220
büyük ihtimalle şampiyonu fenerbahçe olacak sezondur.
hemen ofsaytlarsınız ama neyse ben yine de bu söylemimin nedenlerini açıklamak istiyorum.
saha içi;
oyunculara tek tek baktığımızda hala kadro kalitesi olarak bence biz daha iyiyiz.
örneğin iki takımdan karma bir kadro kuralım, benim futbol mantığıma göre 7'e 4 galatasaray üstün çıkıyor. (muslera-boey-sanchez-apokerim-ferdi-torreira-fred-simanski-zaha-irfan-icardi)
fakat birbirini tamamlayan oyunculara sahip olduğumuzu düşünmüyorum ve kadro mühendisliğimiz bu sene fenerbahçe'nin gerisinde kaldı.
orta sahaya bakalım;
fb; çapa 6 - iki yönlü 8 - skorer 10
gs; mücadeleci 6 - stoperden devşirme 8 - pırpır kanattan devşirme 10 (pırpırı bilerek yazdım, 10 numara özellikli kanatlardan olsa al at o bölgeye oynasın eyvallah. sen geçiş hücum topçusunu alıp klasik 10 bölgesinde oynatırsan olmaz.)
tutmayan transferler;
fb: kent-cengiz. birisi zaten rotasyon için alındı.
gs: tete-ndombele-ziyech-angelino ve bu oyuncuların üçü zaten en kritik bölgenin ana kadro oyuncusu olarak alındı.
not1:sakatlanan oyuncuları buraya almak haksızlık olurdu.
not2:zaha için şu anlık ne tuttu ne tutmadı diyebilirim, sadece kadro yapımıza uygun olmadığını düşünüyorum.
bunların üstüne bir de takımımızın kadro istikrarı hiç yok.
geçen sene seri yaptığımız zamanı düşünün, gözü kapalı ilk 11'in 9-10 oyuncusunu sayıyorduk.
bu sene ise işler çok daha değişti.
barış'a bakıyoruz bir hafta sol bekte, bir hafta forvette, bir hafta kanatta görev alıyor.
kaan'a bakıyoruz bir hafta stoper, bir hafta orta saha, bir hafta sağ bekte görev alıyor.
kerem'e bakıyoruz bir maçın bazı dakikalarında 10 numarada, bazı dakikalarında sol kanatta, bazı dakikalarında sağ kanatta görev alıyor.
yani akşam kim oynayacak, kim oynamalı, kim oynamamalı net bir yorum çıkaramıyoruz.
saha içi örneklerine sonuca gitme sorununu da belirterek bitirmek istiyorum.
yahu bir takım her maç mı gol kaçırma rekoru kırar?
mertens'i alıyorsun napoli tarihinin en skorer futbolcusu adam gidiyor kalecinin 2 metre önünde üstüne vuruyor.
kerem her maç stadın 2-3 tane spot lambasını kırıyor.
icardi sakat sakat oynamaya devam ettiği için fizik olarak bitik, ayakta duramıyor bazı gol pozisyonlarında.
orta sahadan desen skor katkısı zaten yok.
tam defanstan katkımız yükseliyor derken sanchez sakatlandı ve yük yine apokerim abime kaldı.
nelsson kalenin dibinden 4 kere kafa topuna çıkıp vursa birini bile içeri sokamıyor.
ne diyeyim ki buna şimdi ben? yorum yapamıyorum artık ya.
kronik gol kaçırma hastalığı var takımın. abartmıyorum şu takıma ronaldo gelsin sezon boyu 15 penaltı kullansın rahat 6-7 tanesini kaçırır.
fb oyuncuları uzaydan vuruyor top sallana sallana kaleye giriyor.
neyse en sinirlendiğim bölüm bu oldu.
bu durumu tamamen düzeltemeyiz belki ama iyileşme olmazsa olmaz.
her hafta 1-0'ı koruyamazsın işte.
sivas maçında hakem bir devreye girer, rakip 2 atak yapar puanı verirsin.
son olarak bence galatasaray'ın kadrosunu patlatan olay zaha transferidir.
sol tarafta 2 yıldır şov yapan ve takımın en iyi oyuncusuyla müthiş uyum içinde olan adamı da bitirdin bu transferle.
10 numaralı sistemle oynayan hocanın eline de 10 numara kalmadı mecburiyetten kerem ile orayı kotarmak zorunda kaldı.
yani hücum iskeletini patlatan mevzu zaha transferidir.
kerem'e sol tarafı emanet edip, 10 numara bölgesine gerekirse free agent bir oyuncu almalıydık zaha yerine.
saha dışı;
geçen sene hakem ve mhk ile işi götürmeye çalıştılar ama karşılarına bölüm sonu canavarı gibi bir takım çıkınca şampiyonluğu kaptırdılar.
fakat o takımın müthiş uyumu, müthiş performansına rağmen son 2 haftaya kadar şampiyonluk yarışında başa baş gittiler.
ne skandallar çıktı ortaya konuşsak bitmez.
baktı ki ali bu iş sadece saha içinde hakem müdahalesiyle olmuyor, peki ne yaptı?
gitti önce hükümete yanaştı, babasını alıp rte ziyareti yaptı, devlet bahçeli'yi istanbul'a gelince bizzat kendi karşılamaya gitti falan filan.
üstüne üstlük medya gücü de elinde.
hatırlarsınız süper kupa maçı skandalını, maç günü öğlen saatlerinde medya organlarında aynı kalemden yazılar.
ali koç ''atatürk'ü savundu, atatürk yoksa yokuz dedi, atatürk türkiye'dir dedi'' falan gibi haberler pompalandı.
yani bizim ali hem hükümetçi kanada yaklaştı hem de medya yoluyla halkın da duygusal bölgesinden yararlandı.
sonra ne mi oldu?
canlı yayında bu zat çıktı ve kendi ağzıyla ''önce galatasaray vazgeçti sonra biz de peşinden gittik.'' dedi.
eee hani ilk sen karşı çıkmıştın? hadi bu haberleri yaptınız şimdi neden önce galatasaray dedin?
nedeni çok basit, hükümete her şeyi galatasaray yaptı imajı vermek.
halka ise hala atatürkçü görünmek.
adam bu sene her şeyi bir yerlerden bağlamış.
bir tane medya programında görmedim şu yorumu; yahu arkadaş geçen hafta 70 dk. boyunca galatasaray'a direnen takım bu hafta nasıl 7 tane yiyor? bu takım bir de konyaspor ha! öyle kasımpaşa falan gibi açık oynayan bir takım değil yani, kulübün kültüründe yok öyle açık vererek oynamak.
hatay'a bakıyorsun galatasaray'a karşı kompakt oynayan takım, ligin en iyi set oynayan takımına açık oynuyor.
yani iş biraz karışık görünüyor ama bazı şeyler de ortada.
bu kulüplerin başkanlarıyla birlikte poz falan vermişti ali koç toplu bir şekilde 2-3 ay önce.
yazdıkça insanın içi kararıyor ama maalesef durum bu.
mhk ile galatasaray'ı durduramayacağını fark eden ali bu sene hem mhk hem hükümet hem de rakip takımlarla arayı bağlamış gibi duruyor.
hemen ofsaytlarsınız ama neyse ben yine de bu söylemimin nedenlerini açıklamak istiyorum.
saha içi;
oyunculara tek tek baktığımızda hala kadro kalitesi olarak bence biz daha iyiyiz.
örneğin iki takımdan karma bir kadro kuralım, benim futbol mantığıma göre 7'e 4 galatasaray üstün çıkıyor. (muslera-boey-sanchez-apokerim-ferdi-torreira-fred-simanski-zaha-irfan-icardi)
fakat birbirini tamamlayan oyunculara sahip olduğumuzu düşünmüyorum ve kadro mühendisliğimiz bu sene fenerbahçe'nin gerisinde kaldı.
orta sahaya bakalım;
fb; çapa 6 - iki yönlü 8 - skorer 10
gs; mücadeleci 6 - stoperden devşirme 8 - pırpır kanattan devşirme 10 (pırpırı bilerek yazdım, 10 numara özellikli kanatlardan olsa al at o bölgeye oynasın eyvallah. sen geçiş hücum topçusunu alıp klasik 10 bölgesinde oynatırsan olmaz.)
tutmayan transferler;
fb: kent-cengiz. birisi zaten rotasyon için alındı.
gs: tete-ndombele-ziyech-angelino ve bu oyuncuların üçü zaten en kritik bölgenin ana kadro oyuncusu olarak alındı.
not1:sakatlanan oyuncuları buraya almak haksızlık olurdu.
not2:zaha için şu anlık ne tuttu ne tutmadı diyebilirim, sadece kadro yapımıza uygun olmadığını düşünüyorum.
bunların üstüne bir de takımımızın kadro istikrarı hiç yok.
geçen sene seri yaptığımız zamanı düşünün, gözü kapalı ilk 11'in 9-10 oyuncusunu sayıyorduk.
bu sene ise işler çok daha değişti.
barış'a bakıyoruz bir hafta sol bekte, bir hafta forvette, bir hafta kanatta görev alıyor.
kaan'a bakıyoruz bir hafta stoper, bir hafta orta saha, bir hafta sağ bekte görev alıyor.
kerem'e bakıyoruz bir maçın bazı dakikalarında 10 numarada, bazı dakikalarında sol kanatta, bazı dakikalarında sağ kanatta görev alıyor.
yani akşam kim oynayacak, kim oynamalı, kim oynamamalı net bir yorum çıkaramıyoruz.
saha içi örneklerine sonuca gitme sorununu da belirterek bitirmek istiyorum.
yahu bir takım her maç mı gol kaçırma rekoru kırar?
mertens'i alıyorsun napoli tarihinin en skorer futbolcusu adam gidiyor kalecinin 2 metre önünde üstüne vuruyor.
kerem her maç stadın 2-3 tane spot lambasını kırıyor.
icardi sakat sakat oynamaya devam ettiği için fizik olarak bitik, ayakta duramıyor bazı gol pozisyonlarında.
orta sahadan desen skor katkısı zaten yok.
tam defanstan katkımız yükseliyor derken sanchez sakatlandı ve yük yine apokerim abime kaldı.
nelsson kalenin dibinden 4 kere kafa topuna çıkıp vursa birini bile içeri sokamıyor.
ne diyeyim ki buna şimdi ben? yorum yapamıyorum artık ya.
kronik gol kaçırma hastalığı var takımın. abartmıyorum şu takıma ronaldo gelsin sezon boyu 15 penaltı kullansın rahat 6-7 tanesini kaçırır.
fb oyuncuları uzaydan vuruyor top sallana sallana kaleye giriyor.
neyse en sinirlendiğim bölüm bu oldu.
bu durumu tamamen düzeltemeyiz belki ama iyileşme olmazsa olmaz.
her hafta 1-0'ı koruyamazsın işte.
sivas maçında hakem bir devreye girer, rakip 2 atak yapar puanı verirsin.
son olarak bence galatasaray'ın kadrosunu patlatan olay zaha transferidir.
sol tarafta 2 yıldır şov yapan ve takımın en iyi oyuncusuyla müthiş uyum içinde olan adamı da bitirdin bu transferle.
10 numaralı sistemle oynayan hocanın eline de 10 numara kalmadı mecburiyetten kerem ile orayı kotarmak zorunda kaldı.
yani hücum iskeletini patlatan mevzu zaha transferidir.
kerem'e sol tarafı emanet edip, 10 numara bölgesine gerekirse free agent bir oyuncu almalıydık zaha yerine.
saha dışı;
geçen sene hakem ve mhk ile işi götürmeye çalıştılar ama karşılarına bölüm sonu canavarı gibi bir takım çıkınca şampiyonluğu kaptırdılar.
fakat o takımın müthiş uyumu, müthiş performansına rağmen son 2 haftaya kadar şampiyonluk yarışında başa baş gittiler.
ne skandallar çıktı ortaya konuşsak bitmez.
baktı ki ali bu iş sadece saha içinde hakem müdahalesiyle olmuyor, peki ne yaptı?
gitti önce hükümete yanaştı, babasını alıp rte ziyareti yaptı, devlet bahçeli'yi istanbul'a gelince bizzat kendi karşılamaya gitti falan filan.
üstüne üstlük medya gücü de elinde.
hatırlarsınız süper kupa maçı skandalını, maç günü öğlen saatlerinde medya organlarında aynı kalemden yazılar.
ali koç ''atatürk'ü savundu, atatürk yoksa yokuz dedi, atatürk türkiye'dir dedi'' falan gibi haberler pompalandı.
yani bizim ali hem hükümetçi kanada yaklaştı hem de medya yoluyla halkın da duygusal bölgesinden yararlandı.
sonra ne mi oldu?
canlı yayında bu zat çıktı ve kendi ağzıyla ''önce galatasaray vazgeçti sonra biz de peşinden gittik.'' dedi.
eee hani ilk sen karşı çıkmıştın? hadi bu haberleri yaptınız şimdi neden önce galatasaray dedin?
nedeni çok basit, hükümete her şeyi galatasaray yaptı imajı vermek.
halka ise hala atatürkçü görünmek.
adam bu sene her şeyi bir yerlerden bağlamış.
bir tane medya programında görmedim şu yorumu; yahu arkadaş geçen hafta 70 dk. boyunca galatasaray'a direnen takım bu hafta nasıl 7 tane yiyor? bu takım bir de konyaspor ha! öyle kasımpaşa falan gibi açık oynayan bir takım değil yani, kulübün kültüründe yok öyle açık vererek oynamak.
hatay'a bakıyorsun galatasaray'a karşı kompakt oynayan takım, ligin en iyi set oynayan takımına açık oynuyor.
yani iş biraz karışık görünüyor ama bazı şeyler de ortada.
bu kulüplerin başkanlarıyla birlikte poz falan vermişti ali koç toplu bir şekilde 2-3 ay önce.
yazdıkça insanın içi kararıyor ama maalesef durum bu.
mhk ile galatasaray'ı durduramayacağını fark eden ali bu sene hem mhk hem hükümet hem de rakip takımlarla arayı bağlamış gibi duruyor.