiğinde teoride üçüncü olmak başarıydı, doğrudur. ancak manchester united'ın grubun dibini boyladığı bir gruptaydık ve kopenhag ile baş başa kaldık finalde. alt tarafı kopenhag'a üstünlük kuramadık. kopenhag'ı iki maçta da yenemeyen, şampiyonlar liginin gelirini bir anlamda elini tersiyle iten bir teknik heyete ve takıma, yeni bir yatırım yapmak için yönetimin çok da istekli olmamasını anlayabiliyorum. doğru bulmuyorum ama anlayabiliyorum.

    okan buruk'un büyümek, gelişmek, transfer yaptırabilmek ve şampiyonlar ligi biletiyle takımın heyecan düzeyini artırabilmek için, o gruptan çıkması gerektiğini ve bunu yapamadığını düşünüyorum kısacası. yazdım, "münih ve united gibi takımların olduğu grupta 3.lük başarılıktır. nankörlük etme" diyenler gelmeden tekrar yazayım, bu durum kağıt üstünde kalan ve pratiğe yansımayan bir hipotezden ibaretti sadece. united sonuncu oldu ve grubun başından sonuna kadar ikincilik için biz kopenhag ile yarıştık. neticede onlar kazandı. unvan da, para da onlara gitti. biz yaptığımız ve yapmamız muhtemel olası yatırımın karşılığını şampiyonlar ligi arenasında bulamadık. dolayısıyla uefa avrupa ligi hakkında hocanın da, yönetimin de, takımın da bir heyecanı yok. "şampiyonlar ligi olduğu için takım ligde kötü oynuyor gibi gözüküyor. avrupa kupası maçı olmayan takvimde çok daha iyi olacağız yerel maçlarda" tezi de bence çöktü bu arada. takım son oynadığı avrupa kupası maçı olan kopenhag karşılaşmasından sonra performans olarak bence daha da geriye gitti. futbolcuların da heyecanı, isteği, şevki şampiyonlar ligine yönelikti. yarıştığımız ligin ve oynayacağımız uefa avrupa liginin takım için bir motivasyon unsuru olduğunu düşünmüyorum.

    sparta prag'a karşı çok da bir varlık göstermeden, ortaya bir meydan okuma koymadan, eleneceğimizi tahmin ediyorum. geçen kış olduğu gibi, geçen yaz olduğu gibi, bu kış da şu "avrupa piyasası kapansın bakın ne fırsatlar doğacak" masalına inanmaya devam etmemiz de benim düşüncemi destekliyor. hocanın açıklamasında örnek verdiği "zaniolo" transferinde de şaşkına uğradım açıkçası, basın mensubu olarak o toplantıda yer alsam, "örnek verdiğiniz transfer şu an nerede hocam? kadroda göremedik, florya'da mı acaba?" diye kinayeli şekilde bir soru sorardım. 2023 yazı transfer stratejimiz, hocanın örnek transfer olarak işaret ettiği zaniolo'yu avrupa'nın 5 büyük ligine pazarlama çalışmasıyla geçmişti ve bunu da doğru dürüst beceremeden oyuncuyu gönderdik en sonunda. zaniolo'nun neresi örnek transfer? adam çok kötü bir anlaşma ile aston villa'ya gitti ve orada istenmeyen oyuncu statüsüne gelmesine ramak kaldı. bunun ne'si örnek transfer? "ingiltere ligi görmüş bir zaniolo takıma döndüğünde bizi uçuracak". bu konu özelinde etrafında birleşilmesi istenen ütopya da bu. inşallah ama çok çok zor. haydi zaniolo'yu geçtim; geçen yazın fırsat transferi olan ndombele'yi sormak da herhangi bir basın mensubunun aklına gelmedi. hoca muhtemelen "ndombele çok çalışıyor. her oyuncuya fırsat vermeye uğraşıyoruz" şeklinde cevap verirdi buna ama durum ortada. teknik heyet geçen yaz transfer döneminin başarısız bir operasyon olduğunu, şampiyon takımın mahvedildiğini bir türlü kabul etmek istemiyor bunun farkındayım ama maalesef gerçek bu. bu mahvolmanın da en büyük, hatta tek sebebi, bir akıllı bizmişiz gibi hareket edilen "fırsatlar doğacaktır zaman içerisinde" anlayışımızdı. hala daha bu anlayışla da devam ediyoruz. yine sonuç farklı olmayacaktır.

    konudan çok uzaklaştım, özür dilerim. bütün bu yazdıklarım doğrultusunda kulübün hiçbir unsurunun önem gösterdiğine inanmadığım, önümüzdeki ay elenip avrupa maceramıza son vereceğimiz düşündüğüm bir uefa organizasyonu.
  • 50
    uefa konferans ligi'nin ortaya çıkmasıyla uefa avrupa ligi son dönemde çok güçlü takımlara ev sahipliği yapmaya başladı. bu sezon liverpool, atalanta, milan, ajax ve birçok önemli takım var.

    kulübümüzün kuruluş amacı "türk olmayan takımları yenmek" ise buna uygun hareket edeceğini düşünüyorum herkesin. zamanında bu takımların hepsiyle oynadık. bu sene de oynamayı çok isterim. lig ve avrupayı bir arada götüren bir galatasaray her zaman daha fazla gurur veriyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın